Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul Fashion Week, 3 Şubat’ta başlıyor. Tekstil firmaları ve moda tasarımcıları çoktan karşı karşıya gelmiş durumda. Defile saatlerinin satılması da bardağı taşıran son damla oldu. Program belli olduğundan beri, bakın neler konuşuluyor?

Gözümüz aydın, İstanbul Fashion Week çok yakında başlıyor. Açılış 3 Şubat’ta, kapanış 6 Şubat’ta. Topu topu dört gün sürecek. Bu sefer “Bürokratik açılışlar olmayacak” diye müjdelendi. Ama hâlâ yol almamız gereken çok şey var.
Defileler Santralistanbul’da yapılacak. Biraz daha merkezi bir yerde olsa daha iyi olmaz mıydı? İTÜ Taşkışla kesinlikle daha iyi bir seçimdi.

Haberin Devamı

Defile saatleri satıldı
Moda haftasına gelir sağlanması için bazı defile saatleri satılmış. Hatta açılış ve kapanış defileleri için Gizia ve Koton rekabet etmiş ama sonunda aralarında anlaşarak açılışı Gizia’nın, kapanışı Koton’un yapmasına karar verilmiş. Ee, tabii bu durumda tasarımcılar hayli bozulmuş. Büyük tekstil firmalarıyla tasarımcıların tabii ki kapışacak gücü yok.

Başka görmek istediğimiz markalar da var
Bu arada büyük tekstil firmaları demişken çok önemli firmalarımız nedense İstanbul Fashion Week’le ilgilenmiyor. İpekyol’u ya da Roman’ı da moda haftasında gözlerimiz arıyor. Görmek istediğimiz başka markalarımız da var.
Tasarımcılara gelince Arzu Kaprol ve Atıl Kutoğlu’nun klasmanında başka bir isim yok. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler, tarzlarıyla ‘genç tasarımcılar’ tabir edilen, tasarımlarını beğendiğimiz önemli isimler var, Mehtap Elaidi gibi. Bir de gelecek vaat edenler var. Örneğin Zeynep Tosun’u artık karma defilelerde değil, kendi defilesinde görmek istiyoruz.
Tabii Hakan Yıldırım, Bora Aksu, Erdem ya da Hüseyin Çağlayan gibi yurt dışındaki moda haftalarında ses getiren Türk tasarımcıları da İstanbul Fashion Week’te görmek istiyoruz. İşte o zaman yabancı basın da İstanbul Fashion Week’le yakından ilgilenir ve amacımıza ulaşmış oluruz. Yoksa bu iş tamamıyla tekstil firmalarına kalırsa körler sağırlar birbirini ağırlar durumu olacak. İstanbul Fashion Week’in de bir tekstil fuarından farkı kalmayacak.

Haberin Devamı

Son dakikacı olduğumuzu kabul edelim
Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Bahar Korçan “Hangi ülkede kendi moda haftasını gerçekleştiren tasarımcılar gördünüz!” demişti, sonra da bu moda haftasına katılmama kararı aldı. Görüyoruz ki moda tasarımcılarının da içine sinmiyor moda haftamız.
Bir de organizasyon ve akreditasyon meselesi var. En son moda haftasında oturacak yer bulamayıp yerlerde sürünenler olmuştu. Çadırın kapasitesinin çok üstünde davetiye dağıtılmış, kimseye yer ayırılmamış, önce giden kapar sistemi işliyordu. Oysa başka moda haftalarında kimin nerede oturacağı önceden belli, her şey sistemli.
Ee, tabii bizde bunu yapmaya çalışılsa herkes birbirine bozulur. En önde olmadığını görenler daha defile başlamadan salonu terk edebilir. Ya da daha da ileri gider. İsimleri söküp “Hayır burası benim yerim” deyip oturabilir. O zaman da uğraş dur. Belki de bu bizim için daha rahat uygulanabilir bir sistem.
Her defile için tek tek akreditasyon yapmak Türk basınını bozar. Toplam 21 defile var. Bu da 21 kere akreditasyon yapmak demek. Son dakikacı olduğumuz için yine bu kadar planlı programlı olmamız ne yazık ki zor.
Neyse yavaş yavaş da olsa ilerliyoruz. Meg Ryan’ı kaçıran ve onun niye getirildiğini anlamadığımız ‘bürokratik açılış’ en azından bu sefer olmayacak. Bu da bir şey.

Haberin Devamı

Dita von Teese de geliyor
Bir son dakika haberiyle bitirelim. Cristiano Ronaldo’nun sevgilisi, model İrina Shayk ve burlesk denince akla gelen tek isim Dita Von Teese de İstanbul Fashion Week’e geliyor. 4 Şubat’ta yapılacak Damat&Tween defilesinde podyuma çıkacaklar. Hayranlarına duyurulur!

Moda haftası tekstil fuarına dönmesin


İrina Shayk