Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'in siyasetlerindeki letafetleri düşünüldüğünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun içinde bulunduğu zilletin daha iyi anlaşılabileceğini belirterek "Tıpkı boş çuval gibi bıraktığınız anda yere yığılıyor, diyeceğim ama içi boş da değil. Bu çuvalın içi cüruf dolu cüruf. Kin dolu, nefret dolu, hakaret dolu, 'Zulüm 1453'te başladı.' diyenlerin ihanetiyle dolu." dedi.

Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek "Ey CHP, bak biz 100'üncü yıla bir hazırlık yapıyoruz, sen ne yaptın? Sen şu ana kadar ne yaptın? Teröre destek vermekten başka ne yaptın? Teröristlerle birlikte yol yürüdün, onların çukur kazmalarına destek verdin, başka ne yaptın?" diye sordu. CHP'lilerle "Cumhuriyetimizin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusunun yöneltilmesini isteyen Erdoğan, hiçbir CHP'linin bu soruya tutarlı bir cevap veremeyeceğini söyledi. "Siz bunların dillerinden adalet lafını eksik etmediklerine, adalet diye yollara düştüklerine bakmayın." diyen Erdoğan, Hazreti Mevlana'nın "Adalet ağaçlara su vermektir, adaletsizlik ise dikene su vermektir." sözünü hatırlattı.

Erdoğan, "Bunlar hayatları boyunca olduğu gibi bugün de sadece dikene su vermişlerdir, dikene su vermeye devam ediyorlar. FETÖ'sünden PKK'sına kadar terör örgütlerini savunmak adalet demek değildir. Ülkesine ve milletine hayırlı her işi baltalamak adalet değildir." ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun salı günkü TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öyle ahlaksızca, öyle terbiyesizce, öyle haysiyetsizce ifadelere sarıldı ve şahsıma saldırdı ki inanın bana ben bu kişinin seviyesine inmeyi kendime zül addederim. Üstat Necip Fazıl böylelerine 'alçak' demezdi, üstat 'alçak' kelimesinin bir seviye belirttiğine inandığı için böylelerini 'çukur' diyerek tarif ederdi. Bu zat da öyledir, yani çukurun ta kendisidir. Hatta bu zat sadece çukur da değil aynı zamanda kullanıldığı ifadelerle kanalizasyon çukurunda debeleniyor. Bu zannediyor ki ben de ağız var, her ifadeyi kullanırım. Senin o kullandığın ifadeleri biz unuttuk. Biz dahasına da muktediriz de bulunduğumuz makamlar buna müsaade etmiyor." Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin siyaset, belagat ve fikirle uzaktan yakından ilgisi olmadığını, bu sözlerini asla muhatap almadığını ve cevaba değer bulmadığını dile getirdi.

"İÇİNDE BULUNDUĞUN DALALET UYKUSUNDAN UYANMAYA BAK"

Kılıçdaroğlu'nun değindiği konuların hepsinin sonunu kendisine bağladığını aktaran Erdoğan, "Neymiş? Bizi uyutmayacakmış, biz günün 24 saatini, haftanın 7, yılın 365 gününü zaten ülkemize ve milletimize hizmet yolunda durmadan, dinlenmeden çalışıyoruz. Asıl sen içinde bulunduğun dalalet uykusundan uyanmaya bak." dedi. Şahsi meseleleri geri plana bırakabileceğini belirten Erdoğan, ülkenin ve milletin çıkarları söz konusu olduğunda kimseyi gözünün görmeyeceğini vurguladı. Erdoğan, "Bu zatın söylediği öyle şeyler var ki ülkemize ve milletimize olan sorumluluğumuz gereği bunları cevaplamadan geçemeyeceğiz. İfadelerine baktığımız da bir insan nasıl bu kadar cahil olabilir, nasıl bu kadar ülkesinden ve dünyadan bihaber olabilir, açıkçası anlayamıyoruz." diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nun kanun hükmünde kararname ile faizin düşeceğini sandığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Mesela bu zat, istihdamın kanun hükmünde kararname ile sağlanabileceğini sanıyor. Bu zat, ticari borçların kanun hükmünde kararname ile sıfırlanabileceğini düşünüyor. Mesela bu zat, iç ve dış borçların kanun hükmünde kararname ile hal olabileceğinin hayalini kurabiliyor. Hatta bu zat, 'Çalışmayan adam borçlanıp kendine beyaz eşya alıyor sonra da borcunu ödeyemeyip, tefeciye mahkum oluyor. Ben bu düzeni bozacağım.' diyor. Aman ya Rabb'i, bu ne cehalet."

