DiVA OLMAK İÇİN KADIN OLMAK GEREKMiYOR

Kadın değil, ‘diva’ olmak istediğini söyleyen modacı Laurent Mercier, “Tüm derdim elimdeki malzemeden bir diva yaratmak” diyor

Gündüz sıradan bir erkek görünümünde olan Laurent, geceleri hep Lola olarak dışarı çıkıyor. Çok küçükken sokakta bulduğu L’Officiel dergisinde gördüğü kadınlardan etkilenip, bir gün Diva olacağının hayalini kuran Laurent; bu hayalini L’Officiel Paris’in 2013 Ekim sayısında Lola illüstrasyonuyla yer alarak gerçekleştirmiş.
Laurent Mercier, 40 yaşlarında, kendi halinde bir erkek. Paris’te özel bir moda okulunda ders veriyor. Jean Paul Gaultier ile başlayan kariyerine Balmain’de devam etmiş. Balmain’in Haute Couture koleksiyonlarının kreatif direktörlüğünü yapmış.
Kendi markasıyla dünyanın dört bir yanında yaptığı defilelerle ‘Yves Saint Laurent’ özel ödülü de dahil olmak üzere birçok ödüle layık görülmüş.
Bir erkek olarak çok hızlı yükseldiği moda kariyerinin zirvesinde, ulaşabileceği daha üst bir nokta olmadığı için modayı ve Laurent’ı terk edip, küçüklüğünden beri içinde olan Lola’yı su yüzüne çıkarmış. Moda yapmak yerine modayı yaşatmayı tercih etmiş.
Popülerliğin, tükenmenin ilk adımı olduğunu düşünüyor. Kadın olmak istemiyor. Tek derdi ideal kadın; yani bir Diva fantezisini yaşamak.
Diva imajını en iyi yaşatan modacılardan Thierry Mugler hayranı... Büyük bir Thierry Mugler koleksiyonuna sahip olan Lola, 10 Aralık’ta gösterime giren Thierry Mugler’ın yeni kabaresi ‘Mugler Follies’de Lola olarak kendini oynuyor ve kabarenin kostüm direktörlüğünü yapıyor.
Görsel şovlarla süslü kabareyi izledikten sonra, Lola beni Paris’in en gözde eğlence mekanı Cafe Français’ye götürdü. Röportajı da Lola’nın tarzına uygun bu mekanda yapmış olduk.
Sorularımın bazılarını Laurent, bazılarını Lola cevapladı...

iÇiMDE BiRLiKTE YAŞAYAN iKi iNSAN VAR

Laurent ve Lola nasıl bir araya geldi?
Laurent ve Lola eskiden beri beraberler aslında. Küçüklüğümde annemin giysilerini ve topuklu ayakkabılarını denemeyi çok severdim. Laurent ve Lola birlikte büyüdüler ve geliştiler. Laurent moda yapıyordu, Lola da modayı üzerinde taşıyor.

Laurent’ın moda dünyasına adım atması nasıl oldu?
Daha çok küçükken moda dünyasında yer almaya karar vermiştim. İsviçre’nin bir kasabasında doğdum. Orada dünyada olup bitenden pek haberimiz olmuyordu. Bir gün çöpte L’Officiel’in Monsieur Dior’un ölüm yılı olan 1957 sayılarından birine rastladım. Adeta bir hazine bulmuş gibi hissettim. Dergide gördüklerim; hayatımın dönüm noktası oldu.

Neden bu kadar etkilendin?
50’lerin kadınlarının tarzı, giyimleri, duruşları etkiledi beni. Laurent olarak moda kariyerimde; Lola olarak kendi stilimde hep 50’li yılların kadın tarzını benimsedim. Aynada Lola’ya baktığımdaysa 50’li yılların kadınını, yani bir divayı görmekten çok mutluyum.

Diva olması için ne gerekli?
Lola, çok güzel bir kadın değil ama bu diva olması için engel değil. Ben gay bir erkeğim ve kadın olmakla hiç ilgilenmedim. Tüm derdim elimdeki malzemeden bir diva yaratmak. Ve fark ettim ki diva olmak için kadın olmaya bile gerek yok. Bu benim için daha çok kafamdaki ideal kadının sanatsal bir yorumu.

‘Lola geceleri dışarı çıkıyor’

Yani senin içinde iki ayrı insan yaşıyor ve kendilerini ifade tarzları tamamen farklı öyle mi?
Kesinlikle. Gece sadece Lola dışarı çıkar. Lola’nın yaşamaya başladığı yerde Laurent ölüyor. Laurent çok içine kapanık, suskun. Ama Lola dışa dönük ve iletişime çok açık. Laurent gay olmasına rağmen son derece sade bir erkek görünümündeyken; Lola bir kadının en vamp ve çarpıcı halini temsil eder. Bir de Laurent’ın kazandığı paraları Lola harcar. Yani bu iki karakter birlikte yaşayan bir çift gibi adeta.

Laurent bu kadar içine kapanık biriyken, moda dünyasında bu kadar önemli yerlere nasıl geldi?
Moda dünyasında aktif olduğum yıllarda Lola’yı hiç insan içine çıkarmadım. Son derece profesyonel bir bakış açım oldu hep. Lola için hayal ettiğim her şeyi modeller üzerinde gerçekleştirdim. Zaten modacıların çoğu kendi kadın olma fantezilerini koleksiyonları ve modeller aracılığıyla gerçekleştirir.

Neden modayı bıraktın?
Moda benim için bir hayaldi ve gerçekleştirdiğim andan itibaren tüm büyüsünü kaybetti. Bir de modayı bıraktığım yıllarda “sokak modası” dediğimiz akım ortaya çıktı ve Diva imajı artık hiç gözde değildi.

Thierry Mugler’ın şovuna nasıl dahil oldun?
2009’da Laurent olarak,Thierry Mugler’la çalışmaya başladım. Sonra onu tam bir Mugler kadını ve çok büyük bir Mugler tayyör koleksiyonuna sahip olan Lola ile tanıştırdım. Mösyö Mugler, Lola’ya ilk görüşte aşık oldu. Ve gerisini kabarede izledin.

50’lerin kadınlarına hayran ve 80’lerin modasını seven biri olarak nasıl oldu da Lenny Kravitz’in stil danışmanlığını yaptın?
Kariyerinin ilk yıllarındaki Lenny, klip çekimi için Paris’e gelmişti. Kıyafetlerin dikimiyle ilgilenecek birisini arıyorlardı. Toplantıya gittiğimde, üstümdekileri çok beğenip, tam da bu tarz bir şeyler istediğini söyledi. Sonra beni MTV ödül töreni için LA’ye davet etti. Turnesi için onunla çalışıp çalışmayacağımı sordu. “Bir daha böyle bir teklif alamam” dedim ve kabul ettim.