Gönül Yazar’ın düşündürdükleri...

Tüm hafta sonu bizim evde Gönül Yazar şerefine, Nina Simone dinlendi. Düşündüm, düşündüm işin içinden çıkamadım...

Geçen hafta Gönül Yazar’la bir araya gelme şansını elde ettim. Peşinen söyleyeyim: İ-na-nıl-maz bir kadın! Böyle bir yaşam enerjisi olamaz. Malum altı kez evlendi. O yüzden ister istemez konu eski eşlerine geldi. Belki şaşıracaksınız ama aşktan yana hâlâ umudunu yitirmemiş.
Yedinci kez evlenmek istiyor. “Amerika’da duvak taktım ama sayılmaz. Türkiye’de telli duvaklı gelin olmak, bu halimi sevenlerimle paylaşmak istiyorum” diyor. Ne diyeyim Allah gönlüne göre versin.
Ancak söylediği bir şey acayip aklıma takıldı: “Aldatıldığımı nasıl anlardım biliyor musun? O kadınlar evde illa bir eşyalarını unuturlardı. Bir ruj, bir küpe ya da bir toka... Maksat ‘o adam yalnızca sana ait değil’ diye işaret koymak.”
Düşünüp duruyorum. Kendimi tokayı bırakmak zorunda hisseden kadının yerine koyuyorum önce. Sonra da tokayı bulan ve her şeye rağmen o erkeği hayatında n çıkaramayan hemcinsimin duygularını tahmin etmeye çalışıyorum. İkisi de olmuyor, beceremiyorum ve “En iyisi susup Nina Simone’un ‘The Other Woman’ını dinlemek” diyorum.

Haberin Devamı

Türkiye’de yaşayan bir atla Botswana’daki eşek arasındaki fark

Efendim, Güney Afrika ülkelerinden Botswana’da başıboş eşekler geceleri otoyola çıkıp kazaya neden oluyor diye kulaklarına reflektör takılmış. Hem eşekleri hem de sürücüleri korumak için alınan bu önlemin bedelini de İngiltere merkezli ‘Yurtdışındaki Hayvanları Koruma Derneği’ karşılamış.
Yetkililer ülkede ulaşım ve taşımacılık için eşekler kullanıldığından bu hayvanların sağlıklarıyla yakından ilgilenmeleri gerektiğini belirtmişler.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne: Geçen hafta Büyükada’da bir fayton kazası yaşandı. İçi turistlerle dolu fayton hızını alamayıp (!) ağaca çarptı. Turistler yaralandı, faytoncu ve atlardan biri hayatını kaybetti.
Büyükada’da yaşayan arkadaşlarım hep faytonların çok dikkatsizce kullanıldığını, atların aç ve susuz çalıştırıldıklarını söylerdi. O yüzden bu kazaya nedense şaşırmadım ama içim acıdı hem de çok!
Yıllardır ulaşım ve taşımacılık için bu bölgede bu hayvanlar kullanılıyor ve çoğu işe yaramaz (!) hale gelince adadaki ormana açlıktan ölmek üzere terk ediliyor. Kimsenin sesini çıkardığı yok.
Neymiş? Orada eşek olmak, burada at olmaktan iyiymiş.

Haberin Devamı

Yazmazsam şişerim!

* Şu sıralar bir reklam fena halde sinirimi bozmakta. Tahin ve pekmez satan firmanın yeni ürününün reklamından bahsediyorum.
Erkek çocuk eve giriyor, dışarıda top oynamış ve çok yorgun. Mutfak tezgahındaki çizgi kahraman tahin ve pekmez da ona kaybettiği gücü kazandırmayı vaat ediyor. Çocuk ikiliyle şakalaşıp “Peki babam kadar güçlü olacak mıyım?” sorusunu soruyor ki bence reklamın koptuğu nokta burası.
Oldukça seksi bir kadın sesi çocuğa cevap olarak “Onu da annene sor” diyor!!!
Allah aşkına soruyorum size burada ima edilen şey nedir? Sevgili reklam yazarları bu diyaloğu o filme yerleştirirken ne düşünüyordu? Biri bana açıklasın lütfen!

Haberin Devamı