26.05.2015 - 14:47 | Son Güncellenme:
Eskişehir’de bir vatandaşın kolunun minibüsün aynasına çarpması sonucunda başlayan kavgada iki kişiyi bıçaklayarak öldürdükleri ileri sürülen 2 kişinin yargılanmasına başlandı.
Yeşiltepe Mahallesi Bilgeç Caddesi’nde 26 Ocak 2015 tarihinde meydana gelen olayda, Selami S. ile Yalçın Ç., araçlarının aynasına zarar veren kimliği belirsiz 2 kişiyle tartışmış ve şüpheliler tarafından bıçaklanarak ağır yaralanmışlardı. Selami S. Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde, Yalçın Ç. ise hastaneye götürülürken ambulansta hayatını kaybetmişti. Olaydan 12 gün sonra şüpheliler ağabey ve kardeşi yakalanarak, cezaevine gönderilmişti.
Yaşanan olay sonrasında sanıkların yargılanmasına Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada sanıkların yanı sıra hayatını kaybedenlerin yakınları ile avukatlar hazır bulundu. Duruşmada konuşan sanık ağabey O.K., kavga sırasında yere düştüğünden bıçaklama olayını görmediğini söyledi. Kardeşiyle arkadaşlarında içki içtikten sonra eve giderken olayın gerçekleştiğini anlatan O.K., ifadesine şöyle devam etti:
“Hakan’da bıçak olduğunu görmedim. Evden çıktık, olay yerinin olduğu yere doğru yürüyerek gidiyorduk. Kaldırım daraldı, sol kolum minibüsün dikiz aynasına çarptı. Ayna dışa doğru kapandı. Aynada kırık yoktu. Daha sonra yolun karşısına geçtiğimiz sırada biri benim kolumdan tutarak ‘aynaya neden vuruyorsunuz’ diyerek küfür etti. Ben de yanlışlıkla olduğunu söyledi. Daha sonra aynanın başına gittik. Bir şey olmadığını kendisi de gördü. Aynada bir şey olmadığını belirterek özür diledim. Gerekirse para verebileceğimi söyledim. Elimi cüzdanıma attım, anacak kabul etmedi. Diğer bir kişi ise aynaya bakarak, ‘aynada bir şey yok, uzatmayalım’ dedi. 3 kişiydiler. Daha sonra birisi Hakan’a ‘Siz nerede olduğunuzu biliyor musunuz?’ dedi. ’Uzatmayalım’ diye kişi diğerlerine ‘bırakın gitsinler, aynada kırık yok, çocuklar özür diliyor, parasını verelim diyorlar’ dedi. Ancak diğer iki kişiden biri o kişiye dönerek, ‘sen ne karışıyorsun, parasını sen mi verdin?” diye konuştu. Daha sonra o şahıs olay yerinden ayrıldı. Ben ise kendimi tanıtarak, belediyede şoför olarak çalıştığımı söyledim, polis çağırıp tutanak tutturalım diye söyledim. Telefon ile polisi ararken, telefonuma vurdu. Daha sonra ise elindeki sigarayı kardeşimin üzerine attı. Ettiği küfürlerin haddi hesabı yoktu. ’Niye sigarayı kardeşimin üzerine atıyorsun’ dedim. Bu sırada kardeşim Hakan’a tokat attı, beni de kendine çekerek kafa attı. İkimiz de yere düştük. Ben kafamı betona vurduğum için gerisini hatırlamıyorum. Daha sonra biri kasığıma basınca acı hissettim ve Hakan’a seslendim. Hakan’dan ses gelmeyince ayağa kalktım. Bu sırada Hakan, ‘abi gidelim’ dedi. Ben bıçaklananları görmedim. Hakan’a sordum bir şahsın elinde bıçak olduğunu söyledi. Hakan ile boğuştukları sırada yerdeki şahsın tepkisi kesilmiş. Ardından ise diğer şahıs çullanmış Hakan’ın üzerine bu sırada cebindeki bıçağı çıkartmış. Sallamış. Şahısların öldüğünü televizyonda öğrendik. Hakan’a teslim olalım, yaşananları anlatalım dedim. Ancak annemiz hastanede yatıyordu. Hakan annem iyileştikten sonra teslim olmamızı söyledi. Ben de bir şey diyemedim. Normal hayatıma devam ettim. Polis ekipleri bizi teşhis etmiş. Daha sonra olay ortaya çıktı.”
“ÇOK FAZLA KÜFÜR ETTİLER”
Duruşmada konuşan sanık kardeş H.K. ise, “Biri benim üzerine sigara attıktan sonra tokat attı. Abime de kafa attı. Abim yere düştü. Kafasını betona vurmuştu. Abimi kanlar içinde, karşıda bulunan kişide ise bıçak gördüm. Korku ile bıçağın üzerine atladım. Boğuştuk, ikimizde yerlerin ıslak olmasından dolayı yere düştük. Bana karşı tepkisi kesildi. O sırada bıçağı henüz çıkartmamıştım. O şahsın kendi bıçağı idi. Ben abime yöneldiği sırada diğer kişi beni gördü ve üzerime çullandı. Bu sırada çok küfür edildi. Abi, ‘abime ve arkadaşınıza bir şey oldu’ bakalım dedim. Bana tekme atınca üzerimdeki bıçağı çıkardım. Bıçağı rastgele savurdum. Öldürme kastım yoktu. Kendimi savunmak istedim. Kahvenin boşaldığını görünce abimi de alarak olay yerinden uzaklaştık. Bıçağı nereye koyduğumu hatırlamıyorum. Düşmüş de olabilir. Bir hafta kadar Eskişehir’de kaldım. Okulum orada olduğu için oraya gittim. Saçlarım uzundu, burada kestirdim. Haberi televizyonda duydum daha sonra da beni buldular” diye ifade etti.
Mahkeme heyeti eksikliklerin giderilmesi ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.