Siyaset Bu sistemin freni yok

Bu sistemin freni yok

16.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Amasya Tamimi’nin hazırlandığı kışlayı ziyaret ettikten sonra halka seslenen CHP lideri, yeni sistemle bütün yetkilerin tek kişiye verilmek istendiğini savundu. Kılıçdaroğlu, “Teklik Allah’a mahsustur” ifadesini kullandı

Bu sistemin freni yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumu kapsamındaki ilk mitingini dün Amasya’da yaptı. Amasya Genelgesi’nin hazırlandığı tarihi Saraydüzü Kışlası’nı ve müzeyi gezen Kılıçdaroğlu, mitingde yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
BİR ARADA YAŞAMAK İSTİYORUZ: Sandığa giderken Türkiye’yi, bayrağımızı, birlikte yaşamayı, evlatlarımızı düşüneceğiz. Gazi Mustafa Kemal, Amasya Genelgesi’nde, ‘milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ dedi. Şu anda bu meydanda her partiden insanımız var. Türkiye’de beraber yaşıyorsak, bir anayasa hepimizin canını ve malını güvenlik altına alan anayasa olmalı. Benim gibi düşünmeyen insanın da anayasası olmalıdır.
80 MİLYONUN İRADESİ SIFIRLANIYOR: Cumhurbaşkanı taraflı mı olmalı tarafsız mı? Taraflı olmalı diyorsa bir vatandaşım evet oyuna mührünü bassın. ‘Cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır, devletin sigortasıdır’ diyorsa o zaman hayır oyuna mührünü basacak. Bir kişi TBMM’yi hiçbir gerekçe göstermeden feshetsin mi, feshetmesin mi? Gazi Mustafa Kemal’e verilmeyen yetkiyi bu anayasa değişikliğiyle bir kişiye vereceğiz. TBMM’yi fesih yetkisi verdiğiniz anda 80 milyonun iradesini sıfırlamış oluyorsunuz.
ADALET SİYASALLAŞIR: Niye Başbakanlığı kaldırıyoruz? Hem başkan hem bir partinin genel başkanı, hakim, savcı tayin etsin mi etmesin mi? Bir partinin genel başkanı Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini tayin ederse adalet siyasallaşmış olur. Camiye, adliyeye, kışlaya, okula siyaset girmesin çünkü camiye her görüşten vatandaş girer.
BALLI BÖREK: ‘18 yaşında çocuğum bu teklif geçerse milletvekili olacak’ diyen bir Allah’ın kulu var mı? 18 yaşında milletvekili olacak, askerlikten muaf olacak, milletvekili emekli aylığı almaya hak kazanmış olacak, bu kadar ballı böreği gariban Mehmet’in oğluna mı verecekler? Bizim çocuklarımız şehit olur, onların çocuklarına ballı börekler hazır.
APARTMAN DENETLENİR AMA...: Getirilmek istenen bu sistemin freni yok. Sevgili anneler size sesleniyorum, siz freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz? Nereye gittiği belli olmayan bir trene çocuklarımızı bindirir misiniz? Apartmanda yönetim kurulu vardır, aidatları veririz, bir de denetim kurulu vardır, denetler. Bu sistemde parayı veriyoruz ama denetim sıfır. Apartmanı bile denetliyoruz, koskoca Türkiye Cumhuriyeti denetlenmiyor.
TEKLİK ALLAH’A MAHSUS: Bu sistemin asıl tehlikesi nerede? Bütün yetki bir kişiye veriliyor. Bu bir kişiyi bir devlet, bir grup, bir kişi kandırırsa, 24 saatte Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirir. Hiçbir yerde tek adam yoktur. Osmanlı’da da tek kişi yoktur. Şimdi biz bütün yetkileri bir kişiye veriyoruz... Teklik Allah’a mahsustur, beşer şaşar, insanoğlu hata yapar.
MİLLET KADERİNİ BELİRLEYECEK: Bu anayasa değişikliği toplumu bölüyor. Niye Anayasa Mahkemesi’ne gitmediniz diyorlar. Milletin kaderini mahkemeler değil, millet belirleyecektir.
BÜYÜKELÇİ NEREDEYDİ?: Hollanda’ya iki bakanımız alınmadı, milli meseledir. Bakanlar bir ülkeye gidiyorsa, hiçbir ülke geri çeviremez. Ortak duruş sergileriz. Bakanımız Hollanda’ya gittiğinde büyükelçimiz neredeydi? Bir bakan bir ülkeye gidecek, gittiği ülkede kendi ülkesinin büyükelçisi onu karşılamayacak. Niye büyükelçi yok, bunu sorgulamamız lazım.

“Hayır olur inşallah”

Mitingde referandum kampanyasında kullanılacak, “Hayır” şarkısı da ilk kez seslendirildi. “Mavi Boncuk” şarkısının müziğiyle hazırlanan şarkının sözleri şöyle: “Düşmez, şaşmaz bir Allah / ‘Hayır’ olur inşallah / Bu kadarı da fazla / Gel kurtul bir ‘Hayır’la / İnsan beşer, bir gün şaşar mutlaka / Emanet edilmez her şey tek akla / Muhtaç kaldık bir parçacık huzura / Haydi sen de gel şimdiden ‘Hayır’a / Sonu belli olmayan yola girme / Sahip çık yurduna, geleceğine / ‘Bunca yetkiyi babama vermem’ de / Uyanalım bu kabustan el ele”