Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başka gün kalmamış gibi, her şey 15 Eylül akşamına denk geldi. Bienalin açılışından Fashion’s Night Out’a yarın nereye gideceğini şaşıranlara...


İstanbul hiç durmuyor. Her şeyi takip etmeye kalksanız Kıvanç Tatlıtuğ’un yeni dizisi ‘Kuzey Güney’i bile izleyecek zaman bulamazsınız. Bazen böyle oluyor işte, aynı geceye birçok program denk geliyor. Her şey üst üste yağıyor.

Monocle İFW için ne dedi?

BiR GECEYE KAÇ PROGRAM SIĞAR
İstanbul Fashion Week’le modaya doymuştuk, bir süreliğine de olsa. Monocle.com’da Jonathan Openshaw imzalı yazıda “İstanbul Fashion Week Paris, Milano ve New York gibi ön sıralara ünlü isimler çekemese de burada diğer moda haftalarında şu anda olmayan bir şey var, o da arkasındaki büyük ekonomi desteği” diyor. New York ya da Paris Moda Haftaları’yla aşık atmayı bıraktığımız şu günlerde bunu okumak gurur verici.

Haberin Devamı

Şimdi sırada FNO

Tam moda haftası bitti derken, yarın akşam Fashion’s Night Out (FNO) var. 2008 krizinden sonra Amerikan Vogue’un editörü Anna Wintour’un başlattığı alışveriş gecesi, ya da daha doğrusu alışveriş çılgınlığı.
Nişantaşı, İstinye Park ve Bağdat Caddesi’nde mağazalar 24.00’e kadar açık olacak. Her mağazanın bu geceye özel etkinlikleri var. Örneğin Park Bravo mağazaları Vogue Türkiye kağıt atıklarından ‘My Paper Art’ adlı bir aksesuar koleksiyonu hazırladı. Nine West ve La Senza’da da satılacak bu koleksiyondan elde edilecek gelir Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanacak. Aynı şekilde gecenin organizatörü Vogue’un Zeynep Tosun imzalı FNO tişörtleri de Tohum Otizm Vakfı yararına satılacak. Nişantaşı’ndaki Louis Vuitton mağazasında davetlilere özel bir parti olacak. Machka mağazasındaysa Dice Kayek kardeşler Ece ve Ayşe Ege’yle tanışılabilecek, İstinye Park’ta Salih Saka’nın müzikleriyle eğlenilecek.
Geçen yıl Nişantaşı ve İstinye Park’ı teftişe çıkmış biri olarak gecenin gerçekten çok eğlenceli geçtiğini biliyorum. Bu yıl mağazalar daha da hazırlıklı, daha çok indirim olması bekleniyor. Yarın geceyi heyecanla bekliyoruz.

Haberin Devamı

Haftanın gündemi: Çağdaş Sanat

Bu kadar moda yeter, şimdi sanat zamanı. Biliyorsunuz, bu haftaya Lütfi Kırdar’da Arhan Kayar’ın düzenlediği ‘Art Beat’ adlı çağdaş sanat fuarının açılışıyla başladık. ‘Art Beat’ten sonra ‘Salt’ ve ‘Pilot’a da gidildi.
PG Art Gallery Tahtakale Hamamı’nda ‘Tekinsiz Oyunlar’ diye bir sergi açtı. Ekav Art Gallery’de Ardan Özmenoğlu’nun ‘Bienal sanatçısı değilim’ sergisi açıldı.
İstanbul Bienali’nin açılış partisi bu akşam İKSV Salon’da. Ayrıca aynı saatlerde Arter’de Kutluğ Ataman’ın ‘Mezopotamya Dramaturjileri’ açılıyor.
Yine aynı saatlerde İstanbul Modern’de ‘Hayal ve Hakikat’ ve ‘Tekinsiz Karşılaşmalar’ sergilerinin açılışı var.
Cumartesi akşamıysa Rampa’da Ergin Çavuşoğlu’nun ‘Başkalık’ sergisi açılıyor. Aynı gece Rumeli Hisarı’ndaki Perili Köşk’te ofis-müze Borusan Contemporary’nin açılışı var. Bakalım kaçına birden yetişebileceğiz?



‘BAYAN YANI’ MESELESİ

Tam da Hıncal Uluç ‘su testisi’ davasını kaybetti diye sevinirken şimdi bir mesele daha çıktı karşımıza.
Otobüslerden sonra şimdi de hızlı trenlerde ‘Bayan yanı koltuk’ uygulaması olacakmış. Nedense, elimde değil, beni sırf ‘bayan’ kelimesi bile rahatsız ediyor. Pekâlâ ‘bayan yanı’nda oturup şikayet ettiğim de çok oldu.
Ama çevremdeki kadınlara bakıyorum, hepsi tepkisiz. Hatta bu uygulamadan memnun bile görünüyorlar.
“Ben uzun yolda erkek yanına oturmam” diyen de var, daha önce ‘bayan yanı’nda oturmadığı için başına gelenleri anlatan da, “Toplu taşımalarda neler yaşıyoruz, buna kızamadım” diyen de.
Peki ama madem herkes bu kadar meraklı ‘bayan yanı’nda oturmaya neden uçaklarda bu uygulama yok? Uçağa binenle otobüse, trene binen farklı mı?