Siyaset Erdoğan'dan sert Kıbrıs çıkışı: "O kadar şehit kanı var! neyi veriyorsun"

Erdoğan'dan sert Kıbrıs çıkışı: "O kadar şehit kanı var! neyi veriyorsun"

29.11.2016 - 14:19 | Son Güncellenme:

Cumhurbakanı Recep Tayyip Erdoğan, "AB defterini henüz kapatmış değiliz. Ama karşımızdaki fotoğraf şimdilik bu konuda olumlu yönde beklentilere kapılmamıza izin vermiyor" dedi. Erdoğan Kıbrıs ile ilgili de ilk kez bu kadar sert bir çıkış yaparak 'istiyorlar ki Kıbrıs'ı tamamen verin, hiç bir şeye karışmayın. Dur bakalım orada o kadar şehit kanı var! neyi veriyorsun..."

Erdoğandan sert Kıbrıs çıkışı: O kadar şehit kanı var neyi veriyorsun

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Four Seasons Bosphorus Otel'de "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi Temalı 7. Boğaziçi Zirvesi"nde konuştu.

Haberin Devamı

"GELİN ALTINI PİYASAYA SOKALIM. YERLİ PARA İLE BORÇLANMANIN YOLLARINI ARAYALIM"

Erdoğan, doların yükselişine ilişkin Erdoğan, "Gelin altını piyasaya sokalım. Yerli para ile borçlanmanın yollarını arayalım. Yaşadığımız bu süreci birlikte dayanışma içinde atlatmalıyız. Bu topraklar bizim hepimiz kardeşi" dedi.

" YERLİ PARA BİRİMİNİ DUYURUYORUM"

Döviz ile işyeri kiralamalarına değinen Erdoğan, "AVM'lerde vesaire patronlar hep dövizle kiralama yolunu seçiyorlar. Biz de diyoruz ki şimdi burada yeni bazı adımlar atmak suretiyle geçici bir düzenleme, gerekirse yapılır ve ülkemizin şu anda bu süreci başarıyla atlatabilmesi için yerli para birimiyle bu süreci atlatma adımını atmalıdır, diye ben buna inanıyorum, bunu da duyurdum, duyuruyorum, duyuracağım. Çünkü bir diğeriyle adeta emperyal bir mantık var, öbür tarafta da kızmasın tabii AVM'deki mağaza sahipleri, orada çırpınan, battı batacak durumda olan esnaf var. Bu süreci beraber atlatmalıyız, dayanışma içinde atlatmalıyız. Ekonomik baskılara karşı da bu ülke kendisini elbette müdafaa eder" diye konuştu.

Haberin Devamı

"ŞU ANDA AB DEFTERİNİ KAPATMIŞ DEĞİLİZ"

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye kararına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye bulunduğu konum itibariyle her oluşumun tabii bir parçasıdır. Avrupa Birliği maalesef, bu açık gerçeği göremediği görse de kabul edemediği için tam üyelik müzakerelerimizi yokuşa sürmekte ısrar etmiştir. 53 yıl bu ülkeyi kapısında bekleten bir AB var. Bulunmaz hint kumaşı değilsin ya. Biz öyle de böyle de 53 yılı sürdürdük. Dünyada birçok ülkeye bu tür baskılar yaptınız. Ne oldu bitirdiniz mi? Evelallah Türkiye'yi hiç bitiremezsiniz. Biz kendimize, dostlarımıza, kaynaklarımıza güveniyoruz. Çalıştığımızın iki üç katı çalışır, dünyayı dolaşır asla boyun eğmeyiz. İdeolojik dayatmalar ile boyun eğdirtmeye kalkanlar kusura bakmasınlar. Türkiye o ülkelerden bir ülke değil. Çalıştığımızın iki üç katı çalışır, dünyayı dolaşır asla boyun eğmeyiz. İdeolojik dayatmalar ile boyun eğdirtmeye kalkanlar kusura bakmasınlar. Türkiye o ülkelerden bir ülke değil. Siz 100 kişi, 200 kişi, 300 mülteciye bakamazken bu ülke şu anda kendi sermayesinden, cebinden 3 milyon mülteciyi evelallah barındırıyor, bakıyor, her şey ortada. Avrupa Parlamentosu'nun son kararı, yıllardır zaten yaşadığımız bu gerçeğin bizzat kendileri tarafından ikrarıdır. Türkiye'nin AB tarafından bu şekilde tahkir edilmesi elbette bizi üzmüştür. Buna rağmen şu anda, bak şu anda diyorum, AB defterini henüz kapatmış değiliz. Ama karşımızdaki fotoğraf şimdilik bu konuda olumlu yönde beklentilere kapılmamıza izin vermiyor. Fakat şunu da hiç kimse unutmasın; Türkiye'nin önünde daima çok fazla alternatif mevcuttur ve bu alternatiflerden herhangi birisini değerlendirmek suretiyle biz yolumuza devam ederiz. Burada şu anda ifade etmeyi doğru bulmuyorum ama biz tabii bu alternatiflerle de görüşmelerimizi devam ettiriyoruz."

