Bihter Ayyıldız

Bihter Ayyıldız

tbkrxm@yahoo.fr

Tüm Yazıları

Londra, Milano ve Paris’te gerçekleşen erkek moda haftalarını geride bırakıp, New York erkek moda haftasına merhaba derken, geçtiğimiz haftalardan iki defileyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Dünyanın bu kadar karışık olduğu ve insanların kendi içine döndüğü bir ortamda moda yapmak ve modadan para kazanmak gitgide güçleşiyor.

Buna bir de inanılmaz bir rekabet eklendiğinde modacıların işleri oldukça zorlaşıyor. Bir de erkek modası yapıyorsanız, buna gerçekten delilik diyebiliriz.

İlk olarak Paris Moda Haftası’nda 2016 - 17 sonbahar / kış için hazırladığı ‘Tokyo Diaries’ adlı koleksiyonunu çok farklı bir şekilde sunan Ümit Benan’dan bahsetmek istiyorum. Geçen sene Tokyo’ya yaptığı seyahat ve Tarantino’nun filmlerinin etkisiyle hazırladığı koleksiyonu, Japon mafyasına gönderme yapan bir castingle sunan Benan, mankenleri bir gün önce sokak sokak gezerek bulmuş. Podyumdaki sekiz kişilik yer masasının ortasında çıplak yatan dövmeli bir kadının üzerindeki suşiler defilenin en can alıcı detayı oldu.

SUNUM ÖNEMLİDİR


SUNUM ÖNEMLİDİR
Defile izleyenleri ve moda otoritelerini ikiye ayırdı, beğenenler ve tepki verenler oldu. Sonunda bu defile çok konuşuldu. Defilenin çok konuşulmasında sunumun etkisinin ne kadar önemi olduğunu söylememe gerek yok herhalde.

Haberin Devamı

Bir diğer ilgi çeken sunum ise, Serdar Uzuntaş’ın ‘Serdar’ markasıyla Milano Moda Haftası kapsamında yaptığıydı. 2016 - 17 sonbahar / kış koleksiyonunun ilham kaynağı denizcilerin jilet gibi üniformaları ve bu üniformalardaki kusursuz el işçiliğinin yanı sıra denizcilerin dövmeleri.

Koleksiyonun lookbook çekimlerinin, sunumla eş zamanlı yapılması, izleyenlere kamera arkasını yaşama olanağı verdi. Bu şekilde koleksiyonu görmeye gelenler çekim esnasında her parçanın kumaş ve dikiş detayını yakından inceleme fırsatı buldular.

Genelde 10 - 15 dakikalık defilelerde rüzgar gibi geçen mankenler yerine, izleyenlerin modelleri istedikleri kadar inceleyebilecekleri mankenlerin olduğu konsepti çok yaratıcı buldum. Aynı zamanda satın almacıların da işini kolaylaştıran bu sistemin stratejik olarak da çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Dünyanın en önemli markaları arasından özgün tasarımları ve yaratıcı sunumlarıyla fark yaratan Türk tasarımcılarımızı tebrik ediyorum.

7 FARKI BULUN

Haberin Devamı

Giambattista Valli, 24 - 28 Ocak tarihleri arasında Paris’te gerçekleşen Haute Couture Haftası’nda sunduğu 2016 ilkbahar / yaz couture koleksiyonuyla modanın yaşadığı dar boğazı bir kez daha gözler önüne serdi.

Neredeyse tüm markaların birbirine benzeyen işler yaptığı, hatta dünya devlerinin isimlerinin kopya skandallarına karıştığı günümüzde, atılan her adım daha da büyük önem taşıyor.

Yazdıklarımı bir örnekle anlatmak istiyorum. Defilede sergilenen, siyah straplez detaylı pembe kabarık tuvaletin neredeyse aynısını geçen seneki defilede de görmüştük. Hatta Rihanna da bu tuvaleti 2015 Grammy Ödüllleri töreninde giymişti.

Bu ve benzeri modelleri daha önceki senelerdeki deflelerde de sıkça gördük. O zaman artık bu modelle vedalaşıp, yeni tasarımlara yelken açmak gerekir.

Haberin Devamı

Tabii ki her tasarımcının imza parçaları daha doğrusu bir imzası olur ama bu aynı parçayı tekrarlayarak yapılmaz. Mesela geçen hafta Dice Kayek defilesinden bahsetmiştim. Bu markanın imzası balon etekler ve volümler. Ama hiçbir defilelerinde birbirini tekrar eden parçalar görmüyoruz. İşte tam da bu sebeple dünya basını bu markaya, dünya devi Valli’den daha çok yer veriyor.

SUNUM ÖNEMLİDİR