Ekonomi TÜSİAD - Bahçeli polemiği

TÜSİAD - Bahçeli polemiği

26.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

TÜSİAD - Bahçeli polemiği

Bahçeli: TÜSİAD'ın görüşü PKK hedefiyle örtüşüyor Bahçeli, dün Sabancı'nın TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşmasında kendisine yönelik eleştirileri üzerine yazılı bir açıklama yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜSİAD'ın eski başkanı Ömer Sabancı'nın, "Siyasetçilerimizden daha vakur, akılcı ve demokrasiyi yücelten söylemler bekliyoruz" sözlerine tepki gösterdi. Bahçeli, "Vakur ve akılcı olmak kadar dürüst ve namuslu olmak da vazgeçilmez erdemlerdir" dedi. Açıklamasında "Kürtçenin Türk eğitim sistemine girmesi, PKK'nın siyasi projesinin öncelikli hedefidir" diyen Bahçeli şu ifadelere yer verdi:"PKK'nın ve maşası olan siyasi bölücülerin Türklük bilincini ve mensubiyet şuurunu zayıflatarak bunun yerine Türkiyelilik kimliğinin oluşturulmasında dili en önemli araç olarak gördükleri bir gerçektir. Türkiye'de zaman içinde ayrı bir mensubiyet bilinci yaratılmasını amaçlayan bu yaklaşımın amaçladığı ilk hedef, Türkçe dışındaki anadillerin okullarda seçimlik ders olarak okutulmasıdır. Etnik temelde ayrılıkçı siyaset yapılmasının meşru hale getirilmesini isteyen PKK'nın bu stratejisi ile TÜSİAD'ın son önerisi de bire bir örtüşmektedir. Bu durum karşısında TÜSİAD'ın son önerilerinin PKK'nın siyasi gündemini sahiplenmek dışında nasıl değerlendirilmesi gerektiğini TÜSİAD Başkanı açıklamak durumundadır." PKK ile örtüşüyor Bahçeli'nin açıklamasında daha sonra şu ifadeler yer aldı:"Türkiye'nin milli birliğini zedeleyecek girişimlerin doğuracağı sonuçları ve bölücülüğün amaçlarına hizmet edecek hareketlerin hangi dinamikleri harekete geçireceğini ilk önce kendileri bilmek ve takdir etmek durumundadır. Son olarak hatırlatmak istediğimiz husus, sorumluluk mevkiinde olan herkes için Türkiye'nin milli birliğini, milli güvenliğini ve milli çıkarlarını her şeyin üstünde tutmanın ahlaki, vicdani ve siyasi bir görev ve zaruret olduğudur." 'Kendi düşünsün' Bahçeli, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, TÜSİAD'ın hazırladığı Güncelleştirilmiş Demokratikleşme Raporu'nda "Türkçe dışındaki anadillerin seçmeli ders olması" ve "etnik temelde siyaset yapılmasına imkan verilmesi" önerilerinin yer aldığını ifade ederek TÜSİAD'ı sert şekilde eleştirmişti. Bahçeli şunları söylemişti:"Bu konuları Türkiye'nin gündemine getirip tartışmaya açmanın, çoğulcu ve demokratik yapının oluşması için yararlı olacağını söyleyen ve PKK patentli bu önerileri uzlaşmacı yaklaşım olarak nitelendiren TÜSİAD Başkanı, kurumun bu yeni misyonunu, bu sözlerle ortaya koymuştur. Bizim TÜSİAD'a tavsiyemiz, eğer PKK'nın siyasi hedeflerini benimsiyorlarsa, bunları siyasi bir program haline getirip bir siyasi parti çatısı altında örgütlenerek Türk milletinin önüne çıkmalarıdır." Sert ifadelerle eleştirmişti Sabancı: Hangi dinamikleri etkilediğini düşünmeli Dün yapılan genel kurulda başkanlık görevini Arzuhan Doğan Yalçındağ'a devreden Ömer Sabancı, genel kurulda yaptığı konuşmada, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi. Derneğin İkinci Demokrasi Raporu'nda "Kürtçe'nin seçimlik ders olması" önerisini, "TÜSİAD'ın PKK'nın siyasallaşma projesine destek" olarak değerlendiren Bahçeli'yi eleştiren Ömer Sabancı, "Bir siyaset adamı, sözlerinin nereye gideceğini, hangi dinamikleri etkileyeceğini düşünerek konuşmalıdır" dedi.