Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fotoğraflardaki pürüzsüz ten, kusursuz vücuda alışmışız bir kere. Peki ama günlük haline bakıp acımasızca konuşmak hakkımız mı?

Daha dün konuşuyorduk, bir erkek arkadaşım sordu, “Kaynak saç nasıl oluyor?” diye. Derken konu postişe geldi. “Hiç anlamıyorum, neden insan kafasında kendisine ait olmayan saçla dolaşır?” dedi. Güzellik uğruna kadınların neler neler yapabileceğinin farkında olmadan... Bunu söylerken o beğendiği bütün güzel kadınların aslında saçlarında ekler olduğunu, çekimlerden önce nasıl yüz ve vücut makyajı geçirdiklerini bilmiyordu. O hazırlık sürecini bir kere de olsa görmesini çok isterdim. Çünkü olay sadece photoshopla bitmiyor. Öncesinde de ciddi bir çalışma var. E, sonuç ne oluyor? Tek kelimeyle mükemmel. Zannediyoruz ki, yataktan kalktığında da aynı güzellikte ve kusursuzlukta olacak. Hatta artık işin ucu öyle kaçmış durumda ki Amerika’da birkaç hafta önce 6-12 yaş grubuna özel ‘Maggie diyete giriyor’ diye bir kitap bile yayımlandı.

Ve Tanrı kadını yarattı
Gelelim diğer tarafa... Yıllarca olağanüstü fotoğraflar ver. Pürüzsüz tenin, kusursuz vücudun ve tabii seksi bakışlarınla. Fotoğrafları gören herkeste “İşte kadın dediğin böyle olmalı” hissi yarat. Bütün kadınların kıskanç bakışlarını üzerine topla. Sonra sağlık sorunları nedeniyle birkaç kilo aldın ve tabii günlük hayatında o fotoğraflardaki kadar kusursuz dolaşmadığın için sana bakıp, “Bu ne hal?” desinler. Acımasızlar. Peki ne yaparsın? Gülüp geçmek de bir seçenek, saçını başını yolmak da... Kadınlar için bu durumu kabullenmek zor, özellikle de çok güzel kadınlar için.

GÜZEL KADIN SENDROMU

Eyşan Özhim


Amaç hep aynı
Peki Eyşan Özhim ne yaptı? Kendisini sözüm ona çirkinleştirip fal bakan çingene kılığına girdi. Gazetecilere bu haliyle röportaj daha doğrusu malzeme verdi: “Yıllardır güzel kadın sendromu yaşıyorum. Birtakım işler için teklif geliyor ve sonuç ‘O bize fazla güzel’ oluyor. Fazla güzelsem niye o zaman gazeteler ‘Şişmanladı, çirkinleşti, eski hali, yeni hali’ gibi haberler yapıyor? Bu insanın motivasyonunu düşürüyor.”
Sonra da ekliyor, “Güzellik takıntısı bana saçma geliyor” diye. Mehmet Tez, “Valla güzel zamanlarında hiç şikayetçi gibi durmuyordu bu takıntıdan” diye tweetledi. Güldük. Aslında Eyşan Özhim’in söylediklerinden çok fotoğrafları konuşuyor yine. Komik desen komik değil, “Farkındalık yaratmak için” desen öyle de değil. Ne gerek vardı? Bu da aslında Panpiş’in başka bir versiyonu, kategoriler farklı olsa da. Amaç belli, dikkat çekmek, gündeme gelmek, daha çok iş kapmak. Eyşan Özhim’i de Hilal Cebeci’yi de anlıyorum. Sistem böyle, ne yapsınlar?

Tasarımcılar burada buluşuyor

İstanbul Fashion Week’e gün sayıyoruz. Tasarımcılar heyecan içinde, yaptıklarını bir an önce paylaşmak istiyor. Bunun için 7 Eylül’ü beklemek gerekiyor. Beklemeye sabrı olmayanlara iyi bir haberim var. Beğendiğimiz birçok tasarımcıyı aslında yaz başından beri Limango Designers Studio’da görüyoruz. Projenin arkasında koleksiyonlarını beğenerek takip ettiğim Gamze Saraçoğlu var. Sadece kıyafet değil, takı, aksesuar, heykel, endüstriyel tasarım ürünleri de karşımıza çıkıyor. Özlem Tuna’nın ev aksesuarlarından Mehtap Elaidi’nin kıyafetlerine birçok seçenek var. Bir de sadece bu projeye özel koleksiyonlar hazırlayanlar var. Elif Mısırlı’nın abiye koleksiyonu gibi. Galatamoda özel kampanyası da yapıldı daha önce. Şimdi Gamze Saraçoğlu’nun Papilla ve Müsvedde koleksiyonlarının ayakkabıları indirimli satışta. Türk tasarımcıları beğeniyorsanız Designers Studio’yu takip etmekte fayda var.