Küçük her daim güzeldir Maral Büyüksaraç gibi...

Son zamanlarda herkesin bahsettiği, masumiyetin ve güzelliğin sembolü Maral Büyüksaraç, Türk sinemasının kurucularından Ömer Lütfi Akad’ın keşiflerinden biri oldu. 2011’de sinemaya kazandırılan, güzel kız kontenjanından hayatımıza giren Büyüksaraç, duru halinin dışında, fiziği ve masum ifadesiyle de sinema severlerden ilgi görmeye başladı. Televizyon dünyasının ve eleştirmenlerin en fazla konuştuğu isimlerin arasına giren güzel oyuncu, kıvrak zekası ve yaşıtlarına göre mantıklı davranışıyla Natalie Portman’ın Leon filmindeki Mathilda karekterini andırıyor. ‘Lolita’ lakabı üstüne kalan Büyüksaraç, disiplinli ve çalışkanlığıyla da dikkatleri üzerinde topluyor.
Olgunluğuyla da ilgi çeken, konuşmasıyla karşısındakini ikna eden Büyüksaraç, “Bana yaşından olgun ve akıllısın diyorlar. Kendimi geliştiriyorum, çok film izliyor, fırsat buldukça okuyorum. Araştırmayı seviyorum, kendimi yeniliyorum. Yenilik insanın ufkunu açıyor” dedi.
Masumiyeti, çılgınlığı, heyecanı, telaşı, mutluluğu ve çalkantıları yaşayarak büyümeye devam ettiğini kaydeden Büyüksaraç, çalışmaya ve disipline önem verdiğini söyledi, “Ekran önünde iki kere gözüküp, üç kere magazin basınına yakalanınca şımarıp ne olduğunu şaşıranlarla dolu sektörde, kendimi ayrıcalıklı konuma getirmeyi başardım” diye konuştu. Lolita denilmesinden mutlu olduğunu, ancak renkli giyinmeyi sevmediğini belirten güzel yıldız, “Sade renkler ve pantolon üstü badi tercihim. Dar kıyafeti ve sırt dekoltesini severim, aynada uzun uzun kendimi seyrederim” dedi.

Psikoloji ve sosyoloji

Parayı hiç önemsemediğini, kazandığını değerlendirdiğini belirten Yeşilçam’ın yeni yüzü, hedefleriyle ilgili şunları söyledi: “Ailemle kariyerimi, hedefim doğrultusunda planlıyoruz. Oyunculuk beni bırakana kadar, ben oyunculuğu ve sanatı bırakmayacağım. Mesleğime katkı koyabilecek eğitim istiyorum. Şu an bunun psikoloji veya sosyoloji olabileceğini düşünüyorum.”

‘Güzelim, makyajdan uzak duruyorum’

Kendisiyle övünen Maral Büyüksaraç, “Güzelliğimi korumak için özel bir şey yapmıyorum. Makyajdan uzak duruyorum. Çekim ya da set biter bitmez yüzümü temizlerim. Annemin önerisini dikkate alırım. Duruluğu önemser, anne sözü dinlerim. Doğal ve sadelik insanı her zaman güzel gösterir. Ayrıca düzenli uyurum. Acıktığımda başım ağrır, gözüm hiçbir şeyi görmez. Bu yüzden çantamda her zaman bir şişe süt ve iki elma bulunur, saf meyve suyu içiyorum. Gazlı içecekten nefret ederim” dedi. Erkeklerin kendisine yaklaşımıyla ilgili olarak, cesurca konuşan Büyüksaraç, “Başkasının düşüncesinin benim için önemi yok. Ben istemeden kimse yanıma yaklaşamaz. Zeki ve esprili kişileri severim. Beni çekemeyen çok kişi var. Meslektaşlarım arasında öfkeden çılgına dönenleri biliyorum. Yaşıtlarımın da kıskanç dolu bakışlarını seziyorum. Kendimi onların yerine koyuyorum. Düşünüyorum, ben de kıskanırdım. Aranılan isim tabii ki kıskanılır” şeklinde konuştu.