"BU ADAMA KİMSE TÜRKİYE'Yİ EMANET ETMEZ"

"Ömründe devletten aldığı maaş dışında kendi emeğiyle, kendi alın teriyle, kendi becerisiyle, kendi yeteneğiyle tek kuruş kazanmamış adama ana muhalefet partisini teslim ederseniz işte böyle zırvalar." diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SSK'ye genel müdür olduktan sonra kurumun ne hale geldiğini herkesin bildiğini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: "Çocuklarının evini nasıl aldığının hesabını veremeyip, yakasına yapışan bir gazeteye, bu evi üç kuruşa satmak zorunda kalan bir adama milletimiz ülke ekonomisini teslim etmez. Hep söylüyorum, iş bilenin, kılıç kuşananındır. Biz hamdolsun 15 yıldır işimizi de yaptık, gerektiğinde kılıcımızı da efeler gibi kuşandık. Muhalefetteyken 'Benim adım Kemal.' diyerek boş lafla peynir gemisi yürütülebilir ama ülke yönetmek için bilgi, birikim, feraset, program, proje gerekir. Bunlarda bırakın ülkeyi yönetmek için gereken kabiliyetleri, eski siyasetçilerin en azından kulağa hoş gelen söz söyleme sanatı bile yok. Hepsi de artık rahmeti rahmana kavuşan Menderes'in, Demirel'in, Ecevit'in, Erbakan'ın, Türkeş'in siyasetlerindeki letafetleri düşündüğünüzde bu zatın içinde bulunduğu zillet daha iyi anlaşılabiliyor. Tıpkı boş çuval gibi bıraktığınız anda yere yığılıyor, diyeceğim ama içi boş da değil. Bu çuvalın içi cüruf dolu cüruf. Kin dolu, nefret dolu, hakaret dolu, 'Zulüm 1453'te başladı.' diyenlerin ihanetiyle dolu. Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar derler." Erdoğan, dünyada herkesin Türkiye'nin büyüme başarısını konuştuğuna işaret ederek "Bu zat kendi aklınca onu da değersiz hale getirmeye çalışıyor ama eline yüzüne bulaştırıyor. Daha büyüme oranının ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, ne şekilde hesaplandığını bilmeyen bu adama kimse Türkiye'yi emanet etmez." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Aydın 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olduğu 2010'dan bu yana girdiği bütün seçimleri kaybettiğini söyledi.

Kaybedilen bu seçimleri hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ama hakkını yememek lazım. Bu arada partisinin kongrelerinde hepsini de kazanmıştır. Başarısı burada zaten. Ben, CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, bu kadar başarısız birisiyle nereye gideceksiniz? Kurtulun bundan. Kurtulun da Türkiye biraz şenlensin. Türkiye demokrasiyi görsün. Bununla demokrasiyi görmek de mümkün değil, Niye? Çünkü demokrasi güçlü muhalefetle güç kazanır. İktidar var ama güçlü muhalefet yok. Onun için şimdi biz tek kale oynuyoruz."

Kılıçdaroğlu'nun milletin karşısında kaybedip, partisinin kongre salonlarında kazanarak bugünlere gelmesinden dolayı pusulayı iyice şaşırdığına işaret eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye ile hangi devlet arasında sorun çıkarsa safını hemen karşı taraftan yana belirlediğini aktardı.

Türkiye ile hangi terör örgütü arasında mücadele varsa Kılıçdaroğlu'nun kim ve ne olduğuna bakmadan, terör örgütünün safında yer aldığını da vurgulayan Erdoğan, "Çukur eylemlerinde PKK ile mücadele ettik, bu zatı bölücü örgütün yanında gördük. Böyle bir şey olabilir mi? Ne işin var senin bölücü örgütün yanında?" diye konuştu.

Hakkari'deki CHP mitinginde parti bayrağı ve Türk bayrağı olmadığını hatırlatan Erdoğan, kendilerinin ise Hakkari'ye her zaman Türk bayrağı ve parti bayraklarıyla gittiklerini vurguladı.

"KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ"

Bölücü terör örgütünün Yüksekova'da AK Parti binasını bombaladığını da anımsatan Erdoğan, teşkilat binasının yenisini yaptıklarını kaydetti. Erdoğan, "Hiç bir zaman yılmadık, çekinmedik, üzerine üzerine gittik. Çünkü biz şuna inanıyorduk. Korkaklar zafer anıtı dikemez. Oralar da teşkilat başkanlarımızı şehit ettiler, kaçırdılar ama buna rağmen yürüdük." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ ile mücadele ettiklerini de anımsatarak, "Bu zatı, yine karşımızdaki ihanet çetesinin yanında bulduk. Şimdi de Afrin operasyonuna bakışını terörle mücadele olarak değil, savaş-barış denklemiyle izah ederek, PYD'nin safında yerini almıştır. Bu da çok enteresan. Türkiye'nin sanatçılarına, sporcularına, medya mensuplarına hakaret edecek kadar zıvanadan çıkan bu zatı ben sizlere, milletime havale ediyorum." dedi.

"AĞZINI ÇALKALAMASI LAZIM"

Sanatçıların başlarının tacı, sporcuların da gönüllerinin baş köşesinde yerleri olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Medya mensupları, zaman zaman kendileriyle anlaşamasak da daima saygıyı hak eden arkadaşlarımızdır. Daha dün şu anda hepsi de terör örgütü üyeliğinden aranan DHKP-C'nin militanlarını sanatçı diye Meclise getirip, basın toplantısı düzenleyenler, elbette askerimizin yanında yer alan gerçek sanatçılardan rahatsız olurlar. Eğer yarın, öbür gün anamuhalefetin başındaki zat, Aydın'a gelirse kendisinden şehitlerimizin adını anmadan önce ağzını çalkalamasını isteyin. Çünkü bu zat terörle mücadele için hayatlarını ortaya koyan askerlerimize, polislerimize, jandarmalarımıza, güvenlik korucularımıza hakaret edenlerin yol arkadaşıdır, en büyük destekçisidir. Bu zat, 15 Temmuz'a 'tiyatro' diyerek, Türkiye'nin yakın zaman da karşılaştığı en büyük ihanet girişimine kanlarıyla canlarıyla engel olan milletimize bizzat kendisi hakaret etmiştir. Onun için ağzını çalkalaması lazım. Aksi takdirde yaptığı konuşmalar, bir kulaktan girer, öbüründen çıkar."

Kılıçdaroğlu'nun "Afrin şehir merkezine girmeyin" sözlerini hatırlatan Erdoğan, bunu söyleyerek, askerlere destek için sınıra gidenleri istiskal edip, alçaltıp bu büyük mücadeleye saygısızlık ettiğini belirtti. Erdoğan, "Şu lafa bak, 'Aman Afrin'e girmeyin.' Git Esed'in yanında otur, arkadaşlarını gönderdin biliyoruz. Bu zat, kaybettiği her seçimden sonra kendisini değil de milletimizi suçlayarak, aslında sizlere de hakaret etmiştir. Biz onun yaptıklarını yapmayacağız. Onun gibi asla olmayacağız. Milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda bu kutlu mücadeleyi zafere ulaştırana kadar doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz yolda yürümeyi sürdüreceğiz." sözlerine yer verdi.

"ÜLKENE, MİLLETİNE, DEVLETİNE ZARAR VERMEYİ BIRAK"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun girdiği tüm seçimleri kaybettiği halde verdiği sözleri unutup, yerinde oturmaya devam ettiğine dikkati çekerek, 2019'un Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatındaki son senesi olduğunu vurguladı.

Bunun için çok çalışacaklarını kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:

"2019'daki üç seçimi de kaybedince artık feriştahı gelse kendisini o koltukta tutamaz. Hani bizde bir söz var ya, 'Yolcudur Abbas bağlasan durmaz' derler ya, bu zat da 2019'un en geç kasım ayında siyasi hayatını inşallah noktalayacak. Son günlerde muvazeneyi tamamen yitirmesi, herhalde bu gerçeği görmesinden kaynaklanıyor.

