Kayseri Köyünün "Mandıra Filozofu" Koyunlarının Çobanı Oldu

Köyünün "Mandıra Filozofu" Koyunlarının Çobanı Oldu

04.01.2019 - 09:58 | Son Güncellenme:

Kayseri'de, maliye bölümü mezunu olan ve açıköğretim okumaya devam eden 23 yaşındaki genç, ailesiyle şehirden köyüne göç ederek çobanlık yapmaya başladı Uzun, kıvırcık saçları ve fırsat bulduğunda okuduğu kitaplarıyla "Mandıra filozofu" filmindeki karakteri anımsatan Duran Bircan, 300 koyuna çobanlık yaparak geçimini sağlıyor Genç çiftçi Duran Bircan: "Benim yaşıtım olan insanlar boş bir bölüm okumak yerine kendi işlerini kurmaya çalışsınlar. Ailem beni destekledi, yoksa bu işe cesaret edemezdim. KPSS var, işe girmek zor, bu nedenle insanlar artık tarıma, hayvancılığa yöneliyor. Herkes üniversite okuyacak diye bir şey yok"

Köyünün Mandıra Filozofu Koyunlarının Çobanı Oldu

KAYSERİ (AA) - Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde yaşayan ve maliye eğitimi alan 23 yaşındaki Duran Bircan, okuduğu bölümle ilgili bir işte çalışmak yerine şehirden köye göç ederek çobanlık yapmaya başladı.

Haberin Devamı

Cumhuriyet Üniversitesi Maliye Bölümünden 2016 yılında mezun olan Bircan, bölümüyle ilgili fazla atama olmamasından dolayı kendi işini kurmaya karar verdi.

Kayseri şehir merkezinde yaşayan ailesini de ikna eden Bircan, memleketi Yahyalı'nın Kirazlı köyüne göç ederek hayvancılık yapmaya başladı.

Kırsal kesimde pek görülmeye alışılmamış uzun, kıvırcık saçları ve fırsat bulduğunda okuduğu kitabıyla "Mandıra filozofu" filmindeki karakteri anımsatan Bircan, üretime katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyor.

Önceleri az sayıyla hayvancılığa başlayan Bircan, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), TARSİM ve Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliğinin ortaklığında yürütülen 300 koyun projesinden yararlanmaya hak kazandı.

Haberin Devamı

Yahyalı'nın dağlarında türküler söyleyerek 300 küçükbaş hayvana çobanlık yapan Bircan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversiteyi bitirdikten sonra şehirden köye göçmeye karar verdiklerini anlattı.

Köyünde küçükbaş hayvancılık yapmaya başladığını belirten Bircan, şunları kaydetti:

"Bundan sonra elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Devletime nasıl katkı verebilirsem katkı yapacağım. Üniversiteyi bitirince 'Ticaret olarak ne yapabilirim?' diye düşünmeye başlamıştım. Aslında bu ata mesleğimiz. Ailem önceden de hayvancılık yapıyordu, bazı sebeplerden dolayı bırakmamız gerekmişti. İmkanlar el verince ben bu işi yeniden yapmak istedim. Benim yaşıtım olan insanlar boş bir bölüm okumak yerine kendi işlerini kurmaya çalışsınlar. Ailem beni destekledi, yoksa bu işe cesaret edemezdim. KPSS var, işe girmek zor, bu nedenle insanlar artık tarıma, hayvancılığa yöneliyor. Herkes üniversite okuyacak diye bir şey yok. Sabah, akşam hayvanların su ve yemlerini veriyoruz. Güzel havalarda otlatıyorum."

Farklı tarzından dolayı hayvancılık yapmasına insanların şaşırdığını ifade eden Bircan, "Daha çok öğrenciyim sanıyorlar. Ya da yurt dışından gelmiş bir turist sanıyorlar. Saçlarımı önceden uzatmıştım, bir ara kestim, tekrar uzatmaya başladım." dedi.

Bircan, maddi imkanı olan ve doğayı seven herkese hayvancılıkla uğraşmayı tavsiye ettiğini dile getirdi.