Siyaset En az 7 yeni büyükşehiri kazanacağız

En az 7 yeni büyükşehiri kazanacağız

22.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Parti Okulu’nda önceki gün ders veren Kılıçdaroğlu, CHP yönetimindeki mevcut 6 büyükşehir belediyesi sayısını en az 13’e çıkaracaklarını, bu sayının daha da artabileceğini söyledi

En az 7 yeni  büyükşehiri  kazanacağız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mart 2019’da yapılması öngörülen yerel seçimler için hedefini en az yedi yeni büyükşehir kazanmak olarak koydu. Kılıçdaroğlu’nun, “Önümüzdeki yerel yönetim seçimlerinde Ankara, İstanbul, Balıkesir, Adana, Antalya, Mersin ve Denizli’yi kesinlikle alacağız. Stratejimizi belirliyoruz. Bursa’yı alabilmek için de özel bir çalışma yapacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu, önceki gün Parti Okulu’nda, “Atatürk’ü Anlamak” başlıklı bir ders verdi ve burada eğitimcilerin sorularını yanıtladı. Mart 2019’da yapılacak yerel yönetim seçimleriyle ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Belediye başkan adaylarını merkez belirleyecek, ön seçim yapmayacağız ama anketlerden yararlanacağız. Önümüzdeki yerel yönetimlerde Ankara, İstanbul, Balıkesir, Adana, Antalya, Mersin, Denizli’yi kesinlikle alacağız. Stratejimizi belirliyoruz. Bursa’yı alabilmek için İnegöl’e özel bir çalışma yapacağız. İnegöl’deki sorunu çözebilirsek Bursa’yı da alırız” diye konuştu. CHP’nin yönetiminde halen İzmir, Eskişehir, Muğla, Aydın, Hatay ve Tekirdağ olmak üzere altı büyükşehir belediyesi bulunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun CHP’li belediyelerin olmadığı illerde il başkanlarına ve örgüte adayların erken belirlenmesi ve erken yola çıkılması, halkın güven duyduğu isimler üzerinde bir tarama yapılması talimatını verdiği de öğrenildi.
‘Üye yapısı sorunlu’
Partinin üye yapısının sorunlu olduğunu dikkat çeken CHP lideri şöyle devam etti: “Geçmişte il veya ilçe başkanı olmak isteyenler, başkası il veya ilçe başkanlığını elinden almasın diye akrabalarını üye yapmışlar, şimdi de ön seçim olsun diyorlar. Bu sorunlu yapıları tasfiye ettik. İnternet üzerinden üyelik getirdik ama orada da yığılmalara dikkat ediyoruz.”
Kılıçdaroğlu, gençlere ve kadınlara siyasette daha fazla yer verilmesini talep ettiğini ancak özellikle cinsiyet kotasında kadınların bazen dirençli davranamadığına dikkati çekerek, “Kişiler kendi haklarına sahip çıkmasını bilmeli. Kadınlar ve gençler mücadeleyi yeteri kadar yapmıyor, sonra şikayet ediyor” ifadesini kullandı.
‘Güven vermeliyiz’
Miting yapmak yerine kanaat önderleriyle görüşülmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Gerekirse kendimizi de eleştireceğiz özgüven içinde. Partide gördüğüm belli şeyleri tekrarlamıyoruz. Tekrarın gücü diye bir kavram vardır. Damla bile taşın üstüne aynı yere damladığında aşındırır. CHP, Türkiye’nin bütün sorunlarını biliyor, her sorunun çözümü bizde vardır. Varsa sorun çözümü bizdedir, anahtarı bizdedir. Sorunların çözümüne hazırız ama halka güven vermeye hazır değiliz. Halka güven vermemiz gerekiyor. Kuru laflara milletin karnı tok. Neyi, nasıl yapacağını söylemeniz gerekiyor. Parti içinde kavga, tartışma, farklı söylem doğru değil. Ona son verdik. Yapmıyoruz, yapanı da tutmuyoruz.”

‘Çağdaş Türkiye için dört ayaklı strateji’

CHP’nin Türkiye’yi çağdaş uygarlığa taşıyacak bir strateji belirlediğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu stratejinin dört ayağını, “hukukun üstünlüğü”, “üreten Türkiye”, “güçlü sosyal devlet” ve “barışçıl dış politika” olarak sıraladı.
Kılıçdaroğlu özellikle, “aile sigortası” projesini yeterince anlatamadıklarını, “Sosyal yardımlarla aile sigortası arasındaki temel bir fark var. Bugünkü yardımları hükümet sanki lütufmuş gibi yapıyor. Sıfır geliri olan bir aile açlıkla, yoksullukla mücadele ediyorsa, ona sosyal devletin el uzatması gerekiyor ama elini uzatırken onu teşhir etmeyecek, onurunu koruyacak” ifadesini kullandı.