Federasyon umudu zayıflıyor

Milliyet KIbrıs yazarımız Gökhan Güler'in yazısı...

Kıbrıs Türk Halkı geçmişte yaşadığı tüm travma ve olumsuzluklara rağmen hala yeni bir federasyon kurulabilmesi umutlarını zar zor korumaya çalışıyor. Son dönemde yaşanılanlar, federasyona olan güven, inanç ve umutların zayıflamasına neden olmaktadır. Bu anlamda özellikle güneyin ortaya koyduğu ve veya koyamadığı tavır, tutum ve davranışlara bakıldığında, federasyon ruhuna ihanet edilmekte olduğu görülmektedir. İyi niyetli olalım, alttan alalım, hoşgörülü olalım da nereye kadar. Trodos’da günlerce süren yangın ortak değerlerimiz ormanlarımızı yakıp kavururken bu yıl içerisinde referanduma gitmeyi hedefleyen liderler(!) yangını söndürebilmek için dahi birlikte hareket edebilmeyi ne yazık ki başaramadılar. Ortak değerlerimiz ormanlar yanarken yardımlaşarak yangını söndürmeyi başaramayanlar, bundan sonra halka hangi yüzle yeni fidanlar dikerek anlaşma umudu verebilecekler?

Akıncı'nın ve Türkiye'nin ısrarla iyi niyetli yardım teklifleri geçiştirilerek savsaklandı! Öyle ki gönüllü olarak dahi güneye gitmek isteyen Kıbrıslı Türklere sosyal medya aracılığı ile ''sakın gelmeyin, gelirseniz sizi de yakarız'' şeklinde tehditler savruldu! Sırf adanın kuzeyinde olduğu için, Akdeniz’in (Güzelyurt Körfezi'nin) suyunu reddeden bir anlayışla nasıl bir federasyon kurulacak? Kuzey ve güneydeki ticaret odaları, ara bölgede Ortak Pazar kurulması konusunda bir uzlaşıya varmalarına rağmen, proje sudan bahanelerle hala bir türlü yaşama geçirilemedi.

Bizim hiç bir ticari ve turistik otobüsümüz, kiralık arabamız, turist rehberimiz Güney Kıbrıs'a geçerek görev yapamıyor.
Güven Artırıcı Önlemler çerçevesinde, Kuzey ile Güney arasında daha rahat cep telefonuyla konuşulabilmesini sağlayacak anlaşmayı son anda Rumlar yasal engel var gerekçesini ileri sürerek reddetmedi mi? Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu'nu KOP'a üye yapacaklarını söyleyerek başlatılan süreç ve sonuçlarını, Kıbrıs Rallisi’nde yok sayılmamızı, hellimi tek başlarına sahiplenerek tescil etmeye çalışmalarını, yer altı kaynaklarını tek başına sahiplenme gayretlerini yok sayarak ne kadar daha olan biteni görmezlikten gelmeliyiz?

Geçtiğimiz hafta güneye eğlenmeye giden 5 gencimiz evlerine geri dönerken, yolları kesilerek demir çubuklar ve taşlarla saldırıya uğradı. Bu ne ilkti, ne de son! Güneyde şiddete maruz kalan gençlerimizin suçlu olduğu iddia ediliyor. Velev ki gençlerimiz hatalı. AB toprağı güneyde acaba hamurabi kanunları mı geçerli? 2. Cumhurbaşkanımız Talat'a bile güneyde saldırıda bulunulurken, kuzeyde bugüne kadar herhangi bir Rum’a karşı saldırıda bulunulduğunu hiç duydunuz mu? Kıbrıs Türk Halkı sağduyulu, sevgi, saygı ve hoşgörüsü ile başından geçen tüm travmatik süreçlere inat anlaşma ve federasyona olan inancını korumaya çalışıyor. Ancak bu durumun daha fazla istismar edilmemesi gerekiyor...