Advertorial 'Çalışanlarımız en önemli değerimiz'
Sponsorlu

'Çalışanlarımız en önemli değerimiz'

04.04.2024 - 11:56 | Son Güncellenme:

Novartis Türkiye İnsan ve Organizasyon Direktörü Özlem Sökmen en güçlü yanlarının 'Çeşitlilik ve Kapsayıcılık' olduğunu söyledi, "Bu doğrultuda çalışanlarımızın ihtiyaçlarına odaklanarak, güncel trendleri de takip ederek yenilikçi İK uygulamaları geliştiriyor ve hayata geçiriyoruz" dedi

Çalışanlarımız en önemli değerimiz

- Şirketinizde yenilikçi İK uygulamalarınızdan bahseder misiniz? Bu uygulamaların şirketinizdeki çalışanlar üzerindeki etkileri nelerdir?

Novartis Türkiye olarak çalışanlarımız en önemli değerimiz. Bu doğrultuda onların ihtiyaçlarına odaklanarak ve güncel trendleri de takip ederek yenilikçi İK uygulamaları geliştiriyor ve hayata geçiriyoruz. Novartis olarak sahip olduğumuz güçlü kurum kültürümüzle birlikte en güçlü yanlarımızdan olan 'Çeşitlilik ve Kapsayıcılık' yaklaşımımız üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Her çalışanımızın ayrı bir yetenek olduğunun bilinciyle ve ayrım yapmaksızın çalışanlarımızın yaşam döngülerine uygun kişiye özel uygulamalarımız ile çalışanlarımızın iş hayatına en mükemmel şekilde entegrasyonunu sağlamayı hedefliyoruz. Bugüne kadar birçok esnek çalışma modelini pandemiden yıllar önce hayata geçirerek bu alanda sektörümüzde öncü olduk. Çalışan destek programı, esnek yan haklar, esnek mesai saatleri, merkez ofis çalışanları için 'Çalışma Mekânını Kendin Seç', 'Esnek Cuma' gibi uygulamalar çalışanların rahat hissettikleri bir çalışma ortamı ve işlerini keyif alarak yapmalarını sağlıyor. Çocuklu çalışanlarımız için uzun yıllardır devam eden uygulamalarımız var. Okulun ilk günü ve karne gününde çocuklarının yanında olmalarını sağlayan 'Çocuğunun Yanında Ol', çalışanlarımızın çocuklarını ofisimizde ağırladığımız 23 Nisan'da 'Çocuğunu da Yanında Getir', yeni çocuk sahibi olan çalışanlarımıza ek maddi destek, erkek çalışanlarımız için 14 haftalık ücretli babalık izni, kadın çalışanlarımıza esnek doğum izni, süt odası, yeni doğan desteği bu uygulamalar arasında yer alıyor.

Pandemi sonrasında, çalışanlarımızın kendi belirledikleri 3 gün ofisten, 2 gün ofis dışından çalıştıkları hibrit düzene geçtik. Yıl içerisinde 4 hafta uzaktan çalışmamızı sağlayan uygulamamız, özellikle yaz ayları için tercih edilen ve beğenilen bir uygulamamız oldu. Tüm çalışanlarımızın ve aile bireylerinin destek alabildikleri ve her alanda 7/24 danışmanlık hizmeti alabildikleri 'Çalışan Destek Programı' ise çalışanlarımızın sıkça faydalandıkları uygulamalarımızdan.

Çalışanlarımızın mutluluğu ve refahı, şirket kültürümüzün en önemli parçalarındandır ve uzun vadeli başarımızın temelini oluşturuyor. Bu yüzden, çalışanlarımızın iyi hissetmeleri ve desteklenmeleri, şirketimizin büyümesi ve sürdürülebilir başarısı için büyük bir öneme sahip.

- İşgücü planlaması ve yetenek yönetimi konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz? Gelecekteki iş gücü ihtiyaçlarını belirlemek ve yetenekleri yönetmek için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?

Tüm çalışanlarımızın benzersiz ve özgün olduğunu düşünüyoruz. Bu yaklaşımla çalışanlarımızın farklı ihtiyaçlarına uyumlu olacak şekilde gelişim programları belirliyoruz. "Growing Together" (Birlikte Gelişim) isimli yetenek yönetimi projemizle kişisel gelişim hedeflerine uygun gelişim planları hazırlıyor, eğitimler ve ihtiyaca yönelik programlar tasarlıyoruz. İşi yaparken öğrenmenin en önemli yöntemlerden biri olduğundan yola çıkarak rotasyon, ek görevlendirme, kısa süreli yurt dışı görevlendirme, gölge roller (job shadowing), vaka çalışmaları gibi gelişim araçları kullanıyoruz. Bu alanda kendimize yüksek hedefler koyduk. İsteyen her çalışanımız zamanının belli oranını kullanarak yurtiçi, yurtdışı rollere başvurup, fiziksel olarak gitmesine gerek kalmadan çalışabiliyor. Artık hibrit bir düzende çalışıyoruz. Bizim herhangi bir projemize daha önce benzer uygulamayı ülkesinde yapmış olan bir çalışanımız katkı sağlayabildiği gibi biz de farklı ülkelerdeki projelere katkı sağlayabiliyoruz.

