‘Adaleti savunmak için izin alınmaz’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet Yürüyüşü’nün 6. gününde, Ankara’ya 98 kilometre mesafedeki Çamlıdere ilçesi yol ayrımında haftalık olağan grup toplantısını gerçekleştirdi. CHP tarihinde parlamento çatısı altında gerçekleştirilmeyen ikinci grup toplantısı olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyan toplantıda, Kılıçdaroğlu, kendisine anayasanın 138’inci maddesini anımsatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Bana 138. maddeyi hatırlatan beyefendiye bir çağrı yapıyorum, senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiğini ispat edersem, görevinden onurlu, namuslu bir insan gibi istifa edecek misin?” çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, dün sabah 08.00’de konakladığı Kızılcahamam’ın Bulak köyündeki kamp alanından yürüyüşe başladı. Kılıçdaroğlu, öğlen molasını verdiği Çamlıdere ilçesi yol ayrımında, hazırlanan platformda haftalık olağan grup toplantısını yaptı. Grup toplantısından önce yaşamını yitiren parti üyesi Hasan Tatlı adına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

TARİH YAZIYORUZ: Bir tarih yazıyoruz, adalet tarihi. Yürüyüşümüze katılmak isteyip katılamayan milyonlar var. Buradan vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Soruyorlar, neden bu yürüyüş? Bu soruyu sorana şunu sormak isterim: Sen adaletten ne anlıyorsun? Bir haksızlığa uğradığın zaman mı yoksa herhangi bir insan haksızlığa uğradığında mı söz edeceksin? Ben kendim için yürümüyorum. Adalet arayan bütün mağdurlar, mazlumlar için yürüyorum. Kim adaletten şikayetçiyse onun yanındayım. Adaletin olmadığı yerde devlet, insanlık yoktur.

FİRAVUNLAR SÖYLERDİ: Bize doğuştan gelen haklarımızı, anayasal haklarımızı lütuf olarak sunmaya çalışanlar var. ‘Yürüyorsunuz, lütfediyoruz biz size’. Bunu tarihte firavunlar söylerdi, günümüzde de diktatörler söylüyor.

İZİN ALINMAZ: Bu yolda tek başıma yürümeye karar vermiştim. Elimde bir pankart olacaktı, beni yalnız bırakmayan vatandaşlarıma muhabbetlerimi sunuyorum. ‘Adaleti niye yürüyerek arıyorsunuz’ diyorlar. Memlekette adalet olmadığı için yürüyoruz. Sivil itaatsizlik diyorlar. Neden izin almadılar? Adaleti savunmak için kimseden izin alınmaz, adalet Allah’ın emridir.

‘İspatlarsam istifa edecek misin?’

Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: Darbeciler, yalan söylediklerine inanmazlar. Birisi demiş ki, ‘Anayasanın 138. maddesi var’. Ben buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Bana 138. maddeyi hatırlatan beyefendiye bir çağrı yapıyorum, senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiğini ispat edersem, görevinden onurlu, namuslu bir insan gibi istifa edecek misin? Ben ispat edemezsem siyaseti bırakacağım, çünkü namuslu ve onurlu bir insanım.

GEL KARŞIMA: Biz adalet yürüyüşüne başladık, bir sürü hakaret. Sözde cumhurbaşkanı, sözde koltukta oturuyor. Ben kendisiyle muhatap olmak istemiyorum. Kendisinin bulunduğu konum, farklı bir konum. Gel karşıma geç, cesaretin varsa, gel karşıma senin televizyonunda oturup tartışalım. Medeni iki insan gibi, oturalım, niye korkuyorsun? Benim bildiğim diktatörler çok fazla korkmaz. İç dünyalarında büyük bir korku vardır. Vallahi ben adam dövmem, hakaret etmem, oturur tartışırım. ‘Sen benim dengim değilsin’ diyor. Bakın bu konuda onu iddia edecek kişi aslında benim, onun gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için seninle tartışmaya katlanıyorum. Madem ki öyle, niye sabah, öğle akşam bana sataşıyorsun. Otur karşıma, millete, vatandaşa ders nasıl verilirmiş, vallahi ona göstereceğim.

2019’UN KORKUSU: Bütün bunlar niye oldu? Bir sır vereyim, bütün bunlar 2019’un korkusu nedeniyle oluyor. Korkuyor, ya koltuk giderse, koltuk kimseye baki değildir, koltuğun hakkını vereceksin, sen kul hakkı yiyorsun, koltuğun hakkını vermiyorsun. O nedenle biz meydanlarda, sokaklardayız.

MUSA’LAR BURADA: 2019’a yine bir mühürsüz seçim ayarlarız sanıyor, izin vermeyeceğiz. 2019’a YSK ayarlarız sanıyor, izin vermeyeceğiz. 2019, Türkiye’de demokrasinin şaha kalktığı tarih olacaktır. Her firavunun bir Musa’sı vardır, firavun belli, Musa’lar da burada. Biz zulme karşı direneceğiz, adaleti savunacağız, inançlı kişileriz, halka inanırız, inancımızı yüceltiriz. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır, asla dilsiz olmayacağız, mücadelemizi onurumuzla savunacağız.

34. madde ile yanıt

Yürüyüşe destek veren Altan Öymen, Milliyet’e “Hükümet kanadından gelen eleştirileri anlamıyorum. Bu bir anayasal haktır. Yanımda hep anayasayı bulunduruyorum. Anayasa madde 34, ‘Herkes, önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir’. Bu anayasa hükmü. İktidar diyor ki, ‘bu bir lütuftur’. Ne lütfu, burada hak var” dedi. Öymen, dün 85’inci yaş günü olduğunu anımsattı.

‘Yürüyüşün arkasında milyonlar var’

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ne katılıp katılmayacağı yönündeki soruya şöyle yanıt verdi: “O yürüyüşün içinde yer almamış fakat o yürüyüşün amacını ve arkasındaki şikayeti, talebi paylaşan Türkiye’de milyonlarca insan var. Ben de o insanlardan biriyim. İktidara tavsiyem bizi de yürümek zorunda kalacağımız zorlamalardan uzak kalmasıdır.”