Ekonomi Yeşil sermaye tartışması...

Yeşil sermaye tartışması...

19.04.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Babacan, 'AKP'nin finansmanı karmaşık ilişkilere dayalı. Türkiye, yeşil sermayenin etkisine girdi, çuvalla para giriyor' yazan Middle East Quarterly isimli dergideki yorumlara tepki gösterdi: İddialar asılsız

Yeşil sermaye tartışması...

Derginin 2005 kış sayısında yayımlanan makalede, AKP'nin 2 yıl içinde söylem değiştirerek, ABD karşıtı konum aldığı ifade edildi. Makalede Türk ekonomistlerine atıfta bulunularak Türkiye'ye giren yeşil sermayenin 6 - 12 milyar dolar arasında olduğu tahminine yer verildi. AKP hükümetinin reformlar için bulduğu paranın kaynağının belirsiz olduğu belirtilen makalede şöyle denildi:"Bu paralar, Türkiye'ye bavullarla giriyor. Türkiye'de bankalar kendilerine yatırılan paranın kaynağını sormuyor. Kaynağı belli olmayan ekonomi, AKP hükümeti döneminde daha fazla beslendi. Bankalarda 2002 - 2003 yılları arasında net hata kalemi 149 milyon dolardan 4 milyar dolara çıktı."Babacan, IMF ve ABD Hazinesi yöneticileri ile yaptığı görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında Amerikan dergisinde yer alan makale ile ilgili soruları yanıtladı. Her yazılanı ciddiye almamak gerektiğini belirten Babacan, makalede ifade edilen kaynağı belirsiz paranın Türkiye'ye legal yoldan girmesinin mümkün olmadığını söyledi. Kara para diye adlandırılabilecek bu paranın resmi kurumlarca tespit edilebileceğini belirten Babacan, 1 - 2 milyar dolarlık fonların bile bankacılık sistemine girmeden hareket edemeyeceğini, bu nedenle farkedilmemesinin düşünülemeyeceğini vurguladı. Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD yönetimine yakınlığı ile bilinen Middle East Quarterly adlı dergide yayımlanan ve AKP'nin zengin İslami ve Ortadoğulu işadamlarından oluşan bir grubun etkisi altına girdiğini ileri süren makaleye sert tepki göstedi. Makaleyi dikkatle okuduğunu belirten Babacan, "İddiaların çoğu asılsız. Sermayenin renklere boyanmasını doğru bulmuyorum" dedi. Babacan, IMF Dünya Bankası bahar toplantıları için bulunduğu Washington'da Türkiye ekonomisi ile ilgili sürekli övgüler aldığını belirterek, "Herkes gelişmelerden çok memnun ve çok neşeli. Bol bol büyüme rakamlarını konuştuk. Kiminle karşılaşşam, merhaba dedikten sonra beni tebrik etti" diye konuştu. 'Herkes çok neşeli' Babacan, Başbakan Erdoğan'ın yaz başında yapacağı ABD gezisiyle ilgili de "Sayın Başbakan, hangi ülkeyi ziyaret etse, o ülke gündeminin bir numarası oluyor. Yurtdışı programları Türkiye'nin tanıtımı için çok önemli. Aynı tanıtım için yüzbinlerce dolar harcasanız o ziyaretin yarattığı ilgiyi sağlayamıyorsunuz. Görüştüğüm herkes, Başbakan'a saygı ve selamlarını iletti. Yüzlerce çok uluslu şirket, Türkiye ile ilgili özel çalışmalar yaptırıyor. Bizimle görüşüyorlar" dedi. Erdoğan'a selam var IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler, Türk ekonomisinde sağlanan gelişmeleri 'Türkiye, bir başarı öyküsü' sözleriyle değerlendirerek, halen yüksek seyreden issizlik oranının bu yıldan itibaren azalacağı öngörüsünde bulundu. Deppler, NTV'ye demecinde, "Bana göre Türkiye'nin durumu çok umut verici" dedi.Yüksek borç oranı, işsizlik ve doğrudan yabancı yatırım ortamı konularında sorunlar olduğuna dikkat çeken Deppler, issizlikte düşme sağlanamamasında en önemli nedeni, olağanüstü yüksek verimlilik olarak gösterdi. Deppler, verimlilikteki artışın sürdürülebilir olmadığını ve muhtemelen bu yıl duracağını, atıl güçlerini devreye sokan işletmelerin bunun yerine artık ise alma işlemine başlayacaklarını söyledi. 'Verimlilik artışı duracak şirketler işçi alacaklar' Dergide ne yazıldı? Middle East Quarterly'de, Michael Rubin imzalı makalede dile getirilen iddialar özetle şöyle: Erdoğan'ın partisinin kendini finanse etmesi de bazı üzücü ve karmaşık ilişkilerle oldu. Türkiye, 'Yeşil Sermaye'nin, zengin İslami işadamları grubunun etkisi altına girdi.Erdoğan, Türkiye'yi AB'ye sokmak için elinden geleni yaparken diğer yandan da İmam hatip liselilerin üniversitelere girmeleri altyapıyı oluşturuyor. Daha sonra anti Amerikan söylemleri oluştu.AKP döneminde Türkiye refah sürecine girdi. Reformlar yaptı. Ancak reformlar için bulduğu paranın kaynağı belirsiz. TL'den altı sıfır atılması da 'kozmetik bir reformduKombassan'ın büyümesinde siyaset etkili oldu. Erdoğan'ın da içinde bulunduğu Refah Partisi'nden destek aldı.CHP lideri hükümeti İslami ekonomi oluşturmaya çalışmakla eleştirdi. Erdoğan sessiz kaldı. Belki de bunun nedeni kendisinin de yeşil sermayeye yatırım yapmasıydı. Yeşil sermaye Türkiye'ye kısa vadeli olarak giriyor. İslami partileri destekleyerek laik geleneği parçalıyor. İslami sermayenin yayılışı AKP ile bağlantılı bir şekilde arttı. AKP yeşil sermayenin merkezi durumunda.Türk ekonomistlere göre Türkiye'ye giren yeşil sermaye 6 ile 12 milyar dolar arasında. Bu paralar bavullarla giriyor. Türkiye'de bankalar, paranın kaynağını sormuyor. 2002 - 2003 arasında net hata kalemi 149 milyondan 4 milyar dolara çıktı. Suudi Arabistan'dan da kara para geliyor. '6 - 12 milyar dolar yeşil sermaye girdi Middle East Quarterly (MEQ) dergisi 'Ortadoğu'da Amerikan düşüncesini en iyi yansıtan yayın' olarak biliniyor. 1994 yılından Martin Kramer isimli gazeteci tarafından kurulan ve o yıldan beri yayın hayatında olan dergi siyaset ağırlıklı bir yayın politikası izliyor. Derginin temel hedef kitlesi ise üst düzey yetkili kişiler, özellikle de siyasiler. Derginin sahibi olan Kramer, yakın zamana kadar İsrail gizli servisi ile bağlantıları olduğu iddia edilen Tel Aviv Üniversitesi Dayan Centre adlı birimde öğretim üyeliği yapıyordu. Dergi Philadelphia'da basılıyor. 'Amerikan düşüncesini iyi yansıtan yayın'