Şirket içinde, çalışanlarımızın güçlü yönlerini kullanarak keyif alacakları görevlere erişmelerini önemsiyoruz. Burada en önemli konu tüm bu farklı tecrübeleri edinme sürecinin sorumluluğunu çalışanımıza veriyoruz. Bu konuda gelişmiş araçlarımız ve uygulamalarımız var. Çalışanlarımız bunları kullanarak kendini değerlendirebiliyor, kendine eğitimler atayabiliyor, projelere başvurabiliyor. Bunlara ek olarak biz de çalışanlarımıza kendilerini geliştirmeleri adına çok çeşitli eğitimler, koçluk ve mentorluk programları sunuyoruz. 'Fingerpring Club' (Parmak İzi Kulübü) Novartis Türkiye'nin gelecekteki yöneticilerini yetiştirmek ve gelişim yolculuklarına destek olmak için hayata geçirdiğimiz önemli uygulamalarımızdan. Endüstri ve üniversite işbirlikleri ile yelpazesi geniş programlar tasarladık. Yanı sıra pazarlama, medikal ve saha ekiplerimize yönelik farklı akademi programları tasarlayarak becerilerini artırmayı hedefledik.

Genç çalışanlarımızı profesyonel hayata hazırlamak ve onların vizyonlarından yararlanmak için hayata geçirdiğimiz 'Tersine Mentorlük' programı ile nesiller arası bilgi alışverişi yaparak kurum kültürümüzün de devamlılığını sağlıyoruz. Bu uygulama kapsamında genç çalışanlarımız daha kıdemli farklı kuşaklarda bulunan yöneticilerimize mentorlük yapıyor. Yeni mezunlardan en fazla 2 yıl iş tecrübesi olan genç arkadaşlarımıza yönelik Millenials Discovery 2.0 programımız ile genç yetenekleri şirketimize kazandırmayı hedefliyoruz.

- İK süreçlerinde dijital dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz? Dijitalleşme İK süreçlerinizi nasıl etkiliyor ve bu süreçte karşılaştığınız zorluklar nelerdir?

Dijitalleşmenin İK süreçlerini kolaylaştırdığı önemli bir gerçek. İşe alım, eğitim, performans değerlendirme, çalışan memnuniyeti ile bağlılığı ve daha birçok süreçte, otomasyon araçlarının, dijital platformların, raporlama motorlarının olumlu etkilerini sıkça deneyimlediğimizi söyleyebilirim. Dijital dönüşüm çalışan gelişimi için de önemli fırsatlar sunuyor. Çalışanlarımızın kariyer yolculuklarında kendilerini keşfetmelerini sağlayacak birçok yapay zekâ destekli program ve platform kullanıyoruz.

Sayısız faydasının yanında dijitalleşmenin getirdiği zorluklar da mevcut. Örneğin her geçen gün daha da önemli bir konu haline gelen siber tehdide karşı hassas verilerin korunması gerekiyor. Bu tip operasyonel zorluklarının yanında organizasyonel zorluklarla da karşılaşılabilir. Teknolojinin etkin bir şekilde kullanılması için, çalışanların, her geçen gün hayatımıza giren dijital ve teknolojik yeniliklere uyumlanabilmeleri için gerekli gelişimlerinin de sağlanması gerekiyor. Bu sebeple önümüzdeki günlerde "Dijital Okuryazarlık ve Teknoloji Okuryazarlığı" konusunun eğitim alanında daha çok konuşulacağını düşünüyorum.

- İK liderlerinin yenilikçi olması neden önemlidir? Yenilikçi İK liderlerinin şirketinizin başarısı üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dış dünyada ve ülkemizde olan bitenleri iyi takip edebilmek önemli bir başlangıç noktası. Fildişi kulede oturarak kültürü şekillendirmek çok mümkün değil. Dünya değiştiği gibi şirketler ve çalışanlar da değişiyor. Bir zamanlar hayata geçirdiğiniz ve belki de sektörde ilklerden olan, çok beğenilmiş, farklı firmalara ilham olmuş bir uygulama çok hızlı geçerliliğini yitirebiliyor. Bu anlamda ortamı okuyabilmek çok önemli. Biz de geçmişte birçok yeniliğe imza atmış bir şirket olarak, işimizi yaptık diye arkamıza yaslanmıyoruz. Çünkü değişim durmuyor. Dış odaklı olmak, iyi uygulamalardan beslenebilmek çok kritik. Konferanslara katılmaya, yayın ve bilimsel araştırma takip etmeye zaman ayırmak bir İK profesyoneli için olmazsa olmaz. Buna ek olarak asıl önemli konu, dünya ve şirketler değişirken çalışanlarımıza yakın kalabilmek. Stratejinin değiştiğini bir kez söylemekle herkesin bunu satın alacağını ya da içselleştireceğini düşünmek büyük yanılgı olabiliyor. Yolun neden değiştiğini anlatmak, soruları, endişeleri örneklerle, planlarla şeffaf bir şekilde, değişen ihtiyaçları anlayıp hızlı cevaplayabilmek önemli. Global şirketlerdeki ortak uygulamalar her ülkede aynı şekilde uygulanamayabiliyor. Burada uygulamaları ülkeye özel yorumlayabilme ve gerekirse tadil edebilme becerisi çok kritik.

 

İlandır