Ege Sıra dışı hayatlar burada buluştu

Sıra dışı hayatlar burada buluştu

08.12.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

.

Sıra dışı hayatlar burada buluştu

Başlarken...
Hepsi kendi döneminin öne çıkan isimleriydi. Tarihin, bir dönemin tanıklarıydı. Şimdi yolları Urla’da buluştu. Darüşşafaka’nın dört sene önce açtığı Urla Rezidans’ın sakinleri arasında yazardan Cumhuriyet döneminin ilk öğretmenlerine, ünlü müzik adamlarının hocalarından dünyaca ünlü profesörlere kadar her biri ayrı hikaye olabilecek hayatlar bulunuyor. İzmir’in yanı başındaki Urla’da çam ormanlarının arasında bir huzur yuvası gibi duruyor Urla Rezidans.
Kuş sesleri eşliğinde, koyu gölgesine adım attığımız Urla Rezidans; Darüşşafaka bağışçılarının ileri yaşlarını huzurlu ve güvenli bir ortamda geçirmelerini sağlamak amacıyla hazırladığı “huzurevleri” projesinin son halkası. İçeri girer girmez beş yıldızlı bir otele adım atmış gibi buluyorsunuz kendinizi. Resepsiyonda başlayan bu beş yıldızlı otel lüksünü odalardan açık büfeye, spor salonundan lobiye havuzlara kadar her adımda hissediyorsunuz.
Bu yazı dizisinde sizlerle buluşturacağımız öykülerin kahramanlarının kapılarını çaldık sizin için birer birer. Her oda; içinden usul usul yayılan müziğinden, duvar kağıdına, aksesuvarlarına, kitaplıklarına kadar onların hayatlarını da yansıtıyordu aynı zamanda...

Haberin Devamı

‘Yarın ne etkinlik var’ diye sabahı iple çeksinler istedim
Darüşşafaka Urla Rezidans Müdürü Ahmet Çakaloz, farklı yaşam öykülerinin buluştuğu rezidans ve kurum hakkındaki sorularımızı yanıtlıyor:

Sıra dışı hayatlar burada buluştu


Önce Darüşşafaka’yı anlatarak başlayabilir misiniz?
- 1863’te kurulmuş, önümüzdeki yıl 147’ıncı senesini kutlayacak. Yuvarlak hesap 150 diyoruz. Daruşşafaka, Türkiye’de tam Galatasaray Lisesi’nin, St. Joseph’in, Robert Kolej’in kurulduğu yıllarda, o zamanki Türk- Müslüman çocuklara eğitim vermek üzere kurulmuş bir okul. Biraz da yabancıların kurduğu okullara tepki olarak kurulmuş. Esas misyonu da eğitim. Bildiğimiz kadarıyla da ilk hayır kurumu. Tamamen kendisi eğitim yapan, sadece bağışlarla yaşayan bir eğitim kurumu. Bir de artık rezidanslar ve bağışçıları var.

Üçü İstanbul’da dördüncüsü Urla’da
Rezidans düşüncesi nasıl ortaya çıktı?
- Darüşşafaka’nın çok sayıda da yaşlı evinde oturan bağışçısı varmış. Bu bağışçılarımızın bizden istediği bazı hizmetler oluyordu. 16- 17 sene önce, onların bir yaşlılar evinde, huzurevinde yaşamalarını, bu hizmetlerinin sağlanması düşünülmüş. Toplu bir halde, birbirlerini görüp dostluk kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri bir şekilde yaşatalım diye düşünülmüş. Bu rezidanslar fikri böyle doğmuş. Aslında bunlar mevzuata göre tanımlı birer huzurevi fakat gördüğünüz gibi çok lüks huzurevleri. Bizim bağışçılarımız huzurevine geldiklerini düşünmezler, öyle hissetmezler... Üç tane İstanbul’da kurulmuş, dördüncüsü de Urla...Ormanlık havada, şehre hem yakın hem de doğayla iç içe...171 odası var. 63 odada 73 bağışçımız var bugün itibariyle.

