MEG RYAN HAKLI, BiZ NASIL KAÇACAĞIZ?
İstanbul Fashion Week bu yıl Santralistanbul’da olduğu için daha az izleyici gelir sanıyordum. Geçen yıl İTÜ Taşkışla’daki izdihamdan defileleri bile izleyemeden zor kaçmıştım. Bu yıl nedense kendimi çok daha organize bir moda haftasına hazırladım. Ne yazık ki organizasyon konusunda olumlu hiçbir gelişme yok.
Moda haftasına neden bu kadar çok kişi davet ediliyor anlamak mümkün değil. Yurtdışındaki gibi yerlerin üstüne isimleri yazsalar yine ortalık karışır, ‘kim öne oturtuldu, kim arkaya kaldı’ diye problem çıkar. Ama en azından herkesin oturacak bir yeri olur.
Burada bürokrasi olmaz
Moda, belli bir kitlenin ilgi alanına giriyor ama yine de herkes moda haftasında görünmek istiyor. En başta da gereksiz bir protokol durumu var. Önce moda haftasını bu bürokratik engellerden kurtarmak lazım. Böyle bir etkinliğin açılışında sıra sıra dizilmiş takım elbiseli devlet adamlarını kurdele keserken görmek istemiyoruz. Evet, kurdele kesmeye meraklı bir toplumuz. Ama bari İstanbul Fashion Week’i rahat bırakın da tasarımcıları, tasarımları, modelleri görelim, konuşalım.
Meg Ryan kimlerle kurdele keseceğini görünce eminim ki çok şaşırmıştır. Hem moda haftasındaki bürokrasiye anlam verememiştir hem de kendisini çevreleyen bu modayla hiç alakası olmayan takım elbiseli erkek grubunun içinde ne yapacağını şaşırmıştır. Bir de tabii böyle durumlarda protokol icabı bakan dururken onur konuğuna laf düşmez. Bu durumda da ağzından tek kelime duymadığımız, tek defilemizi bile izlemeyen, İstanbul’un hiçbir güzelliğini görmeden giden Meg Ryan’a 100 bin dolar vermenin ne anlamı olabilir ki?
Meg Ryan kaçmakta sonuna kadar haklı. Ben de onun yerinde olsam aynısını yapardım.
Daha da gitmem!
Arzu Kaprol’ün eşi Cem Kaprol kapıyla da ilgilenmek durumunda kaldı, hatta eşinin defilesini yerde oturarak izledi. Neyse ki Arzu Kaprol koleksiyonu çok etkileyiciydi. Bu koleksiyonla pekala Paris Moda Haftası’na da katılabilir.
Ama defilede yaşanan bu itiş kakış artık futbol maçlarında bile olmuyor. Bu deneyimden sonra diğer defileleri çok istememe rağmen izlemeyeceğim, televizyondan izlemeyi tercih ederim.
Moda haftası mı, moda fuarı mı?
Bizimki genel havasıyla moda haftasından çok bir moda fuarı havasında. Meg Ryan’a gelene kadar daha çözülmesi gereken çok şey var. Lokasyon ve mekan seçiminden marka seçimine kadar... Santralistanbul’u ne kadar sevsek de daha merkezi ve tarihi bir yerde defileler daha güzel olurdu. Bir de moda haftasında her defile yapmak isteyene izin verilmemeli. Sözüm tasarımcılara değil, bazı ne idüğü belirsiz firmalara. Adını sanını duymadığımız firmalar fuarlarda kalmalı. Moda haftasında ünlü tasarımcılarımızın yanı sıra yerli markalarımızı da görmek istiyoruz.
Sonraki sezona artık.
Meg Ryan açılış sırasında düşme tehlikesi yaşadı.
Yoğun istek üzerine
Longtable’daki Deniz Seki gecesi ne yazık ki İstanbul Fashion Week’in açılışına denk geldi. Yine de Longtable tıklım tıklımdı.
Şimdi bu geceyi kaçıranlara İzzet Çapa’nın bir müjdesi var. Deniz Seki 10 Şubat Çarşamba gecesi mavi konseptiyle bir kez daha Longtable’da sahneye çıkacak. Mavi kıyafetlerinizi şimdiden hazırlayın.
Tarkan mahsur kaldı!
Yıl 2010. Tarkan, “Dere taştı, su bastı, evde mahsur kaldım” diyebiliyor. Hem de öyle dağ başında değil. Şehrin son yıllarda en yükselen yerleşim bölgelerinden biri olan Ömerli’de.
Televizyon habercileri olay yerine gidiyor. Görev aşkıyla kendilerini sulara atıyor, hatta bellerine kadar batıyorlar.