Irak’ta öfke ve kan dinmiyor

Irak’ta işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmetlerinin yetersizliği nedneiyle başlayan eylemler artarak devam ederken, önceki gece ve dün, göstericilerin hedefinde İran yönetimi vardı. İran’ın Kerbela’daki konsolosluğu önünde toplanan eylemciler, binaya taşlı saldırı düzenledi. Konsolosluk içine girerek Irak bayrağı açan göstericiler, İranlı diplomatların Kerbela’yı terk etmelerini isteyen sloganlar attı. Protestocuların, “İran dışarı, Kerbela özgür kalacak” şeklinde slogan attığı belirtildi.

Reuters ajansının güvenlik kaynaklarına dayandırdığı habere göre, eylemciler konsolosluğa girmeye çalışınca güvenlik güçleri tarafından ateş açıldı. Konsolosluk önünde göstericilerle güvenlik güçleri arasında çıkan arbedede 5 kişinin hayatını kaybettiği, en az 12 kişinin ise yaralandığı bildirilirken, resmi kaynaklar ölü sayısını 3 olarak açıkladı.

Köprü üzerinde arbede

Karışıklık ve çatışmalar, dün Bağdat’ı da salladı. Bağdat’ta 25 Ekim’den bu yana hükümet konakları ve yabancı misyonların bulunduğu “Yeşil Bölge”ye yakın Tahrir Meydanı’nda toplanan protestocular, dün bir kez daha Başbakan Adil Abdülmehdi’nin ofisinin yer aldığı Allavi semtine yürüdü. Bağdat müzesine giden yolları kapatarak ofisi kuşatma altına almaya çalışan protestoculara güvenlik güçleri tarafından sert müdahalede bulunuldu. Bunun sonucunda burada da 5 kişinin hayatını kaybettiği, 30’dan fazla kişinin de yaralandığı bilirildi.

Protestocuların Yeşil Bölge’nin yanı sıra devlet televizyonu, İran Büyükelçiliği ile Adalet Bakanlığı’nın bulunduğu Salihiye bölgesine de ulaşmaya çalıştığı kaydedildi. Irak Silahlı Kuvvetleri Komutanı Sözcüsü General Abdülkerim Halef ise Salihiye bölgesine giren ve Adalet Bakanlığı’na ulaşmaya çalışan protestocuların bir lokantayı ateşe verdiği belirterek güvenlik güçleri protestocuları dağıttığını duyurdu. Olayların yaşandığı bölgelere çok sayıda askeri birlik sevkiyatı yapıldığı aktarıldı.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya üzerinden, Iraklı göstericilerin İran’ın Kerbela Konsolosluğu önündeki eylemlerinin görüntülerini paylaştı. Trump konsolosluk önünde yaşananları yorumsuz olarak twitter hesabından paylaştı.

Çağrı kabul görmedi

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ise, ülkenin çeşitli bölgelerin düzenlenen protesto gösterilerinin ülkeyi büyük ekonomik zarara uğrattığını belirterek hayatın normale dönmesi çağrısında bulundu.

Abdulmehdi, yaptığı açıklamada, “Gösteriler hedeflerinin çoğuna ulaştı ve üç erki (cumhurbaşkanlığı, hükümet ve parlamento) pozisyonlarını gözden geçirmeye sevk etti. Göstericilerin taleplerini karşılayacak pek çok karar alındı” ifadelerine yer verdi. “Gösteriler ülkeyi milyarlarca dinarlık zarara uğrattı” diyen Abdulmehdi, pek çok ülke ile ulusal ve yurt dışı kalkınma projesi yürütenlerin ülkede yaşanan olaylar nedeniyle endişeli olduğunu kaydetti.

Iraklılar, işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmetlerinin yetersizliğini protesto etmek amacıyla ülkenin çeşitli bölgelerinde gösteriler düzenliyor. Göstericilerin hedefinde ülkedeki etkisi gitgide yükselen İran da var. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta ve güney kentlerine yayılan eylemlerde, ekim ayının başından bu yana 250’den fazla kişi hayatını kaybetti, 8 bine yakın kişi yaralandı.

Büyükelçilik işgalinin 40’ıncı yıldönümüydü

İran’ın muhtelif şehirlerinde dün ABD’nin Tahran Büyükelçiliği işgalinin 40’ıncı yılı nedeniyle ABD, İngiltere, İsrail ve Suudi Arabistan karşıtı gösteriler düzenlendi. “Küresel Emperyalizme Karşı Milli Mücadele Günü” dolayısıyla başkent Tahran’daki eski ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteriye İran Silahlı Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi, siyasi ve askeri yetkililer de katıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın kuklasını meydanda taşıyan göstericiler Washington, Tel Aviv ve Riyad yönetimleri aleyhine sloganlar attı. Ayetullah Humeyni’nin “Casusluk yuvası” ilan ettiği ABD’nin Tahran Büyükelçiliği, İran devriminden 9 ay sonra 4 Kasım 1979’da, kendilerine “İmam’ın Çizgisindeki Öğrenciler” adını veren ve sayıları binlerle ifade edilen silahlı gruplar tarafından işgal edilmişti. Humeyni’nin “birincisinden daha büyük bir devrim” olarak nitelendirdiği olaydan sonra İran ile ABD arasındaki tüm diplomatik köprüler atılmıştı.