Novovoronej-2 Santralini görüntüledi! Akkuyu NGS 'ikizi' olacak...

Novovoronej-2'nin Başmühendisi Vladimir Zarubayev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu Rosatom tarafından yapılacak Akkuyu NGS'nin teknik açıdan Rusya'nın Voronej bölgesindeki Novovoronej-2 santrali ile aynı özelliklere sahip olacağını söyledi.

Akkuyu NGS'de kullanılacak reaktör, türbin, otomasyon, kontrol sistemleri ve destek üniteleri gibi santralin ana parçalarının Novovoronej-2 santralindekiyle aynı olduğunu anlatan Zarubayev, bu sistemlerin Rusya'daki modern nükleer teknolojiye göre tasarlandığına işaret etti.

Zarubayev, tesisin tüm kritik ünitelerinde özel tasarlanmış güvenlik sistemlerinin bulunacağını belirterek, "Tasarımcılarımız, çok şiddetli depremler de dahil olmak üzere tüm güvenlik risklerine karşı gereken testleri yaptı.

Akkuyu'da kullanılacak santral teknolojisi Rusya'nın en iyisi. Özel bir şekilde depreme dayanıklı olarak projelendirilmiş yapılar sayesinde Akkuyu NGS, 9 büyüklüğündeki depreme dahi dayanıklı olacak." diye konuştu.

Santralden kaynaklanacak olası çevresel etkilere ilişkin de Zarubayev, "İnşa ettiğimiz nükleer tesislerin çevresel etkisi sıfır. Örneğin Novovoronej-2 santrali burada 53 yıldır faaliyette ve bu süre içinde bölgede bir kere bile herhangi bir radyoaktif hareketlilik kayda geçmedi. Tesisteki sıvı nötronlar, gama ışınları veya gazlar, tamamen özel koruma sistemleri ve vantilatörlerle kapalı alanlarda muhafaza ediliyor." ifadelerini kullandı.

SANTRALDEN 2,3 MİLYON KİŞİYE ELEKTRİK SAĞLANIYOR

Başkent Moskova'ya yaklaşık 600 kilometre uzaklıktaki Novovoronej-2 santralinde 1200 megavat kurulu güce sahip ve Rusya'nın en yüksek kapasiteli yeni nesil "3+ VVER-1200 reaktörü" bulunuyor. Bölgede yaşayan 2,3 milyon kişinin elektrik ihtiyacı, 52 bin kilometrekarelik alana kurulan santralden karşılanıyor.

Türkiye'den de onlarca uzman ve öğrencinin incelemelerde bulunduğu, eğitim aldığı santralde, pasif ve aktif olmak üzere iki ayrı güvenlik sistemi bulunuyor.

Söz konusu sistemler sayesinde santral, kasırga, deprem, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra patlama veya uçak çarpması gibi kazalara karşı da korunuyor.

Bu gibi olağanüstü durumlarda tesisteki güvenlik sistemleri devreye giriyor ve herhangi bir radyoaktif sızıntı yaşanmıyor. Kalın duvar katmanları ve özel vantilatör sistemleri yenilerek tesisin güvenliği sürekli artırılıyor.