Ben şuradan şöyle bir sesleneyim, 'Ey Kılıçdaroğlu, istediğin kadar hopla, zıpla, dövün, kendini parala hiç önemli değil. Nasıl olsa seni bekleyen acı siyasi akıbetten kurtuluşun yok ama ülkene, milletine, devletine zarar vermeyi bırak artık eğer bu yanlışta ısrar edersen bu aziz milletten öyle bir sille yersin ki feleğin şaşar. Meşhur Osmanlı tokadıyla yedi düveli hizaya sokan bu millet, seni bir günde tarihin çöplüğüne gömüverir haberin olmaz.'"

Tunceli'de, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Zaho'da etkisiz hale getirilen teröristlerin bu sayıya dahil olmadığına işaret eden Erdoğan, "Sadece Afrin'i söylüyorum. Onları kattığımızda rakam 4 bin 200, 4 bin 300'ü buluyor." diye konuştu.

Partisinin iktidara geldiği 3 Kasım 2002'den beri bir yandan saldırılarla mücadele ederken diğer yandan da 81 vilayetiyle ülkeyi kalkındırmanın, geliştirmenin çabası içinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'yi nasıl vesayetin boyunduruğundan kurtardıysak, nasıl darbecilerin, cuntacıların sesini soluğunu kestiysek, nasıl uluslararası alanda sözü dinlenen bir ülke haline getirdiysek ekonomide ve yatırımlarda da çok önemli başarılara hamdolsun imza attık." ifadelerini kullandı.

Bunun en büyük delillerinden birinin 15 yılda Aydın'a yapılan 15 katrilyonluk yatırım olduğunu dile getiren Erdoğan, Aydın'ı kendi haline bırakmadıklarını belirterek, yapılan yatırımları anlattı.

Eğitimde 3 bin yeni derslik yaptıklarını, 6 bin kişilik yükseköğrenim yurtlarını faaliyete geçirdiklerini hatırlatan Erdoğan, 3 bin 750 kişilik yeni yurtları da iki yıl içinde hizmete açacaklarını duyurdu.

Erdoğan, sağlıkta 19'u hastane olmak üzere 36 tesisi şehre kazandırdıklarını, Aydın'a 800 yatak kapasiteli şehir hastanesi kurmanın hazırlıkları içinde olduklarını, ihale sürecinin bitmesiyle inşaata başlanacağını bildirdi.

Aydın'da 114 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu, buna 267 kilometre daha eklediklerini belirten Erdoğan, "Bunun ilki, 125 kilometre ben daha Başbakan olmamıştım, Genel Başkanken Aydın'a geldiğimde söz verdim ve kısa sürede 125 kilometre Aydın-Denizli bölünmüş yolunu yaptık. Biz böyle çalıştık. Bunlar gibi laf, laf, laf yok. Biz iş ürettik, iş. İzmir-Aydın otoyolunu, Aydın çevre yolunu tamamlayarak hizmete açtık. Aydın'ın yollarında 46 tane köprü ve köprülü kavşak inşa ederek ulaşımın rahatlamasını sağladık." dedi.

"HAZİRAN'DA İHALESİ YAPILIYOR"

Haziran ayında Ege ile Akdeniz'i birbirine bağlayacak, yaklaşık 3,5 katrilyon liralık yatırım bedeli bulunan Aydın-Denizli-Antalya otoyolunun ihalesinin yapılacağını bildiren Erdoğan, Aydın'daki demiryollarını da yenilemekle kalmadıklarını, hat trafiğini yerli yazılımla yönetecek bir projeyi hayata geçireceklerini kaydetti.

Erdoğan, Selçuk ve Ortaklar arasındaki demiryolu güzergahında eğimin fazla olması nedeniyle ortaya çıkan sıkıntıyı 8,5 kilometrelik tünel inşa ederek çözeceklerini de anlattı.

Ülkenin en önemli ulaşım hamlelerinden hızlı trenin aynı zamanda Aydın'ın da projesi olduğunu ifade eden Erdoğan, Antalya-Burdur-Denizli-Aydın-İzmir hızlı tren hattının 2023 projelerinden biri olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hattı etap etap inşa ederek hizmete açacaklarını duyurdu.