Tamamen hayatlarını burada geçirmeyenler de var sanırım... Tamamen yaşayanların bütün ihtiyaçları hayatlarının geri kalanında burada karşılanabiliyor mu?
- Tamamıyla hayatını burada geçirenler de var. Evlerine yazlıklarına gidip gelenler de... Burada yaşayan yaşlıların bütün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düzenlenmiş bir yer. Çamaşırlarının yıkanması, yemeklerinin yapılması, odalarının temizlenmesi, sağlık hizmetlerinin dışında epeyce fizik tedavi imkanı da olan bir yer. 24 saat doktorlarımız var.

Sanki hayata yeniden başlamış gibiler
Buradaki herkes sanki ileri yaşına rağmen hayata yeni başlamış gibi...
- Bütün rezidanslarımızın psiko- sosyal servis veya sosyal servis dediğimiz bir bölümü vardır. Burada sosyal hizmet uzmanı ve psikolog arkadaşlarımız çalışır. Bu sosyal hizmetlerle neredeyse bütün günlerini doldurmaya çalıştık. Onların mutlu bir şekilde yataklarına yatmaları, ertesi gün bugün ne faaliyet olacak, nasıl bir etkinlik yapacağız diye sabahı iple çekmeleri benim istediğim, oluşturmaya çalıştığım şey. Kültürel sosyal aktivitelerin yanında neredeyse her gün bir yere servisimiz var. Alışveriş merkezlerine, yakındaki pazarlara, turistik ilçelere gidiyorlar.

Haberin Devamı

İlköğretim matematik kitapları onun kaleminden çıktı

Sıra dışı hayatlar burada buluştu

Halim Erker, 1915’te Manastır’da doğmuş... Mübadele yıllarında 8 yaşındayken, İzmir’e gelmişler. Urla’daki Karanti’na adasında 15 gün kaldıktan sonra farklı yerlere dağıtılmışlar. Halim Erker ailesiyle birlikte Bergama’ya yerleştirilmiş. İlkokulu bitirince sınavla İzmir Erkek Muallim Mektebi’ne yatılı olarak girmiş. Matematiğe olan ilgisi ve İzmir Erkek Lisesi’nden öğretmenlerinin de yardımıyla 1937’de matematik öğretmenliği sınavlarını kazanıp bugünkü adıyla Atatürk Lisesi’nde öğretmenlik yapmış. Daha sonra da sırasıyla Namık Kemal Lisesi, Karşıyaka Ortaokulu, İzmir Kız Muallim Mektebi, Karşıyaka Lisesi ve Numune Kız Koleji’nde müdürlük yapmış.

Yaşlıya da hizmet önemli atılım
Halim Erker’in hazırladığı matematik kitapları 1952’den 2005’e kadar ilköğretim okullarında ders kitabı olarak okutulmuş. Erker’in anılarından oluşan “İzmir’de Bir Manastır Çınarı” adlı kitap da bulunuyor. Odasında içinde tek bir boş yer olmayan büyük kitaplığının yanı sıra, Urla Rezidans’ta toparladığı matematik notlarından oluşturduğu ve yeni basılan küçükler için matematik kitaplarının bulunduğu çalışma masası en dikkat çeken ayrıntı. Ormana bakan odasında Erker, Urla günlerini şöyle anlatıyor:
“Anavatanımıza adımı Urla’da atmıştık. İlk geldiğim yer Urla’dır. Yine Urla’dayım. 2007’de eşim vefat etti. Yalnız kaldım, çocuklarıma yük olmak istemedim. Bir sene idare ettim. Sonra buraya gelmeye karar verdim. Zaten Darrüşafaka ile benim uzun süredir ilişiğim var. Eğitimci olduğum için öğretmenlik yaptığım yıllardan Darüşşafaka’nın anlamını gayet iyi biliyordum. Bu memlekete eğitim yönünden fevkalade hizmet etmiş bir kuruluş. Yaşlıya da hizmet edecek bir atılım yapması memleket için büyük bir şey. Yaşlı insanların arkadaşlığı da çok samimi gayet içten. Buradaki arkadaş gurubumuz ve atmosfer çok iyi. İdeal bir hizmette bulunuluyor. Sağlık yönünden özellikle hep kontroldeyiz. Klasik müziğe meraklıyım, cd’lerimi dinlerim buradaki etkinliklere katılırım. Kitap okurum...Her Türk gencine Turgut Özakman’ın kitaplarını tavsiye ederim. Bizim yaşadıklarımızı birebir anlatıyor...”

