Siyaset 'Topunuz gelin'

'Topunuz gelin'

22.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Avrupa ülkelerinin 16 Nisan konusundaki duruşlarının Türkiye’deki muhalefetten daha sert ve yaralayıcı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle 16 Nisan’da bunlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum” dedi

Topunuz gelin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’yı sert sözlerle eleştirerek, “Yıllarca bize ‘Avrupa Birliği kriterleri’ diyerek dayattıkları ne varsa şimdi hepsini kendileri ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin, masaya oturacağız, konuşacağız. Bu devran böyle yürümez, gereği neyse Türkiye olarak da biz bunu yaparız” dedi. Erdoğan, dün Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Ankara Arena’da düzenlediği “İnsan için orman, ekonomi için orman” programında şunları söyledi:

Haberin Devamı

- BATI TERÖRÜN ARKASINDA: Şu anda bu çukur eylemlerinde bulunanlar ne diyorlar hayır. Kandil ne diyor hayır, bölücü terör örgütü PKK ne diyor hayır. FETÖ ne diyor hayır. Batıda bu terör örgütünün arkasında kimlerin olduğunu görüyoruz. Almanya’da, Hollanda’da, Belçika’da, İsviçre’de nasıl paslaştıklarını görüyoruz. Türkiye artık zayıf hükümetlerin pençesinde kıvranmasın diye istikrar ve güven iklimini kaybetmesin diye yönetim sistemini değiştiriyoruz.

- AVRUPA DAHA SERT VE HAŞİN: Hadi bizim muhalefetin telaşını anladık. Onlar uzun zamandır ekmeden biçtikleri bir sistemi kaybedecek olmanın paniği içindeler. Peki bu Avrupa ülkelerine ne oluyor? Avrupa ülkelerinin 16 Nisan konusundaki duruşları bizim muhalefetten daha sert, daha haşin, daha yaralayıcı. İşinize bakın, işinize. Allah’ın izniyle 16 Nisan’da bunlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum. Geçmişte hasta adam dedikleri bu ülkeyi bir türlü mezara gömüp başına taş dikemediler. Şimdi bu ülkenin yeniden dirilişine şahit olmak elbette onlara acı geliyor.

Haberin Devamı

- Bu devran böyle yürümez: Tayyip Erdoğan’ın Rotterdam’da dev posterleri dükkanlara asılmış. Gelmiş Hollanda polisi onları söküp atıyor. Ama öbür tarafta AB’de PKK terör örgütü yasak olduğu halde, onun başındaki zatın pankartlarıyla, posterleriyle Rotterdam caddelerinde, onların polislerinin koruması altında gösteriler, yürüyüşler yapıyorlar. Sadece Hollanda da mı? Almanya’da da aynı şeyi yapıyorlar. Ne yaparsanız yapın, topunuz gelin, bu millet 16 Nisan’da gereğini sizlere gösterecek. Yıllarca bize AB kriterleri diyerek dayattıkları ne varsa şimdi hepsini kendileri ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin, 16 Nisan bittikten sonra masaya oturacağız, konuşacağız. Bu devran böyle yürümez. Gereği neyse Türkiye olarak da biz bunu yaparız. Hollanda’da yerlerde sürüklenen o benim Hüseyin Kurt kardeşimin hesabını soracağız. Yerlerde sürüklenenler sadece benim insanım değil, aynı zamanda AB’nin müktesebatıdır, AB kriterleridir.

- MASKELERİ DÜŞTÜ: Avrupa ülkelerin yüzlerindeki maske düştü, gerçek suratları ortaya çıktı. Bunlarda insanlık, vicdan, merhamet yok. Bu Avrupa, 2. Dünya Savaşı öncesinin ırkçı, faşist, zalim Avrupa’sıdır. Bu Avrupa Ortaçağ’ın Türk ve İslam düşmanı Avrupa’sıdır. Çanakkale şehitlerimize ithaf ettiği o meşhur şiirinde ne diyor Akif: ...Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.’ Evet, medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz. Avrupalılar önce Suriye meselesinde, ardından 16 Nisan konusundaki tavırla kendi maskelerini kendi elleriyle yırtmışlardır.

