KayseriKore Savaşı'nın hatıralarını 70 yıldır unutamıyor

Kore Savaşı'nın hatıralarını 70 yıldır unutamıyor

30.11.2023 - 10:19 | Son Güncellenme:

Kore Savaşı'nın hatıralarını 70 yıldır unutamıyor

Kore Savaşının hatıralarını 70 yıldır unutamıyor

Furkan KAVUKLU/KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ'de yaşayan 91 yaşındaki Rüştü Ersöz, 1953 yılında gittiği Kore Savaşı'nın hatıralarını unutamıyor. Kore Gazisi Ersöz, "Askerlik muayenemi yaptırmak için İstanbul'a sonrasında da Erzurum'a gittim. 15-20 gün sonra 'Kore'ye seçim yapılıyor' dediler. Ben de Kore'ye gitmek için talip oldum. Cepheden mevzi kazdık ve geri dönüyorduk. Aracımız devrildi. Ben cipteydim. Araç devrilince arkadaşlarım beni, arka brandadan çıkardılar. 3-5 gün hastanede yatıp çıktım" dedi.
Kayseri'de eşiyle birlikte yaşayan Rüştü Ersöz, askerlik görevini yerine getirmek için 1951 yılında önce İstanbul'a ardından da Erzurum'a gitti. Burada bir süre askerlik yapan Ersöz, Kore'ye gitmek için gönüllü oldu. 25 Haziran 1950 yılında Kuzey Kore ile Güney Kore arasında başlayan savaşa gönderilen Ersöz, burada ses takımına seçildi. Savaşta kendilerini taşıyan aracın devrilmesi sonucu yaralanan Rüştü Ersöz, tedavisinin ardından savaşın da bitmesiyle Türkiye'ye gönderildi. Ersöz, 1958 yılında arkadaşının vasıtasıyla noterde çalışmaya başladı. 15 yıllık noter serüveninin ardından bir fabrikada müdür olan Rüştü Ersöz, buradan emekli oldu. Ersöz, savaş günlerinden kalan hatıralarını unutamıyor. Yaşadığı süreci anlatan Rüştü Ersöz, "Askere gidene kadar ekip dikerek ziraat ile uğraştık. İlkokulu bitirdim. Benim notlarımın hepsi pekiyiydi. İyi yoktu. 5 yıl eğitim gördüm. Askerlik muayenemi yaptırmak için İstanbul'a sonrasında da Erzurum'a gittim. 15-20 gün sonra 'Kore'ye seçim yapılıyor' dediler. Bende Kore'ye gitmek için talip oldum. Kendim gönüllü olarak istedim. Benim gibi bir çok istekli çıktı. Öyle olunca kura çektiler ve ben de seçildim. 8 Haziran 1953 yılında buradan gemiye bindik. Okyanusları aşarak gittik. Yolculuğumuz 25 gün sürdü. İlk gittiğimiz yerde 3-4 gün misafir olduk" ifadelerini kullandı.
'ARAÇ DEVRİLİNCE BENİ ARKA BRANDADAN ÇIKARDILAR'
Kore'ye ulaştıklarında gece trene bindiklerini söyleyen Ersöz, "Trende ışık da yoktu, 'Biz alışık değiliz, ışığı da yanmıyor bu trenin' dedim. Bana, 'burası harp sahası olduğu için ışıklar yanmaz' dediler. Trenle 12 saat gittikten sonra bir yere vardık. Orada 3-5 gün kaldıktan sonra cepheye gitmek için ses takımına seçildik. Düşman tarafından atılan top mermilerinin aletlerle sesini alıp, bilgisayarlarla kontrolden geçiriyorduk. Sonrasında bizim topçuya bildiriyorduk. Söylenen yere ateş ediyorlardı. Cepheden mevzi kazdık ve geri dönüyorduk. Aracımız devrildi. Ben cipteydim. Araç devrilince arkadaşlarım beni, arka brandadan çıkardılar. 3-5 gün hastanede yatıp çıktım. Cipin arkasındaki römork baskı yapınca takla attık. Sürüklenerek bayır aşağıya indik. Yaralanan arkadaşlarım da oldu. Savaşta yanımda şehit olanlar oldu ama çok uzun zaman olduğu için isimlerini hatırlamıyorum" diye konuştu.
'GEMİMİZDE ABDİ İPEKÇİ'DE VARDI'
Savaştan sonra dönüş yolculuğunu anlatan Ersöz, "Oralarda siperlere girdik. 27 Temmuz Pazartesi saat 10.00'da mütareke oldu. Cepheden geri çekildik. 2 yıllık askerliğimin 1 yılı Kore'de, 1 yılı da Türkiye'de geçti. Kore'den dönüşümüzde tekrar gemiye bindik. Gemi limana yanaşamadığı için sallar ile kıyıya vardık. Gemimizde Abdi İpekçi'de vardı. Ben tanımıyordum da arkadaşım, 'Gemide Abdi İpekçi bizimle beraber gitti' dedi. 1953 yılı Ağustos ayının 4'ünde, 25 günde Türkiye'ye vardık. 1958 yılında bir arkadaşımızın vasıtasıyla noterde çalışmaya başladım. Noter'de 15 yıl çalıştım. Sonrasında oradan ayrılıp 6 yıl boyunca bisküvi fabrikasında çalıştım" dedi.
'CUMHURİYETİ İLAN ETMEKLE İYİ YAPTILAR'
Cumhuriyetin kurulmasıyla ilgili konuşan Ersöz, şöyle konuştu: "5 çocuğum vardı. Bir kızım öldü. 6 tane de torunum var.  Atatürk, 1938'de öldü. Ben 1932 doğumluyum. Onunla 6 yıl hayatta kaldım. Cumhuriyet'i ilan etmekle iyi yaptılar. Bundan sonra da iyi olur inşallah. Cumhuriyet kurulalı 100 yıl oldu ama ben de 91 yaşındayım. Arada 9 yıl var. Ben de bir o kadar yaşadım." (DHA)
FOTOĞRAFLI