Gündem Eğitime uzaktan bakış

Eğitime uzaktan bakış

22.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Öğrencilerine üniversiteye gitmeden ders alabilme fırsatı sunan uzaktan eğitim programlarında aksaklıklar yaşanıyor. Altyapı eksikliğinden ve materyal yetersizliğinden şikâyet eden öğrenciler, internetten yapılan sınavların kaldırılmasına itiraz ediyorlar

Eğitime uzaktan bakış

Teknolojinin gelişmesiyle eğitimde zaman ve mekân kavramlarını ortadan kaldıran uzaktan öğretim programları yaygınlaşıyor. Devlet ve vakıf üniversitelerinde son yıllarda önlisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde arka arkaya uzaktan öğretim programları açılıyor. Derslerin akademisyenler tarafından internet üzerinden canlı olarak ya da video ile anlatıldığı, kampüse gitme zorunluluğu olmadan öğrencilerin istedikleri her yerden dersleri takip edebildikleri bu uygulamada, canlı işlenen derslerde öğrenciler akademisyenlere sorular da yöneltebiliyorlar.

Haberin Devamı

Kurallar değiştirildi

Üniversitelerin uzaktan öğretim lisans programlarında 27 bin 568, önlisansta 34 bin 161, yüksek lisansta 25 bin 237 olmak üzere toplam 86 bin 966 kayıtlı öğrenci var. Beykent, Manisa Celal Bayar, İnönü, İstanbul Medipol, İstanbul olmak üzere 5 üniversitede uygulanan uzaktan öğretim programları kapsamında siyaset bilimi ve kamu yönetimi, sağlık yönetimi, iktisat, işletme, gazetecilik, halkla ilişkiler ve tanıtım gibi programlarda lisans eğitimi veriliyor. 29 üniversitede önlisans programları bulunurken, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 55 üniversitede de uzaktan öğretim tezsiz yüksek lisans programlarının açılmasına izin verdi.

Uzaktan öğretimin yaygınlaşmasıyla uygulamada sıkıntılar da çıkmaya başladı. Öğrencilerin şikâyetlerinin başında altyapı yetersizliği ve ders kitapları gibi materyallerde hataların olması geliyor. Eskiden bilgisayar üzerinden yapılan sınavların artık belirlenen merkezlerde yazılı olarak yapılmasına karşı çıkan öğrenciler, bu yıl getirilen 4 yanlış 1 doğruyu götürür kuralının değişmesini de talep ediyorlar. Bu kural açıköğretim fakültelerinde de uygulanmaya başlandı. Açıköğretimde öğrenim gören 3 milyon 309 bin 70 öğrenci var. Bu durumda uygulamadan 3 milyon 370 bin 799 öğrenci etkileniyor.

Haberin Devamı

Uzaktan öğretim programlarına kayıtlı öğrencilerin yaşadıkları sorunlar şöyle:

‘Altyapı yetersiz’

- Emine Kılıçöz (İstanbul Üniversitesi (İÜ)-Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik): Çalışan bir anne olduğum için uzaktan öğretimi tercih ettim. Ancak bazı sorunlar yaşıyorum. Vize ve final sınav tarihlerinin arka arkaya yapılması, sınav sorularının müfredat dışından olması gibi. Öğrenci bilgi sisteminin altyapısı yetersiz, sık sık çöküyor. Dersleri takip ediyorum ancak faydalı bulmuyorum ve bazen anlatılanları anlamıyorum.

‘Hocalara ulaşamıyoruz’

- Nevriye Seyyar Tığlı (İÜ-Sağlık Yönetimi): Uzaktan öğretimi üniversiteye gitmeye zamanım olmadığı için seçtim. Ders kitabımız yok. Bir dersi bir haftada bitirmek zorundayız ki bu mümkün değil. Sunumlar ve videolar var ama pek yararını görmedim. Derslerin canlı yayınlanmasını çok isterdim.

Haberin Devamı

Bu sayede hocalara soru yöneltip dersi kavrayabilirdik. İlk yıl vizeler online olarak yapılıyordu ama artık bunu kaldırdılar. Bulunduğum ilde Sağlık Yönetimi Bölümü yok ve il dışına gitmek zorunda kaldım. Bu yıl 4 yanlış 1 doğruyu götürür kuralı geldi. Diğer bir sorun da yeni dersler. Öngörü Analizi Dersi’nin kitap sonu soruları yoktu.