Tamamlanan 11 baraj ve 6 göletle Aydın topraklarının bereketini daha da artırdıklarını dile getiren Erdoğan, "141 yıllık hayal olan, rahmetli Adnan Menderes'in de çok arzu ettiği ülkemizin ve dünyanın en büyük barajlarından Çine Barajı'nı inşa edip, bizzat açılışını gelip ben yaptım. Halen 212 bin dekar arazi bu barajdan sulanıyor. Diğer projelerle birlikte 426 bin dekar arazinin sulanabilmesini sağladık. Halen süren projelerle 315 bin dekar araziyi sulamaya açıyoruz." diye konuştu.

"DEVRİM NİTELİĞİNDE UYGULAMA"

Bir müjde paylaşmak istediğini belirten Erdoğan, tarımda son dönemde sıkça tartışılan azot ve nitrat içeren gübre konusunda devrim niteliğinde bir uygulama başlattıklarını bildirdi.

Erdoğan, "Tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde azot ve nitrat içeren gübrelerin üretiminden kullanımına kadar tüm aşamalarını güvenli hale getirdik. Artık hiç kimse çiftçilerimize topraklarının bereketini artırsın diye verdiğimiz gübreyi alıp da bomba yapımında kullanamayacak." ifadelerini kullandı.

Aydın'daki bir başka önemli projenin İkizdere Barajı olduğunu anlatan Erdoğan, bu barajın 2050'ye kadar şehir merkezi ve çevresindeki yerleşim yerlerinin, içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyacını karşılayacağını kaydetti.

"3,5 KATRİLYON DESTEK"

Çiftçiye verilen desteğe de değinen Erdoğan, "Geçtiğimiz 15 yıl içinde Aydın'daki çiftçilerimize verdiğimiz tarımsal destek rakamı, Sayın Bay Kemal, 'Çiftçiler ağlıyor' diyor, 3,5 katrilyon çiftçiye destek vermişiz, nasıl bunu söylersin? Haberi yok. Başka alemde geziyor. Bir aç, Tarım Bakanlığına bir sor. Ne verildi ne oldu?" diye konuştu.

Erdoğan, gelecek dönemde Aydın'ı yine dev projelerle, büyük yatırımlarla, görülmemiş hizmetlerle tanıştırmaya devam edeceklerini söyledi.

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, "Biz bu unsurları hakim kılmak için bir şey daha yapacağız. Nedir o? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KONGRE ÖNCESİ HALKA HİTAP ETTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay Kemal, ofisi söyle de sanatçılarımız senden izin alsınlar bari. Sen, bizimle beraber Mehmetçiğini moralize etmeye çalışan o askerlerimize, onlarla beraber bütünleşmeye gelen sanatçılarımıza bu hakaret yetkisini nereden aldın? 'Edep yahu' derler, edep." diye konuştu.

Erdoğan, AK Parti Aydın 6. Olağan Kongresi öncesi Atatürk Spor Salonu dışında vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, 2019 yerel seçimlerinde ve ardından cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi parlamento seçimlerinde Türkiye'nin yeniden dönüşüm, değişiminin temel taşlarının oluşturulacağını belirterek, "Buna hazır mıyız?" diye sordu. Bu yola çıktıklarından bugüne hiçbir zaman beşer planında, hiçbir gücün önünde eğilmediklerini ifade eden Erdoğan, sadece ve sadece Allah'ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildiklerini söyledi. Erdoğan, "Başka hiçbir yerde asla." dedi.

Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Orada Efeler, Mehmetler gereğini yaptı mı? 2 bin kilometrekarelik alanı kontrolümüzün altına aldık mı? Aldık. Aynısını Afrin'de yaptık mı? Orada da 2 bin kilometrekarelik alanın daha fazlasını kontrolümüzün altına aldık mı? Birileri afra tafra yaptılar. Ama biz kendi kararımızı kendimiz verdik. Mehmetçiklerimiz Özgür Suriye Ordusu ile beraber oraya girdi ve evet o teröristleri derdest etti ve bu teröristler de oradan kuyruklarını bacaklarının arasına alıp kaçtılar. Şu an itibariyle 3991 teröristi etkisiz hale getirdik. Niye? Çünkü bizim şehitlerimizin bedeli ağırdır. O şehitlerimizin intikamını aldık, alıyoruz, alacağız. Tabii bu sadece Afrin'de. İçeride, Irak'ın kuzeyinde olanlar var. Oralarda da yüzlercesini etkisiz hale getiriyoruz."

