Siyaset 'Suriye’yi parçalamak mı istiyorsunuz?'

'Suriye’yi parçalamak mı istiyorsunuz?'

28.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Suriye’nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayan Yıldırım, “Eğer Suriye bölünürse bu iş bugünkünden daha beter olur. Orada YPG ve PYD’nin faaliyetlerine müsamaha gösterilmesi bizi rahatsız ediyor” dedi

Suriye’yi parçalamak mı istiyorsunuz

Başbakan Binali Yıldırım, Rakka’da başlayacak operasyona dair ABD ve Rusya’ya önerilerini sunduklarını söyleyerek, “Fırat Kalkanı’nda yaptığımız gibi yapabileceğimizi söyledik. Bu konuda teklifler gitti, bize henüz net bir geri dönüş olmadı... Sorun, YPG ve PYD. Bunlar burada bir devlet kurmak istiyor. Suriye’yi parçalamak mı yoksa Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak mı istiyorlar? ABD ve Rusya’nın bunu söylemesi lazım. Bölünürse bu iş bugünkünden daha beter olur” dedi. Çankaya Köşkü’nde dün TV yayın yönetmenleri ile bir araya gelen Yıldırım, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

- GERİ DÖNÜŞ YOK: (Suriye’deki gelişmeler) Orada çok ani değişiklikler oluyor. Her gün yeni bir gelişme oluyor. Rusya’nın rejimle bir dayanışması, bir mutabakatı var. Akdeniz’de üslerinin bulunduğu bölgeyi emniyet altına almak istiyor. Kuzeyde PYD, YPG unsurları var, onlarla birlikte hareket ediyor. Diğer taraftan ABD’nin PYD, YPG ile iş yapması yeni değil. Ancak yeni yönetim göreve geldiğinde, ‘Bu iş doğru değil. Obama yönetimine bunu anlatamadık. Siz bu yanlıştan dönün. Burada bir iş yapacaksanız ÖSO ile Fırat Kalkanı’nda yaptığımız gibi yapabiliriz’ dedik, bu konuda teklifler gitti, bize henüz net bir geri dönüş olmadı ama sahada bir taraftan faaliyetler yürüyor. ABD Dışişleri Bakanı geliyor, o bakalım ne getiriyor, götürüyor, göreceğiz. Rusya Türkiye ile Türkiye de Rusya ile ilişkilerini geliştirme niyetinde. ‘Aman ne olacak’ diyecek halimiz yok.

Haberin Devamı

- ABD VE RUSYA KARAR VERMELİ: Sorun, YPG ve PYD. Bunlar PKK’nın uzantıları ve burada bir devlet kurmak istiyor. Suriye’yi parçalamak mı yoksa Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak mı istiyorlar? ABD ve Rusya’nın bunu söylemesi lazım. Orada YPG ve PYD’nin faaliyetlerine müsamaha göstermek bizi rahatsız ediyor. Söylemler ile uygulamalar birbirine uymuyor. Orada ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar, önemli olan tehdit nereden gelirse gelsin, ister Suriye’den ister Irak’tan, o tehdidi bertaraf etmek vazgeçilmez görevimizdir. Biz hem Rusya’ya hem Amerika’ya anlatıyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü muhafaza edilsin, küçük küçük devletçiklere bölünmesin. Bölünürse bu iş bugünkünden daha beter olur. Rusya ile Amerika ile diyalogumuzu sürdürüyoruz. İki ayrı bloğu bir araya getirme ve çözüm üretme gayretindeyiz. (ABD ve Rusya 16 Nisan atlatıldığı zaman daha güçlü bir şekilde Münbiç’e operasyon başlatabilir diye düşünüyor olamazlar mı?) Türkiye bugün de o güce sahip, 16 Nisan’da da aynı güce sahip olacak. Orası ne Amerika’nın toprağı ne Rusya’nın toprağı. Orası Suriye’nin toprağıdır.

- VATANDAŞ KARAR VERİR: (AB için referandum olur mu) AB desteği dibe vurmuş durumda. 16 Nisan’dan sonra AB ile ilişkiler masaya yatırılacak muhakkak. Referandum benim bildiğim üyeliğe kabul aşamasında, ama referandum her zaman yapılabilir. Kamuoyunda kafa karışıklığı varsa, siyasetin karar veremediği konular varsa, vatandaş imdada yetişir.

