MICKEY ROURKE’UN iKiNCi BAHARI

1980’lerin en başarılı aktörlerinden Mickey Rourke, 1990’ların başında oyunculuğu geri plana attı ve ilk işine yani boks kariyerine yöneldi. Bunun nedenini, “Boksa dönmek zorundaydım çünkü kendime zarar veriyordum ve bir aktör olarak kendime saygım kalmamıştı” cümleleriyle açıklayan Rourke, kendisine boks maçlarında fiziksel olarak zarar verdi. Elmacık kemiği, burnu, kaburgaları kırılan, kısa süreli hafıza kaybı yaşayan ve tanınmaz hale gelen Rourke, 2000’lerde oyunculuğu yeniden odağı haline getirdi. Bozulmuş fiziksel görünümüyle kendisini kabul ettirmeyi başaran ve dikkat çekici performanslara imza atan Rourke’u, bu hafta ‘Ölümsüzler/ Immortals’ta izleyeceğiz. Bu vesileyle Rourke’un ‘80’ler döneminden ve oyunculuktaki ikinci baharını yaşadığı 2000’lerden önemli performanslarını hatırlayalım.

Şeytan Çıkmazı - Angel Heart (1987)
Alan Parker’ın yönettiği, ‘80’lerin gizli hazinelerinden biri olan ‘Şeytan Çıkmazı’, başrolde Mickey Rourke, Robert de Niro ve Lisa Bonet’yi izlediğimiz, kara film esintili bir gerilim. Rourke filmde dedektif Harry Angel’ı canlandırıyordu. Aktör, zeki, dağınık ve kendisini vudu büyülerinin ortasında bulan bu dedektifi büyük bir başarıyla taşıdı.

Siyam Balığı - Rumble Fish (1983)
Francis Ford Coppola’nın ‘Baba/Godfather’ın birinci ve ikinci filmlerinden ve ‘Kıyamet/Apocalypse Now’un travmasından sonraki dönemine denk gelen bir film ‘Siyam Balığı’. Filmin siyah beyaz görüntüleri, Yeni Dalga gibi sinema akımlarına olan referanslarının yanı sıra aralarında Matt Dillon, Diane Lane, Dennis Hopper, Nicolas Cage ve tabii ki Mickey Rourke’un bulunduğu oyuncu kadrosu da unutulmaz. Rourke, bu muhteşem kadro içerisinde öne çıkmayı bildi. ‘Motosikletli Çocuk’ adlı, çete kavgalarının gediklisi bir adamı canlandıran Mickey Rourke’un sinemanın en karizmatik sert adamlarından birini yarattığını söylemek yanlış olmaz.

Şampiyon - The Wrestler (2008)
Darren Aronofsky’nin yönettiği ‘Şampiyon’, Mickey Rourke için dört dörtlük bir projeydi. Eğer bu filmin ana karakteri Robin Ramzinski’yi başkası canlandırsaydı, film bu kadar güçlü olamazdı. Mickey Rourke ise bu filmdeki karakteri sayesinde tekrar spot ışıklarının altına döndü; hem de En İyi Erkek Oyuncu dalında bir Oscar adaylığı kazandı. Amerikan güreşçisi, kendisine sürekli zarar vermeye çalışan Robin Ramzinski ile Rourke’nun öyküsü arasında paralellikler çizmemek mümkün değildi.

Günah Şehri - Sin City (2005)
Rourke’un bozulmuş fiziğini rolüne uygun şekilde kullandığı ve aktörün ikinci kez yükselişinin sinyallerini verdiği film ‘Günah Şehri’ oldu. Frank Miller’ın aynı adlı çizgi romanından neredeyse kare kare uyarlanan ve gösterime girdiği dönemde büyük sükse yapan filmde Rourke’un canlandırdığı Marv, yaralı yüzlü sert bir adamdı. Yaratıcı Miller’ın ‘Pardösülü bir Conan’ olarak tarif ettiği karakteri canlandıran Rourke, yeni fiziğiyle de kendisine rol bulabileceğini kanıtladı.

Bar Kelebeği - Barfly (1987)
Amerikan yapımı film, şair ve yazar Charles Bukowski’nin hayatından yola çıkıyor ve filmde Bukowski’nin alter egosu Henry Chinaski’yi Mickey Rourke canlandırıyor. Barbet Schroeder’in yönettiği filmin senaryosunu da bizzat Bukowski kaleme almıştı. Bukowski projenin başlarında Rourke’un yorumunu yanlış bulmuş, zaman geçtikçe performansı beğenmişti. İzleyiciyse Rourke’un Chinaski’sini hep beğendi.

BUGÜN ViZYONA GiREN 4 FiLM

ÖLÜMSÜZLER: TANRILARIN SAVAŞI
(Immortals) Yönetmen: Tarsem Singh Oynayanlar: Henry Cavill, Luke Evans, Mickey Rourke, John Hurt
KONU: Dünyanın tek hakimi olmak isteyen Kral Hyperion, kayıp olan yenilmez Epirus’u aramaktadır. Taş ustası Theseus, Hyperion’un istilâsında annesini kaybedince intikam yemini eder. Yıkımı durdurabilecek tek insan olduğu anlaşılan Theseus, Phaedra’nın yardımıyla yoldaş toplamaya başlar.

GELECEK UZUN SÜRER
Yönetmen: Özcan Alper Oynayanlar: Gaye Gürsel, Durukan Ordu, Sarkis Seropyan, Osman Karakoç
KONU: İstanbul’da bir üniversitede müzik araştırmaları yapan Sumru, ağıt derlemeleriyle ilgili yaptığı tez çalışması için ülkenin güneydoğusuna yolculuğa çıkar. Hayatının en uzun yolculuğuna dönüşen yolculukta Sumru’nun yolu Diyarbakır sokaklarında korsan DVD satan Ahmet, yıkık dökük kilisenin bekçisi Antranik amca ve bölgedeki savaşa tanıklık eden diğer karakterlerle kesişir.

BENi UNUTMA
Yönetmen: Özer Kızıltan
Oynayanlar: Mert Fırat, Açelya Devrim Yılhan, Tuba Ünsal, Kenan Ece
KONU: Olcay iş hayatında oldukça başarılı, genç, bekâr ve güzel bir kadındır. Ciddi bir ilişki yaşadığını düşündüğü sevgilisi Hakan’ın kendisini aldattığını acı bir şekilde öğrendiğinin ertesi günü Sinan’la tanışır. Olcay’ın ilişkisinin bittiği gün Sinan da verdiği ani bir kararla nişanlısı Ebru’yla evlenmekten vazgeçer.

SENDEN ÖNCE
(What’s Your Number)
Yönetmen: Mark Mylod Oynayanlar: Anna Faris, Chris Evans, Martin Freeman, Tachary Quinto
IMDB NOTU: 5.6
KONU: Geçmişinde birlikte olduğu 20 erkekle ilişkisini gözden geçiren kadının hikayesi.