Erdogan, Türkiye'nin bunları kendi ürettiği insansız silahlı araçlarıyla yaptığını vurgulayarak, "Nereden nereye geldik. Bunlar biz gelmeden önce var mıydı? Yoktu. Amerika'nın kapısına gidersin, 'Bana bunlardan ver' dersin. Paramla alacağım, 'bugün git, yarın gel.' Ondan sonra da bize ne derlerdi? Çok enteresan, 'Kongre izin vermedi.' İyi ki vermemiş. Kongre izin verseydi biz SİHA'larımızı, İHA'larımızı yapamayacak ve hala onlardan alıyor olacaktık." diye konuştu. Kötü komşunun imkan sahibi yaptığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin İHA ve SİHA'sını ürettiğini, tankı, topu, tüfeğini, yakın menzilli silahlarını, zırhlı taşıyıcılarını yaptığını söyledi. Bunların yetmeyeceğini daha da yapacaklarını ifade eden Erdoğan, "Modern teknoloji savunma sanayinde neyi başardıysa biz de onları başaracağız. Bizim neyimiz eksik? Pırlanta gibi gençlerimiz var. Elektrik, elektronik mühendisi nelerimiz var." ifadelerini kullandı. "Biz şimdi onlara ne diyoruz?" diye soran Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın "Fetih Marşı"ndan, "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan/Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan/Elde sensin dilde sen gönüldesin baştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın." bölümünü okudu.

"KENDİ KARARIMIZI KENDİMİZ VERECEĞİZ"

Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Erdoğan, "Gerek Zeytin Dalı Harekatı ve gerek bu noktada Cerablus, Rai, El Bab ve bölge, bütün buralarda atılan bu adımlarla beraber Türk milletinin ne olduğunu hepsi artık gayet iyi anlıyorlar, gayet iyi görüyorlar. Bize kim ne derse desin, biz kendi kararımızı kendimiz vereceğiz. Bizim adımıza birileri karar vermeyecek, biz vereceğiz. Onun için de hamdolsun iyi gidiyoruz." değerlendirmesinde bulundu. - "Şu anda IMF'ye borcumuz yok" Göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu ve 2013'de bunu sıfırladıklarını anımsatan Erdoğan, "Şu anda IMF'ye borcumuz yok. Onlar bizden istediler. Arkadaşlara, 'Verin' dedim. Baktı ki bu Türkler kararlı verecekler, vazgeçtiler." dedi. Aynı tarihte Merkez Bankasının döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu, şu anda ise bu rakamın 120 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Erdoğan, 36 milyar dolar olan ihracatın ise 160 milyar dolara çıktığına dikkati çekti. Erdoğan, "Şimdi birileri çıkıyor, konuşuyor, ekonomi kötü, ekonomi şöyle, ekonomi böyle. Elinize, dilinize dursun." ifadesini kullandı. Göreve geldiklerinde 26 havalimanı bulunduğunu, buna 29'unu daha eklediklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "İzmir'de neydi o havalimanının hali? 15 sene önce orada havalimanı mı vardı? Biz Adnan Menderes'i yaptık. Dünyada modern havalimanları serisine onu da kattık. Hem iç hatlar hem dış hatlar. Ama İzmirli kardeşim bunu görmüyor musun? Gör. Aydınlı kardeşim gör. Aynı şeyi Denizli'ye geldik, 'Burada da bir tane yapalım.' dedik. Aydın'da bir tane eğitim uçuşları yaptığımız alanımız var. Bunların hepsi masada, çalışıyoruz." Genel Başkan olarak ilk Aydın'a geldiğinde Denizli ve Aydın'a 125 kilometre bölünmüş yol sözü verdiğini anımsatan Erdoğan, daha sonra süratle Aydın-Denizli bölünmüş yolunu bitirdiklerini söyledi. Erdoğan, "Biz söz veririz, yaparız. Ama bay Kemal konuşur." dedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN SANATÇILARA YÖNELİK SÖZLERİNE TEPKİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Oğulpınar Sınır Karakolu'nu ziyaret eden sanatçılara yönelik sözlerini anımsatarak, şunları söyledi: "Aman Yarabbim bay Kemal çıldırdı. 'Sizin orada ne işiniz var?' diyor. 'Sizin onlarla beraber bulunmanızı ben anlamam.' diyor. Hakaret üstüne hakaret. Bay Kemal ofisi söyle de sanatçılarımız senden izin alsınlar bari. Sen bizimle beraber Mehmetçiğini moralize etmeye çalışan o askerlerimize, onlarla beraber bütünleşmeye gelen sanatçılarımıza bu hakaret yetkisini nereden aldın? 'Edep yahu' derler, edep. Senin yapman gereken, acaba şu ana kadar bu cephelerden hangisine gidip askerimizle beraber oldun? Ben size söyleyeyim, o, teröristlerle beraber oldu. Onlarla beraber el ele yürüdü doğru, kol kola yürüdü doğru. O, ancak ondan anlar. Biz ise Mehmedimizle beraber oluruz. Mehmetçiğimizle beraber oluruz. Dünyanın neresine gidersen git, Batı'ya git, Amerika'ya git, sanatçılar zaman zaman askerleriyle ordusuyla beraber olurlar, onları moralize ederler, onlara moral verirler. Bizimki çılgın, hayatında böyle bir şey yaşamamış."

