Siyaset ‘Her kuruma sızmışlar’

‘Her kuruma sızmışlar’

21.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Darbe Komisyonu sözcüsü Mihrimah Belma Satır, kurumlardan istedikleri bilgilerin gelmeye başladığını, bu yapının her kuruma sızdığını, ilk tespitlerinin TÜBİTAK, Diyanet, YÖK ve TSK’ya dair olduğunu açıkladı

‘Her kuruma sızmışlar’

TBMM FETÖ’nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Sözcüsü, AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, “FETÖ Türkiye’nin her yerinde... Her kuruma bir şekilde sızmış bir yapı. Yurt dışında faaliyetleri de ciddi şekilde devam ediyor” dedi.

Haberin Devamı

Komisyon olarak kurumlardan istedikleri belgelerin gelmeye devam ettiğini belirten Satır, ilk tespitlerinin TÜBİTAK, Diyanet İşleri Başkanlığı, YÖK ve TSK’ya dair olduğunu söyledi. TÜBİTAK’ın “üzerine vazife olmamasına rağmen” kamu kurum ve kuruluşlarına yazılım hazırladığını belirten Satır, FETÖ yapılanmasının TÜBİTAK’a nokta atışı yaptığını vurguladı. Satır, “Örgüt, TÜBİTAK’ta bir sistem kurmuş. Bilim ve teknoloji adına çalışma yapması gereken kurum, tutmuş kamu kurum ve kuruluşlarına yazılım yapmış. Çalıştığı kamu ya da yarı kamu kuruluşları olduğunu için bunun pazarlığını da yapmamış; bir liraya yapılması gereken işi 10 liraya yapmış. TÜBİTAK’taki paraların nereye gittiği de esasen araştırılmalı. Bu yazılımlarla kamuda usulsüzlüklerin de araştırılması gerekiyor. Biz bunu araştıracağız” diye konuştu.

Haberin Devamı

Akademik personelin yükselmesi için İngilizce sınavlarını geçmeleri gerektiğini hatırlatan Satır, ancak YÖK’te özellikle 2013-2015 arasında doçentlik sınavlarına İngilizce sınavlarında sistem değişikliğine gidildiğine dikkati çekti. Satır, “10 kez İngilizce sınavlarına girip kazanamayanlar var ama FETÖ’ye ait vakıf üniversitelerinde sınav sistemi değişikliğiyle İngilizce sınavını geçip önce doçent, sonrasında 5 yıl bekleyip profesör olmuşlar” değerlendirmesini yaptı.

‘Öksüz’e sorulmamış’

FETÖ’nün darbe girişiminde önemli isimlerinden Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’dan önce yurt dışına 100 kere gittiğini belirten Satır, şöyle devam etti:

“Normal şartlarda bir devlet memuru yurt dışına, hatta şehir dışına çıkarken uyması gereken prosedürler var. Amirine haber verip izin alması gerekiyor. Ama FETÖ’cüler hiçbir şekilde haber vermeden, izin almadan çıkmış. Üniversitelerde, izin prosedürü işletilmemiş. Konuyla ilgili sorumluluk sadece siyasetçiler veya yöneticilerde değil, her kurum yöneticisinindir. Öksüz 100 kez yurt dışına gitmiş. Kimse ‘niye, nereye gidiyorsun?’ diye sormamış. Bunların sorumlusu siyaset kurumu değil, kurumların idari amirleri.”

Komisyona gelen bazı komutanların “biz uyardık, şunları yaptık” demelerinin bir anlamı olmadığına işaret eden Satır, kendilerinin idari soruşturma açmak, takip etmek ve sonucuna göre ceza verme veya ihraç etme yetkisi bulunduğunu bildirdi.

Haberin Devamı

Satır, Diyanet İşyeri Başkanlığı’nda da tespitleri olduğuna değinerek, “FETÖ’cü olduğu 17-25 Aralık’tan sonra tespit edilen kişiyi valilik marifetiyle görevden alıyoruz, Diyanet İşleri Başkanlığı şehir merkezinden alıp o kentte bir köye gönderiyor. Sorumluluk bir kişi veya kurumun değil, tüm kurumlarındır” dedi.

‘Faaliyete devam’

Komisyonun soruşturma değil, araştırma komisyonu olduğuna işaret eden Satır, durum tespiti yapıp bir daha aynı durumla karşılaşmamak için öneriler getirmek üzere kurulduğunu, bunu da raporu yazmadan yapmaya başladıklarını ifade etti. FETÖ yapılanmasına ilişkin halen operasyon, soruşturma, kovuşturma ve yargılamaların sürdüğünü vurgulayan Satır, yapılanlara destek anlamında hazırlayacakları raporda önemli tespit ve önerilerin olacağını belirtti.

Satır, “FETÖ Türkiye’nin her yerinde... Her kuruma bir şekilde sızmış bir yapı. Yurt dışında faaliyetleri de ciddi şekilde devam ediyor. Darbeyi yurt dışında oyun olarak gösteriyorlar” diye konuştu.