Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumartesi akşamı ne yapacaksın diyenlere cevabım belliydi: Vogue’da Adriana Lima ile akşam yemeği. Malum, bir reklam çekimi için Adriana Lima hâlâ İstanbul’da, röportajlarını, çekimlerini son dakika iptal etmiş, birçok gazetecinin programını aksatmış. Üstelik son anda bir Türk fotoğrafçıyla çalışmak istemediği için yurtdışından bir de fotoğrafçı getirilmiş.

Adriana Lima  ile altın günü

Adriana ekibi tarafından çok iyi korunuyor, kraldan çok kralcı bir ekibi var. Sanırsınız ABD Başkanı’nı koruyorlar.
Tabii yine de Adriana’nın ertesi gün Beyoğlu’nda protesto yürüyüşlerinin arasında kalmasına engel olamadılar. Anlaşılan, Adriana’nın hakkından bir tek Acun geliyor, her yere geç kalışına aldırmadan.
Yemeğe de geç geldi tabii, ama olsun gözümüz gönlümüz açıldı, Ahu Yağtu, Özge Ulusoy, Didem Soydan, Eda Taşpınar, Ayşe Kucuroğlu, Ferhan-Derya Şensoy gibi güzel kadınlarla birlikte altın gününde gibi beklerken. Organizasyon aksaklıkları yüzünden mi, podyumda olmadığından mı bilmiyorum, Adriana içeri girdiğinde öyle bir Victoria’s Secret meleği gelmiş havası esmedi. Epey kilo almış, fark etmemek mümkün değil, bir ara hamile söylentileri bile dolaştı. Hatta bu sırada Didem Soydan hepimizi aydınlattı, “Victoria’s Secret artık 34 beden zorunluluğunu kaldırdı” diye. “36-38 beden mankenlerle de çalışıyorlar” dedi. Adriana da bu karardan sonra kilo almış, dünyanın en popüler modellerinden birinin bile göbeği varsa çok da takılmamak lazım böyle şeylere.
Biz dedikodu yaptıkça Didem uyardı, “Podyumda başka bir şeye dönüşüyor, çok başarılı” diye. Olabilir, ama yakından bakınca yüzündeki ağır makyaj ve kötü kıyafet seçimiyle 1.80’lik boyu dışında
bir özelliği yoktu Adriana’nın.
Rahatlıkla söyleyebilirim, bizim kızlar çok daha güzel. Üstelik sadece güzel de değil, çok daha eğlenceliler.
İşte bu yüzden asıl eğlence Adriana gidince başladı.

Haberin Devamı

Adriana Lima  ile altın günü

Dakota Johnson ve annesi Melanie Griffith.

Anne-kız atışması

Kaç yaşına gelirseniz gelin, ne kadar ünlü olursanız olun, bazı şeyler hiç değişmiyor. Oscarların kırmızı halısında, canlı yayında, Grinin Elli Tonu’nun başrol oyuncusu Dakota Johnson ve annesi Melanie Griffith konuktu.
İlk bakışta, Dakota Johnson sönük kalıyor annesinin yanında.
Aynı filmdeki gibi çok ruhsuz. Derken, sunucu Melanie Griffith’a sordu, “Kızınızı izlediniz mi son filminde?” diye.
İşte o aşamada öğrendik, Griffith’in Grinin Elli Tonu’nu izlememekte kararlı olduğunu. İşte tam da o sırada gözlerini yuvarlayarak, annesiyle her zaman çekişme halinde olan küçük bir kız çocuğuna dönüştü Dakota Johnson.
“İzleyebileceğini söyledim sana, izleyemeyeceğin gibi değil” diye annesini ikna etmeye çalıştı.
Griffth ise kararından dönmedi.
Kendisi de oyuncu olmasına rağmen, kızını erotik bir filmde izlemek istemediğini söyledi. E, bu durumda kızı da nasıl pişman olmasın annesiyle birlikte Oscarlara geldiğine?

Haberin Devamı

Londra’da Erdem ve Hakaan defilesi

Dün Londra Moda Haftası’nda Erdem defilesi vardı.
Bu yıl Londra’da ‘Yılın En İyi Kadın Giyim Tasarımcısı’ ödülünü de alan Erdem Moralıoğlu, Kanada’da doğmuş; annesi İngiliz, babası Türk.
Londra’yı modanın kavşağı olarak gördüğü için orada yaşamayı tercih etmiş ama Türk köklerinden de kopmamış. Zaten bütün şöhretine rağmen hâlâ Londra’da Türk mahallesi olarak bilinen Hackney’de yaşıyor. Londra’daki olimpiyatlarda seçilen 9 İngiliz moda tasarımcısından da biriydi aynı zamanda.
Modada yapılan iş beğenilirse, iyi bir çevre edinilirse ve süreklilik sağlanabilirse marka yükseliyor. Erdem de bunun iyi bir örneği. Samantha Cameron’dan Kate Middleton’a birçok ünlü ismi giydiriyor. Dünkü defilesinde ise koleksiyon kadar defilenin sonunda podyumun kenarına kurulan retro odalarda mankenlerin birer koltuğa oturması da izlemeye değerdi.
Bugün ise H by Hakaan Yıldırım defilesi var.
Hakan Yıldırım 2010’da Londra’daki ilk defilesiyle dikkat çekmişti, Mert Alaş desteği sayesinde defilelerini Kate Moss’tan Carine Roitfeld’e önemli birçok isim izledi. Andam ödülü ve Paris Moda Haftası’ndaki defilelerinden sonra Hakan Yıldırım şimdi Londra’ya dönüyor.
Umarım bu sefer kalıcı olur.