Haberin Devamı

Kıbrıs sorunu için tarih verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın konuşmasına değinerek, "Aylardır, yıllardır orada da yapılmakta olan görüşmeler var. Hep, sürekli oyalama, oyalama, oyalama... Taktik bu. Ne biliyor musun? 'Siz Kıbrıs'ı tamamen bize verin, hiç bir şeye karışmayın.' diyor. Hedef bu. Dur bakalım, orada bu kadar şehit kanı var. Neyi veriyorsun? Daha da ileri gidiyor. Utanmadan, sıkılmadan, Avrupa Birliği toplantılarına Kıbrıs adasının tamamının içinde yer aldığı bayrakla geliyorlar. Bir defa sizin böyle bir bayrağınız olamaz ki. Burada bir KKTC var. Sen, Güney Kıbrıs Rum Yönetimisin. Kuzeyde de Türk Cumhuriyeti var. Bunu göreceksin. Bu da bir saygısızlıktır. Öyle veya böyle bunu anlayacaklar, öğrenecekler." değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın arayarak, ikili ve çoklu görüşme talebinde bulunduğunu ifade ederek, "Ama artık bu işin çok da fazla uzatılmaması lazım. Bu yılın sonuna kadar bir yere bu konuda da artık varılması lazım. Ama 'bu topraklar bizim olacak, bunun yönetimi tamamen bize ait olacak'... Bu tür şeyler olursa, bu yürümez. Aç tavuk kendini, buğday ambarında sanırmış, bunların yaptığı bu." dedi.

Haberin Devamı

Boğaziçi Zirvesi'nin birçok konunun tartışıldığı, ele alındığı bir oturumlar silsilesi olacağını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin öncülüğünde üye devletlerin, kamu ve özel sektör kuruluşları ile bireylerinin içinde yer alabileceği yeni bir ticari platform kurulmasının düşünülebileceğini söyledi.

Teknolojinin sağladığı kolaylıklar kullanılarak, tamamen elektronik ortamda faaliyet gösterecek bu platformu hayata geçirmek için de tek ihtiyaç olan İslam ve Türk coğrafyasındaki 60 devletin ortak iradesini çok önemsediğini aktaran Erdoğan, mal ve hizmetlerin, standart kodlar aracılığıyla sisteme girileceği bu ticaret platformunda bir araya gelen ülkelerin, en az maliyetle ve en hızlı şekilde birbirleri içindeki her türlü mala ve hizmete ulaşabilmeleri gerektiğini ifade etti.

"Yerli para ile ithalat-ihracat devreye sokulabilir"

Üye ülkelerin lojistik sistemlerinin entegrasyonu, ortak ödeme sistemi, bu sistemde kullanılacak ortak finans araçları, orta ticaret dili gibi standartlaştırmalarla, mevcut küresel ticari düzenden bağımsız bir yapı inşa etmenin mümkün olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz herkesin üzerinde hesap yaptığı böylesine büyük bir coğrafyanın, isterse kendi ekonomik ve ticari alt yapısını oluşturabileceğine inanıyoruz. Çerçevesini çizdiğim bu ticari platform daha büyük bir ekonomik birliğin nüvesini de teşkil edebilir. Esasen, bu tür yeni girişimler, mevcut yapıların alternatifleri olmaktan ziyade, onlara da dinamizm kazandıracak, can suyu işlevi görecek oluşumlar olarak görülmelidir.

Boğaziçi Zirvesi'nde bu tür konuların da enine boyuna tartışılacağına inanıyorum. Nitekim zirve hedeflerinden birinin, Dünya Konseyi olarak ifade edilen Barış Odaklı Küresel Mutabakat Metni'nin ilk adımını atmak olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum. Küresel ve bölgesel iş birliği imkanlarının, tüm boyutlarıyla tartışılacağı zirvenin hayırlı olmasını diliyorum. Yerli para ile ithalat-ihracat olayının da devreye sokulabileceğini unutmamanızı da tekrar hatırlatmak istiyorum."

Zirveye, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de katıldı.

Konuşmalar sonrasında UİP Kurucusu Cengiz Özgencil, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tablo hediye etti.