Murat Bozok

Murat Bozok

bozokmurat@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Karaköy’de kısa süre önce açılan ‘Rudolf’ restaurant, şehrin yeni gözdelerinden. Konuşacak çok şey var ama öncelikle restaurantın isminden başlayalım.
Ülkemizde şeflerin, aynı zamanda restaurant sahibi olması pek alışıldık değil. Hele isimlerini restaurantlarının kapılarına yazdırmaları, hiç olağan bir değil. Her zaman söylediğim gibi, “Türk mutfağı günün birinde dünya gastronomisinde hak ettiği yere gelecekse, bu kesinlikle marka haline gelmiş, ekonomik bağımsızlığını kazanmış, eğitimli şefler tarafından olacak.” Yıllardır ülkemizde çalışan ve artık bizden biri olan sevgili Rudolf Van Nunen bu anlamda, kendi adını taşıyan restaurantıyla bizlere yeni bir kapı aralamış oldu. Şefler (altını doldurabildikleri sürece) daha cüretkar olmalı ve marka olma yönünde dikkatli adımlar atmalı.
Rudolf’un yemeklerinde büyük titizlik ve emek var. Her yemek farklı güzellikleri ve sürprizleri barındırıyor. Özellikle tabaklar, şefleri kıskandıracak kadar güzel. Hepsi dünyanın farklı yerlerinden toplanmış. Altında kuvvetli karakteri olan ve sıradanlığın kolay yollarına girmeyen bu tarz restaurantlara saygım sonsuz.
Yediğim başlangıç, ana yemek ve tatlılar birbirinden lezzetliydi ancak tatlılara parantez açmak lazım. Hepsi kuyumcu titizliğiyle hazırlanmış ve damak çatlatan cinsten.

Ekibin gücü
Rudolf’un diğer gücüyse servis ekibi. Ekibin başında uzun yıllar beraber çalıştığımız sevgili Nesrin Yavuz var. Kendisi bu işin duayeni olduğu gibi, yanındaki ekibi de farklı bir seviyeye taşıyan gerçek bir öğretmen. Rudolf’ta yemek yiyenler, restauranta girdikleri andan itibaren emin ellerde hissedecekler.
Kanımca, böyle bir restaurantın tek eksiği, şimdilik tadım menüsünün olmaması. O da duyduğum kadarıyla kısa süre sonra geliyormuş. A’dan Z’ye bu kadar cüretkar bir restauranta tadım menüsü yakışır. Kim bilir, belki de ileride sadece günlük tadım menüleri olur.

Okul gibi
Türk mutfağının önemli eksiklerinden bir tanesi, gastronomi öğrencileri için mezun olduktan sonra, mesleğin gerçeklerini öğrenebilecekleri okul tarzında restaurantların sayısının çok az olması.
Her zanaat gibi; iyi ustalar, iyi çıraklar yetiştirecek. Rudolf işte tam böyle bir restaurant. Sevgili Rudolf Van Nunen’in mükemmeliyetçi karakteri ve her daim misafiri ön planda tutması, başarısının temel şifreleri. Bu şifreler, ileride, yanında çalışan yetenekli gençlerin kapıları açmalarında yardımcı olacak...