Bu dersten ben dâhil herkes kaldı. Diğer bir konu da sınav kitapçığının bizlere verilmemesi. Ayrıca kitap bölüm sonu sorularını çalışıyoruz sonra bir bakmışız soruların cevap anahtarı yanlış.

‘Ders kitapları hatalı’

- Ayşegül Özbay (İÜ -Sağlık Yönetimi): Yoğun bir iş temposuna sahip olduğum için tercihimi uzaktan öğretimden yana kullandım. Öğrenim gördüğümüz sistem çerçevesinde PDF formatında bir ders kitabı bulunuyor. Basılı materyal yok. Her haftanın ders videosu ve ders notu PDF’leri ekleniyor. Kitaplarda ve ders notlarında hatalar ve eksiklikler mevcut. Çıkmış sorulara ulaşamıyoruz. Çoğu akademisyenin videoları monoton, PDF’ten kelime kelime okuyarak ders anlatıyorlar.

Haberin Devamı

Canlı derslere, daha interaktif ve dinamik bir anlatım yöntemine, daha öğrenci dostu bir akademik takvime ihtiyacımız var. Ders notlarının sisteme yüklenmesi, sınav tarihleri, sınav sonuçlarının açıklanma tarihleri ve telafi sınavı tarihleri arasında orantısızlık var.

Dört yanlışın bir doğruyu götürmesi sorunu, sınavların bir anda online sistemden fiziksel sınav formatına döndürülmesi hepimizi sarstı. Sınav merkezi bulabilmek için il dışına çıkıp kar nedeniyle dönemeyen arkadaşlarımız oldu.

‘Kolay diye seçtim, çok zor’

- Hüseyin Akyol (İÜ-İşletme): Uzaktan öğretimi öğrenciliğim kolay olur diye tercih ettim ama en zoru çıktı. Dersleri geçmek çok zor. 100 beklediğimiz sınavdan 45 alıyoruz. Sınava itiraz etmek istersek de sınav kâğıdımızı göremiyoruz. En önemli sorun bu bence. Ayrıca artık sınavların internet üzerinden değil de merkezde yapılıyor olması kötü oldu.

‘Teknik sorunlar var’

- Hakan Kanaç (Mersin Üniversitesi-Halka İlişkiler ve Tanıtım): Yoğun çalıştığım için uzaktan öğretim programını tercih ettim. Program kapsamında bize verilen ödevlerin biraz ağır olduğunu düşünüyorum. Üniversiteye 385 TL katkı payı, 225 TL materyal ücreti veriyoruz. Bence ücretler oldukça yüksek. Derslerde de bazen internetin azizliğine uğruyoruz. Dersi anlatan hocanın interneti yavaşsa kayıtta problem yaşanıyor.

Haberin Devamı

‘Canlı yayın yapıyoruz’

Uzaktan öğretim programlarının uygulanışıyla ilgili İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Genel Gazetecilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç şu bilgileri verdi: Bilgisayar karşısına geçiyoruz, öğrenciler dersleri canlı olarak izleyebiliyorlar. Ayrıca dersler kaydoluyor, öğrenciler isterlerse daha sonra ders kayıtlarını izleyebiliyorlar. Soru sormak isteyenler, yazarak bize sorularını yöneltiyorlar. Çok ilgili olanlar, bize gelip ulaşabiliyorlar. Önceki yıllarda vizeler online, finaller merkezlerde yapılıyordu. Artık iki sınav da sınav merkezlerinde yapılıyor. Dersleri işlerken kimi zaman teknik sorunlar oluyor. Bazen öğrenciler bağlanmakta sıkıntı yaşayabiliyor özelikle yoğunluk olduğunda. Ama engelleri yavaş yavaş aşıyoruz. Uzaktan eğitimde zaman, mekân kavramı ortadan kalkıyor. İstediğiniz yerden ders verebiliyorsunuz. Coğrafi olarak uzakta olanlara, engeli olan öğrencilere eğitim ulaştırıyoruz. Ancak ders anlatırken öğrencilerde ne tepki oluştuğunu göremiyorsunuz. Hocaların kararı ve sınıfların kalabalıklığına göre öğrenciler, örgün eğitim derslerine girebiliyorlar. Uzaktan öğretim öğrencileri fakültenin ajansı, stüdyosu gibi imkânlarından faydalanabiliyorlar. Derslere direkt girme imkânı olmasa bile akademisyenlerle görüşebiliyorlar.

Yazarlar