02.07.2025 - 23:53 | Son Güncellenme:
DHA
ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANLIĞI İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ali Yeldan'ı hedef alan tehditkar ifadeleri, yargı mensuplarının bağımsızlığına yönelik kabul edilemez bir saldırıdır" açıklamasını yaptı.
DMM'nin sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ali Yeldan'ı hedef alan tehditkar ifadeleri, yargı mensuplarının bağımsızlığına yönelik kabul edilemez bir saldırıdır. Devam eden adli süreçleri 'operasyon', 'komplo' veya 'siyasi intikam' gibi nitelemelerle çarpıtmak, hukuki bir meseleyi siyasi zemine çekerek adaletin tecellisini engelleme çabasıdır. İzmir'deki kentsel dönüşüm kooperatifleriyle ilgili yürütülen soruşturma, tamamen usulsüzlük iddiaları üzerine, bağımsız yargının kendi inisiyatifiyle başlattığı bir süreçtir. Bu süreçte mevcut İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı da soruşturma kapsamında kamu görevinin gereğini yerine getirmiştir. Sayın Özel'in 'Akın Gürlek ile yarışan sonunda Akın Gürlek ile birlikte hesap verir' şeklindeki ifadesi, yargı makamlarına yönelik pervasız bir tehdit dilidir ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Devam eden bir adli soruşturma hakkında 'Erdoğan'ın hepsinden haberi var' şeklinde somut hiçbir delile dayanmayan iddialar, yargı süreçlerini siyasallaştırma ve kutuplaşmayı artırma amacını taşımaktadır" denildi.
Hiç kimsenin, yargı mercilerini hedef göstererek, devam eden soruşturmalara etki etme veya yönlendirme hakkına sahip olmadığı vurgulanan açıklamada, "Gizlilik kararı olan dosyalar hakkında bilgi sahibi olunduğu iddiası, yargıya güveni sarsmaya yönelik açık bir dezenformasyon faaliyetidir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes, yargı önünde eşit ve adil bir şekilde yargılanma hakkına sahiptir. Geçmişteki yargılama süreçleri örnek gösterilerek, mevcut soruşturmaların hukuki niteliği tartışılamaz. Her dava kendi içinde, deliller ışığında değerlendirilir ve karara bağlanır. Siyasi liderleri, toplumsal barışı ve hukukun üstünlüğünü zedeleyecek söylemlerden kaçınmaya, yargı kararlarına saygı göstermeye ve yargı süreçlerine müdahale etmek yerine, adaletin tecellisine güvenmeye davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi. (DHA)