Haberin Devamı

Türkiye’nin şefkat yuvası: Darüşşafaka

Sıra dışı hayatlar burada buluştu

Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütlerinden biri olan Darüşşafaka, yetenekli ancak babasını kaybetmiş, maddi olanakları yetersiz olan çocuklara 1863’ten bu yana kaliteli bir eğitim fırsatı sunarak, onların yaşamlarını değiştiriyor. Kurulduğu günden bugüne pek çok kişi ve kuruluşun verdiği desteklerle varlığını sürdüren Darüşşafaka Cemiyeti, elde ettiği gelir ile her yıl 800’ü aşkın öğrencinin tam burslu ve yatılı eğitimini karşılıyor. Darüşşafaka, bugüne kadar 7 bin’den fazla çocuğun, ilköğretim dördüncü sınıftan liseyi bitirinceye kadar Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda eğitim görmesini, üniversiteye giderek oradaki eğitimlerinde de burs almalarını sağladı. Ülkenin dört bir yanından Darüşşafaka’ya gelen çocuklar, bir yandan yabancı dil ağırlıklı kaliteli bir eğitim sürecinden geçerken, bir yandan da sosyal alanda çok çeşitli faaliyetlerde bulunarak çağın gerektirdiği tüm donanımı kazanıyorlar. Kuruluşundan bu yana verdiği eğitimle ülkeye pek çok önemli insan kazandıran Darüşşafaka yaptığı çalışmalarını kişi ve kuruluşların verdiği destekle sürdürüyor.

Haberin Devamı

Eğitim alanında ilk sivil toplum hareketi

Sıra dışı hayatlar burada buluştu

Darüşşafaka Cemiyeti, halk çocuklarının eğitim ve öğretimine yardımcı olmak üzere 30 Mart 1863’te Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiyye adıyla kurulmuş. Osmanlı döneminde çok önemli bir yere sahip olan Türk esnaflarının, batılı anlamdaki eğitimden yoksun kalması, halktan eğitimli kimseleri böyle bir hareketi başlatmaya sevk etmiş.
Yusuf Ziya Paşa önderliğinde Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Vidinli Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmed Esad Paşa ve Ali Nâki Efendi tarafından kurulan Cemiyet, Kapalıçarşı’daki esnaf gençlerin eğitimine kaynak sağlamak amacıyla kurulmuş. Çırak eğitimine kaynak sağlamak amacıyla kurulan Cemiyet, zaman içerisinde çağın gereksinimine yönelik eğitim içeriklerini değiştirmiş.
İlk gelirini Kapalıçarşı’da bulunan 105 dükkânın kirasının bağlanmasıyla oluşturan Cemiyet, zamanla devletin, yüksek devlet memurlarının, esnafın ve halkın değişik kesimlerinden pek çok vatandaşın yaptığı bağışlarla git gide büyümüş. Cemiyet, eğitime başladığı ilk yıllarda eğitim ve öğretim faaliyetlerinin bir parçası olarak, telif ve tercüme yoluyla ders kitapları, kaynak ve yardımcı kitaplar hazırlamış ve bu kitaplar Darüşşafaka’nın yanı sıra pek çok resmi okulda da okutulmuş. Bu yolla aynı zamanda önemli bir gelir kaynağı sağlanmış.
Bugün, Darüşşafaka ailesini başta Darüşşafaka Cemiyeti ve bünyesindeki Darüşşafaka Eğitim Kurumları, Darüşşafaka Rezidansları (İstanbul’da Yakacık, Maltepe, Şenesenevler ve İzmir’de Urla) ve Maltepe Özel Bakım Ünitesi olmak üzere Darüşşafakalılar Derneği ile Darüşşafaka Spor Kulübü oluşturmakta. Bu kuruluşların tümünün ortak hedefi, destek veren kişi ve kuruluşların katkılarıyla daha fazla çocuğa daha kaliteli bir eğitim için fırsat sağlamak. Cemiyetin kaynaklarını ilk kurulduğu gün olduğu gibi bugün de kurum ve kuruluşlardan alınan gayrimenkul bağışları ile nakdi ve ayni bağışlar oluşturuyor.

Haberin Devamı

YARIN: Üç ülke vatandaşı Profesör Elie Hillway neden Urla’yı seçti?
İktisatçı Ekrem Doğanlı, nasıl ressam oldu?