Haberin Devamı

- TOPTANCI BAKIŞ DOĞRU DEĞİL: (Avrupa’nın son dönem tutumu) AB’de bazı ülkeler, özellikle de seçim yapılan ülkeler anayasa değişikliğinde taraf oldular, bu kabul edebileceğimiz bir konu değil. ‘Hayır’ kampanyasına taraf oluyorlar. Avrupa’yı toptancı değerlendirmek yanlış. Bütün Avrupa bize karşı demek de yanlış olur.

- TAMAMEN SUÇ: (İsviçre’deki Cumhurbaşkanı’nı hedef gösteren pankart) Avrupa yönetimleri buna bilerek göz yumuyorlar. Türkiye, diplomatik yollardan yapılması gerekeni yapmıştır. Zannediyorum onlar da soruşturma başlattı.

Rahat şekilde ‘evet’ çıkar

Referandumda ben kritik bir durum görmüyorum. Rahat şekilde ‘evet’le sonuçlanır. Amacımız olabildiğince daha fazla vatandaşımızı ikna edebilmek. Benim için ‘evet’ oyları, ‘hayır’dan bir tane fazlaysa tamamdır. Halk oylamasının mantığı da esası da odur. Kimse, ‘yenilen pehlivan güreşe doymazmış’ hesabı yapmasın, sonuç neyse razı olsun. MHP ile oturduk konuştuk, ortak bir program yapmayacağız. Cumhurbaşkanı ile birlikte birkaç ilde ortak mitingler yapacağız.

Haberin Devamı

- HERKES İŞİNE BAKAR: (Referandumdan ‘evet’ çıkarsa Ak Parti MHP birleşir mi?) Herkes işine bakar, olmaz.

- KORKU VERİYOR: Yeni düzende kuralları başkan koyuyor, kim vali, kim müftü, kim doktor olacak bir kişi belirleyecek eleştirileri var. Sanki şimdi farklı? ‘Bir kişi’ diye bir şey yok ki, bir mekanizma var. Şu anda ne oluyor? Kimin doktor olacağına da mı cumhurbaşkanı karar verir? Bu sistemin özelliği hızlı işlemesidir. Kılıçdaroğlu kiminle konuşursa korku veriyor, taksicilerle minibüsçülere, işadamlarına bunlar hemen malınıza, ‘el koyacaklar’ diyor. Korku vermekle karamsarlık vermekle memlekete hizmet olmaz.

- YORUM YAPMAYAYIM: (Kılıçdaroğlu kaybederse bırakmalı mı?) Bırakmayacağını söyledi zaten. Orada çok genel başkan var. (Kalması işinize mi yarıyor?) Ben daha fazla yorum yapmayayım.

Haberin Devamı

- ABUK SABUK ŞEYLER: (İstifa ettiği iddiası) İstifa edilecek zaman mı, abuk-sabuk şeyler bunlar.

‘Baraj düşebilir’

Yüzde 10 seçim barajı konuşulabilir, indirilebilir. Parti gruplarından ziyade milletvekilleri öne çıkıyor. Seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu anayasa konusu değil. İstikrarı sağlamak amacıyla baraj yüksek tutulmadı mı? Şimdi artık bu istikrarı sandıkta vatandaş sağlıyor. Bu yüzden barajla ilgili bir düzenleme yapılabilir. Anayasa konusu olmadığı için hemen 16 Nisan’dan sonra oturup konuşalım bu işi, biz hazırız.

- 3 KASIM 2019’DA: (Erken seçim) Seçim 2019 yılı 3 Kasım’da. Her şeyin bir hazırlık süresi var. 94 yıllık bir sistem değişikliği yapıyoruz. Bütün yasalar parlamenter sisteme göre. Öbür türlüsü darbe zamanındaki anayasa gibi olur.

Suriye’yi parçalamak mı istiyorsunuz

‘Guantanamo gibi yapmak yanlış’

FETÖ yargılamalarında sanıkların kravatla salona gelmesi ve şehit yakınlarının mahkum elbisesi talebi) Şikayetler bana da geldi. Türkiye hukuk devleti. ABD, Guantanamo’da yaptı ama hala konuşuluyor. Zor bir konu. Duygusal olarak vatandaşlarımızın beklentilerini karşılamak iyi olabilir ama mahkumiyetler kesinleşinceye kadar hakları olduğunu kabul etmemiz lazım. Onları bir mahkum elbisesine sokmak ne kadar hukukidir? Çok da doğru gelmiyor. İşin daha öteye taşınması hukuk değil, intikam yoluyla cezalandırma olur. Bunu yapmamız doğru olmaz.

Yazarlar