Dünya Şaşırtan keşif: Eksi 15 derecede akan su

Şaşırtan keşif: Eksi 15 derecede akan su

23.12.2013 - 17:34 | Son Güncellenme:

Bilim insanlarını hayrete düşüren son keşif Grönland’da dev buz kütlelerinin altında buldukları su katmanı oldu.

Şaşırtan keşif: Eksi 15 derecede akan su

Grönland’teki buz tabakasının erimesi geçmiş yüz yılda su seviyesinin yükselmesine büyük katkıda bulunmuştu. Hükümetlerarası Küresel Değişim panelinde yayınlanan son rapora göre, buz tabakası 1992 ile 2001 yılları arasında yılda ortalama 34 milyar tonluk buz kütlesi yitirdi. Fakat bu rakam 2002 ile 2011 yılları arasında yılda 215 milyar tona çıktı. Bilim adamlarının eriyen suyun yönü, hızı ve nihai güzergahı konusunda halen soru işaretleri var.

Yeni araştırma, eriyen suyun büyük kısmının kar ve alt buz tabakası arasındaki kristalize buzda depolandığını ortaya çıkardı. 2011 baharında araştırmacılar yarı erimiş karlı yüzeyde yaptıkları kazıda hava sıcaklığı -15 derece olmasına karşın yüzeye doğru akan sıvı su ile karşılaştılar.

Bu bulgular yaz aylarındaki erimeden önce gerçekleşmesinden ötürü, araştırma ekibi suyun Grönland’da kış boyunca da depolandığına karar verdi. Utah Üniversitesi’nden Prof Rick Foster, bu buluşun büyük bir sürpriz olduğunu söylüyor. Foster, “Su kayaların altındaki hava boşluğunda değil, buz parçacıkları arasındaki hava boşluğunda depolanıyor” diyor.

Bilim adamları akiferde depolanan su tabakasının kabaca yaklaşık 70 bin kilometre kare olduğunu tahmininde bulundu. Bu tabakanın 140 milyar ton su içerdiği belirten bilim adamları bunun yıllık su seviyesi yükselmesinin yarısı olan 0,4 milimetrelik artış anlamına denk geldiğine inanıyorlar. Fakat bilim adamları bu su kütlesinin nihai güzergahının neresi olduğunu bilmiyorlar.

Bilim adamları yaz boyunca buz tabakası üzerine düşen kar sayesinde suyun donmasının engellendiğini söylüyorlar. Bu bir yalıtım sistemi etkisi yaratarak donma noktasının altında olan hava sıcaklığında bile suyun yıl boyunca sıvı olarak kalmasını sağlıyor. Bazı bilim adamları bu keşfin iklim modelleri ve uydu gözlemleri arasındaki farklı buz kaybı değerleri arasındaki uyumsuzluğu açıklayabileceğini söylüyor.