Haberin Devamı

- TEHDİT EDEMEYECEKLER: Bundan sonra ülkemizde çeşitli sıfatlar altında ajanlık yapan hiçbir Avrupalıya izin verilmeyecektir. AB üyelik süreciymiş, geri kabul anlaşmasıymış, şuymuş, buymuş, artık hiçbiriyle bizi tehdit edemeyecekler. Bitti o işler. Biz Çanakkale’de olduğu gibi yedi düvelin en modern ordularına boyun eğmemiş, 15 Temmuz’da olduğu gibi içimizdeki ihanet çetelerine meydanı bırakmamış bir milletiz. Hele 16 Nisan’da şu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine bir geçelim, ondan sonra çok daha farklı bir Türkiye doğacak, bunu bilelim. Bakıyorsunuz Alman milletvekilleri avucuna hayır yazmış, dolaşıyor, kampanyalar yapıyorlar. Ya size ne? Korkunun ecele faydası yok.

Haberin Devamı

KARDEŞLİK JESTLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kuveyt Emiri Al Sabah dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde başbaşa görüştü. Görüşme sonrası iki ülke arasında 6 anlaşma imzalandı. Bunlardan 3’ü Suriyelilere yönelik katkı anlaşması oldu. Türkiye ile Kuveyt arasında Suriyeli mülteci krizinin yüklenme planlarına katkıda bulunmak amacıyla Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis Belediyesi’ne Kuveyt Fonu tarafından hibe anlaşması imzalandı. İki ülke arasında askeri işbirliği, turizm işbirliği ve İslam işleri alanında da mutabakat zaptı imzalandı. Erdoğan, Al Sabah’a Türkiye’nin en yüksek nişanı olan Devlet Nişanı tevcih etti. Al Sabah da Erdoğan’a Kuveyt’in en yüksek nişanı olan Şeref Madalyası Mübarek El Kebir’i tevcih etti.

‘Hayırcılar darağacını kuranların arkasındaydı’

Koalisyonların sebep olduğu zayıf hükümetler yüzünden kendini milli iradenin, milletin üzerinde gören odaklar ortaya çıktı. Darbeler, muhtıralar, bildiriler ve daha birçok usulle milletin seçtiği Meclis, Başbakan, Hükümet devre dışı bırakıldı, yerine vesayet güçleri ikame edildi. 1960 darbesinde milletin seçtiği Başbakanı ve bakanları darağacına çıkarmadılar mı? Bugün hayır kampanyası yürütenler o günde aynı şekilde bu darağacını kuranların arkasındaydılar. 1971’de hükümeti istifaya zorlayanların, 1980’de yeniden darbe yapanların, 1997’de bir kez daha hükümet devirenlerin gücü sistemin zayıflığından geliyor.

- ÜLKENİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN: 16 Nisan’da oylanacak olan anayasa değişikliğinin ne getirdiği ne götürdüğü bellidir. Fakat bunlar felaket yalan söylüyor. Olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Önceki gün ‘Cumhurbaşkanı tüm lokantaları kapatabilir’ diyor. El insaf… Yalanın, palavranın da bir haddi hududu olur. Bunun yalanlarının freni yok. Şimdi sırada ne zaman boyacılara, simitçilere, çekirdekçilere gelecek diye bekliyorum. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemini herhangi bir yeri kapatmak için değil, ülkenin ve milletin önünü açmak için getiriyoruz. Milletimden ricam şu. Muhalefetin hezeyanlarına kulak asmayın.

Haberin Devamı

‘Gümbür gümbür geliyoruz’

Türkiye’yi 2 trilyon dolar milli gelire, kişi başına 25 bin dolarlık zenginliğe ulaştırma konusunda kararlıyız. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline ihracatımızla savunma sanayimizle, eğitim, sağlık ulaştırma enerji alt yapımızla gümbür gümbür geliyoruz. İşte buyurun 18 Mart Çanakkale Köprüsü. Biten bir ülkeye böyle bir kredi gelir mi? 10.5 milyar TL ile yüzde 50’si Türk, yüzde 50’si Kore olmak üzere yapıyorlar. İnşallah 2023’e girmeden bu köprümüzün de açılışını yapacağız.