Canan Danyıldız adında bir ‘gazeteci’ varmış. Açıkçası ne bir özel röportajını okudum, ne de gündem olduğunu duydum. Ama son günlerde, ‘soyunması’yla gündeme gelince, kimdir diye merak ettim. Google’da araştırma yaptım. Sadece verdiği pozlar var. Gazetecilik adına elle tutulur bir yazı yok. Yazarımız Sina Koloğlu yazdı, Posta’nın Genel Yayın Yönetmeni de, “Kızım, yanında başka kıyafet yok mu?” diye soruyormuş. Canan, bunları Kanal D’nin ‘Renkli Sayfalar’ programında söylüyor.
Arman yolu açmış!
‘Sütyen’le ekranlara çıkmayı ‘gazetecilik’ sayan Canan Hanım, bir de “Ayşe Arman yolu açtı” diyor. Gençlik yıllarımdan bugüne kadar okuduğum, beğendiğim-beğenmediğim yazıları olan Ayşe Arman olmak bu kadar kolay mı? Ayşe Hanım’ın hiçbir röportajında teşhir yoktur, haber vardır, gündem vardır. Sen haberciliği, teşhircilikle karıştırmışsın.
Soyunmak şart mı?
Yüksek lisans yapmak, burslu okumak, ‘soyunarak gazetecilik yapılacak’ anlamına gelmez. Canan, gazeteciliği ayaklar altına alan bir tavır içerisindesin.
İnsanlar seni yaptığın röportajların etkisiyle ansın, bilginle öne çık. Binlerce gazetecilik mezununun olduğu bir dönemde, soyunmayı gazeteciliğin önüne geçirmen kötü örnek. ‘Soyunarak röportaj’ yapmayı gazetecilik saymaya devam edersen gazeteci olamazsın! Bir de; Yayıncılık İlkeleri’nde ‘röportajlarda soyunma şartı’ mı var? Merak ettim!
UÇAKLAR BURJUVA ARACI DEĞİL!
Ankara’dan İstanbul’a uçarken, yan koltuktaki sohbet ilgimi çekti. Orta yaşlı bir adam, her hafta İstanbul’a gidip geldiğinden bahsediyordu.
Yanındaki kişiye aynen şunları söyledi: “Eskiden uçana burjuva derlerdi. Şimdi
Ankara’dan bir yere taksiyle daha pahalıya gidiyorsun. İstanbul daha ucuza geliyor uçakla.” Başbakan Binali Yıldırım’ın ulaştırma bakanlığı döneminde başlamıştı bu süreç. Sayın Yıldırım’ın ulaşım alanındaki çabalarının meyveleri de bu olsa gerek. Vatandaş mutlu.
VAHŞİ ORTAMDA KADIN SAVAŞI
Türkiye İş Kadınları Derneği Başkanı Nilüfer Bulut, Abdullah Karakuş’a çok önemli açıklamalar yapmış. Röportajını keyifle okudum. Burada kadınlarla ilgili söylediği sözleri tekrar not etmek gerekir. Kadınların nasıl bir süreçten geçtiğinin özeti söyledikleri: “Hayatın bütününe baktığımızda çok vahşileştiğini görüyoruz. Yani insanlık, ahlaki değerler, rekabet koşulları yumuşayacağı yerde gitgide sertleşiyor ve vahşileşiyor. Bu ortamda kadınlar var olmaya çalışıyor... Biz kadınlar gerek siyasette, gerek iş dünyasında çok büyük haksızlıklara maruz kalabiliyoruz. Çünkü o kirli dünyanın içinde kirli sisteme ayak uydurmayı çok fazla beceremiyoruz. Ama biz yine de siyasette ve ticarette ahlaki değerlerden taviz vermeden çalışmaya devam etmeliyiz. Çünkü dünyanın bize ihtiyacı var.”
TEKMECİ HAK ETTİĞİ CEZAYI ALMALI?
Bir kadına şort giydiği için tekme atan saldırgan Abdullah Çakıroğlu olayı neredeyse arap saçına döndü. Bir tutuklanıyor, bir serbest bırakılıyor.
İfadelerinde saçma sapan sözler söyleyen Çakıroğlu, hak ettiği cezayı mutlaka almalı. Ne Ayşe Terzi, ne de bir başka kadın bu tipler yüzünden sokağa çıktığında endişe içinde olmamalı. Hukuka da saygı azalmamalı.