"ER MEYDANINA ER OLANLAR GELİR"

Kılıçdaroğlu'nun ayrıca "Davul, zurna, klarnet" dediğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne davulu, ne zurnası sadece orada klarnet ve sadece ordumuzun değişik kışlalarında sayın Kabaklı'nın her zaman o söylenen Ordugah ve orduyla ilgili olan gayet güzel bir türküsü vardır, o. Hatta biz onunla da yetinmedik bir de kendisine dedik ki, 'Ya Esat kardeşim sen bir de şu senin meşhur Er Meydanı'nı söyle. Bir de Er Meydanı'nı söyledi. Bay Kemal er meydanına sen gelemezsin zaten. Er meydanına er olanlar gelir, er olanlar. Sonra da Genelkurmay Başkanımla beraber sayın Tatlıses'in her iki yanına geçtik ve duydum ki Tatlıses uçakta 'Yaylalar'ı söylemiş. Yaylaları biz eğitimde askerde söylerdik. Yürütürlerdi askeri, yaylaları söyletirlerdi. Fakat Tatlıses buna da güzel şeyler ilave etmiş. Ondan sonra olayı aldı Afrin'den döndü ta Münbiç'e gitti ve bir de Münbiç'ten döndü. Bu bir heyecandır, bu bir aşktır. Ama bu aşk bu Kemal'de yok. Bu zavallı, zavallı. Buna haddini sandıkta bildireceğinize ben inanıyorum." Bunu bilenlerin bilmeyenlere, duyanların duymayanlara anlatması gerektiğini belirten Erdoğan, "Bunların dikili ağacı yok bu ülkede ve bizim dikili ağaçlarımızı da kıskanıyor. Yok ama biz ona bakmayacağız, işimize bakacağız. Çünkü yapacağımız daha çok şeyler var." diye konuştu.

"BİRBİRİMİZİ ALLAH İÇİN SEVECEĞİZ, PARA PUL İÇİN DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu da yaparak, şöyle dedi: "Tek millet diyorum, niye? 81 milyon biz tek milletimiz. Bizi bölemeyecekler, bizi parçalayamayacaklar, bizler tek millet olarak yolumuza devam edeceğiz. Tek bayrak. Şu bayrağımıza eş bir bayrak asla. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin kendisi. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' 780 bin kilometrekarelik şu vatan topraklarını parçalayamayacaklar. Bu konuda da asla prim yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Yok paralel devletmiş, yok şuymuş, buymuş... Ne paralel devleti? Paralel devlet diyenler Pensilvanya'da. Onunla beraber olmak isteyenler buyursunlar oraya gitsinler." Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni her geçen gün daha ileri taşıdıklarını belirten Erdoğan, "İnşallah çok daha iyi olacak. Ama bütün bunları yapmamız için bir şeye ihtiyacımız var. 'Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.' Birbirimizi Allah için seveceğiz; para pul için değil, makam mevki için değil Allah için seveceğiz." ifadesine yer verdi.

Erdoğan, konuşmasının sonunda partililerden, 2019 seçimlerini kazanmak için söz istedi.