Ömer Sabancı, TÜSİAD Başkanı olarak son konuşmasını dünkü genel kurulun açılışında yaptı. Derneğin faaliyet ve misyonu üzerinde duran Ömer Sabancı, Hrant Dink cinayetinin "bireysel bir tepkinin eyleme dönüşmesi olarak" değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. "Bu saldırı, esas olarak demokrasi ve fikir özgürlüğü alanlarında gerçekleşen kazanımları geri çevirmeyi, Türkiye'nin Batı dünyasından koparılarak içine kapanmasını sağlamayı isteyenlerin, uzun süredir aradıkları dış koşulları yaratabilir. Farklı düşünenlere bir gözdağı işlevi görebilir" diyen Sabancı, cinayetin, TÜSİAD'ın demokrasi raporunu açıklamasından birkaç saat sonra işlenmiş olmasını "Acı fakat anlamlı bir tesadüf" olduğunu belirtti. "Demokrasi, TÜSİAD için hiçbir zaman dönemsel siyasi konulara müdahale maksadıyla gündeme getirilen bir konu olmamıştır. Demokrasi bizim için, ilkesel bir konudur" diyen Sabancı, şöyle devam etti:"Direnç odaklarının, bir süredir hareket halinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Dileğimiz odur ki, bu hareketlenme yeni bir evreye girmiş olmasın. Yeri gelmişken bir parti başkanının dün yaptığı açıklamaya değinmek istiyorum. Bir siyaset adamı, sözlerinin nereye gideceğini, hangi dinamikleri etkileyeceğini düşünerek konuşmalıdır. Siyasetçilerimizden daha vakur, akılcı ve demokrasiyi yücelten söylemler bekliyoruz." 'Siyasetçi vakur olmalı' "Demokrasiye ve demokrasinin kazanımlarına sahip çıkılmak istiyorsak yapılacak ilk iş 301. maddenin ve yerleşik uygulamalarının yarattığı utançtan kendimizi kurtarmaktır" diyen Sabancı, "TÜSİAD'ın bir dönem üstlenmiş olduğu misyonu tamamladığını"na ilişkin görüşleri değerlendirirken de şöyle konuştu:"Evet, TÜSİAD, Türkiye'nin dünya ekonomisi ile bütünleşmiş bir piyasa ekonomisine ihtiyacı olduğunu ülkenin gündemine getirdiğinde, neredeyse tek başınaydı. Bugün bu kavram, ülkenin düşünen ve tartışan kesimi içinde çoğunlukla kabul görmüş durumda. Ama hâlâ içine kapalı bir ekonomiyi özleyenler, 70 milyonluk Türkiye'nin geleceğini, ekonomik ve sosyal bakımdan kendisinden çok geride olan ülkelerle girilecek ilişkilere bağlamayı düşünenler, bu doğrultuda siyaset yapanlar var.Henüz, piyasa ekonomisini özümsemiş bir bürokrasimiz yok. Siyasilerimiz, devletin ekonomideki geleneksel varlığını politika yapmanın kullanışlı bir aracı olarak görme alışkanlığını her fırsatta sürdürüyorlar. Bu nedenle de denetleyici ve düzenleyici kurumların özerk çalışmasını içlerine sindiremiyorlar. "Başkanlık döneminde kendisine destek olan üyeler, yönetim kurulu ve personele teşekkür eden Sabancı, söylerini şöyle tamamladı: "TÜSİAD Başkanlığı dönemimin, hayatımın en müstesna parçasını oluşturduğunu belirtmek isterim. Bu görevi büyük bir onurla ve zevkle yürüttüm. Büyük bir güvenle de devretmeye hazırlanıyorum." '301 utanç verici'

Yazarlar