Escobar'dan CIA'ye film değil gerçek! Bir sabah görünmez oldu
ABD’nin Arkansas eyaletindeki Hazen kasabasında yaşayan ve hayatını tarım alanlarını ilaçlama işi ile uğraşarak sürdüren pilot Gary Betzner'in köprüden atlayarak intihar ettiği haberi kasabayı şoke etti. Aslında bu olayın ardından yatan gerçek, film senaryolarını aratmayan bir hayata ışık tutuyordu.
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Kasabanın papazı Betzner’in ölüm haberini ilk evliliğinden olan kızına verdiğinde ailesi büyük bir yıkım yaşadı. Ancak en büyük yıkımı Betzner’in ikinci eşi olan Sally yaşadı. Talihsiz kadın kocasının ölüm haberinin ardından günlerce yakınlardaki hastanenin psikiyatri servisinde yatmak zorunda kaldı. Gary Betzner’in intiharını kasaba halkı da büyük bir şaşkınlık ile karşılamıştı. 30’lu yaşlarında, maddi açıdan bir sıkıntısı olmayan ve mutlu bir aile sahibi Betzner’in intiharı birçok gizem barındırıyordu. Yetkililer nehirde yaptıkları aramalarda sadece kıyafetler ve ayakkabılar buldu. Betzner’in cesedi ise tüm aramalara rağmen bulunmadı. Çünkü ortada bulunacak bir ceset yoktu!
Gary Betzner’in şaşkınlık yaratan intiharı aslında sadece ortadan kaybolmak ve yeni bir hayata başlamak için oluşturulmuş bir senaryodan başka bir şey değildi. Betzner’in yeni hayatı ise içinde dünyanın en ünlü uyuşturucu baronlarından biri olan Pablo Escobar’dan CIA’ye kadar birçok ilginç aktörün bulunduğu ve bir film senaryosunu andıran yeni bir başlangıçtı. 4 Nisan’da ABD’de gösterime girecek olan belgeselde Betzner’in filmleri andıran hayatı konu alınıyor. “Görünmez Pilot” isimli belgeselde uyuşturucu kaçakçılığı ve ABD’nin Güney Amerika’da yürüttüğü gizli operasyonlar anlatılacak.
Belgeselin yönetmenliğini yapan Phil Lott ve Ari Mark, hâlâ hayatta olan ve 80’li yaşlarına merdiven dayayan Betzner’in hayat hikayesi karşısında yaşadıkları şaşkınlığı, “O adeta ‘Forrest Gump’ karakteri gibi. Her yerde onu görüyoruz” sözleriyle ifade ettiler. Belgesel çekimleri sırasında Betzner ile birkaç kez görüşen yönetmenler bile onun gerçekte kim olduğunu belirlemenin zor olduğunu belirtti.
DRAMATİK HİKAYESİ DENİZ KUVVETLERİNE KATILMASIYLA DEĞİŞTİ
Gary Betzner, babasının annesine ve kendisine sık sık şiddet uyguladığı, istismara maruz kaldığı bir çocukluk yaşadı. Babasının annesini terk etmesiyle birlikte daha da dramatik hale gelen hayat hikâyesi, Betzner’in orduya katılıp orada öğrendiklerini sivil yaşantısında kullanmaya başlamasıyla yön değiştirdi.
ABD Deniz Kuvvetleri personeli olduğu sırada iletişimden sorumlu olduğunu ve aynı zamanda da pilotluk eğitimi aldığını belirten Betzner, aldığı eğitimlerde önemli kargo uçuşlarının radarlara yakalanmadan nasıl yapılacağını öğrendiğini söyledi. Yönetmen Phil Lott, ABD Deniz Kuvvetleri ile bu konuda bilgi almak için iletişime geçtiklerini fakat hiçbir bilgi alamadıklarını da ekledi. Lott, "Bu konuda umutsuz bir şekilde orduyla temasa geçtik fakat bir bilgi alamadık. Ancak ister pilotluk yapsın isterse de iletişimden sorumlu olsun Betzner kesinlikle orada radarlara yakalanmadan uçmayı öğrendi" dedi.
Ordudan ayrıldıktan sonra Arkansas eyaletinde bir aile kurarak hayatına devam eden Betzner, 1976 yılında petrol endüstrisinde iş bulabilmek umuduyla Alaska’ya gitti. Burada küçük çaplı uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya başlayan Betzner, suçüstü yakalandı ve tutuklandı. Alaska’dan ayrıldıktan sonra tekrar Arkansas’a ailesinin yanına dönen Betzner, burada da kaçakçılıkla uğraştığı sırada açığa çıkınca önündeki iki yoldan birini seçmek zorunda kaldı: Ömrünün yarısını hapiste geçirmek veya ortadan kaybolmak.
Yaptığı planı karısı Sally ile paylaşan Betzner, ortadan kaybolmak için intihar ettiği senaryoyu uygulamaya karar verdi. Ölümünün daha inandırıcı olması için karısı Sally’nin hüzünlü bir dul gibi davranmasını istedi. Belgeselde konu hakkında konuşan Sally, kocasının intihar ettiğini öğrendiğinde yaşadığı sinir krizlerinin ve hüznün bu oyunun parçası olduğunu söyledi.
YENİ KİMLİK YENİ HAYAT
Kendine öldü süsü vererek ortadan kaybolan Gary Betzner, Hawai’de bir süre sahte kimlikle saklandı ve bu süre zarfında zaman zaman ailesini de ziyaret etmeye devam etti. Betzner, Hawai’de devam ettirdiği yeni hayatında da illegal işlere bulaştı ve yeniden suçlu olarak aranmaya başladı. Tekrardan hapis veya ortadan kaybolmak konusunda seçim yapmak zorunda kalan Betzner, bir kez daha ortadan kayboldu ve bu kez kimseye haber vermeden gitti. Betzner, ikinci kez ortadan kaybolmasının ardından uluslararası uyuşturucu kaçakçılığına başladı ve yeraltı dünyasına girdi.
1980 yılına gelindiğinde Gary, çeşitli kaçakçılar ve uyuşturucu kartelleri adına çalışıyordu ve onlarca farklı isim ve kimlikle ABD’yi dolaşıyordu. Tarım arazilerini ilaçlarken kazandığı uçuş becerilerini orduda aldığı eğitimle geliştirmiş olan Betzner, uçuş becerilerini kaçakçılık yapmak ve kartelleri taşımak için kullandı. Betzner’in hayatının en parıltılı dönemi, dönemin ABD başkanı Ronald Reagan'ın uyuşturucuya karşı başlattığı geniş çaplı savaş ile birlikte sona erdi.
Belgeselin yönetmenlerinden biri olan Ari Mark, Gary Betzner’in en sık kullandığı sahte ismin 'Lucas Harmony' olduğunu söyledi. Mark, Betzner’in bu isimle devasa bir servete sahip olduğunu da paylaştı.
ESCOBAR’IN HAVA FİLOSUNU KURDU
1980'li yılların başında, dönemin en ünlü uyuşturucu karteli olan Pablo Escobar’a çalışmak için yeni bağlantılar bulan Betzner, kartelle iyi bir iletişim kurdu ve Pablo Escobar’ın uyuşturucu taşımacılığında kullanması için bir uçak filosu oluşturmasını sağladı.
Betzner belgeselde, “Escobar nereli olduğumu biliyordu, hikâyemi biliyordu ama bunları doğrulaması için Amerika’da bulunan adamlarını görevlendirdi. Görünüşe göre işini sağlama almak istiyordu” diye konuştu.
Gary Betzner, Escobar ile çalıştığı aynı dönemde CIA ile de bağlantı kurdu ve ABD istihbaratının Güney Amerika’da yürüttüğü gizli operasyonlara silah taşıdı. CIA, Nikaragua’da komünizm karşıtı milislerin silahlandırılmasında Betzner’i taşıyıcı olarak kullandı. Betzner, hapis cezasından kaçmak için CIA’nın istediği birçok noktaya uçakla silah taşıdı.
YOLUN SONU
Betzner’in kaçarak ve isim değiştirerek illegal yollarla kurduğu parıltılı hayat 1984 yılında sona erdi. Mahkeme karşısına çıkan Gary Betzner, 27 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Hapis yatmak istemeyen Betzner, itirafçı oldu ve uyuşturucu kaçakçılığına dair birçok olayı mahkemeye anlattı. CIA’ye kendisine verilen sözler tutulmadığı için sinirli olduğunu söyleyen Betzner, Kosta Rika’da yapılan gizli operasyona ilişkin de bazı bilgileri mahkeme ile paylaştı.
İtirafçılık yapmış olmasına rağmen bir süre hapis yatan Betzner, cezaevinden çıktıktan sonra çocuklarıyla tekrar iletişim kurdu ve üçüncü kez evlendi. Bugün ailesi ile mütevazı bir hayat yaşayan Betzner’in “kariyerinden” geriye hiçbir şey kalmadı. Betzner, tüm yaşananlardan dolayı zaman zaman pişmanlık yaşadığını söylüyor.
