Gündem Asker ölümleri sır olmaktan çıkacak

Asker ölümleri sır olmaktan çıkacak

07.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘Asker Hakları’ adlı internet sitesinin kurucusu Doç. Dr. Tolga İslam, bugüne kadar görmezden gelinen bir sorunun artık fark edilip konuşulmaya başlandığını söyledi

Asker ölümleri sır olmaktan çıkacak

“Asker Hakları” adlı internet sitesinin kurucusu Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga İslam, asker intiharlarını Meclis’te gündeme getiren isim. Siteye gelen başvuruları “Zorunlu Askerlik Sırasında Yaşanan Hak İhlalleri” adıyla raporlaştıran İslam, askerlikte kötü muameleye ilişkin, “İngilizce’de ‘Elephant in the room’ diye bir söz var. Bu da öyle: Odada kocaman bir fil var, herkes farkında ama görmezden geliniyor. Şimdi artık bu fil hakkında konuşmaya başladık” dedi. İslam’la Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na giden süreci konuştuk...

* Site fikri nasıl ortaya çıktı?
İstanbul Cevizli’de asteğmen olarak görev yaptım. Askerliğim sırasında dayak yiyen, hakarete uğrayan, kötü muameleye maruz kalan erlerle mülakatlar yapıyordum. Askerliğe devam ederken Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na “dayak” yiyen 3 ere ilişkin dilekçe gönderdim.

* Erler yaşadıklarını anlatırken endişe duymuyorlar mıydı?
Bir süre sonra güvene dayalı ilişki oluyor, farklı olduğunu anlıyorlar. Son dönem tugay içindeki askerler de bana gelmeye başlamışlardı. Tezkereme bir hafta kala tugay komutanı çağırarak, “Neden sana geliyorlar” diye şaşkınlıkla sormuştu.

* Korkmadınız mı askerdeyken böyle bir işe kalkışmaya?
33 yaşında ve öğretim görevlisiydim. Bunların verdiği bir özgüven olabilir. Ancak son hafta ciddi “mobbing”e uğradım. O dönem, Meclis’e ulaşan bir dilekçe için başlatılan soruşturma kapsamında tugaydan savunma istenmişti. Rütbeliler gece yarısı çağırıp soru soruyorlardı. “Meslek hayatımda beni bu kadar bunaltan başka bir şey olmadı” diyenler oldu.

* Başvuru sürecinde kırılma noktası neydi?
Uğur Kantar olayı dönüm noktasıydı. Bir asker arkadaşı bize ulaşmıştı, ailesinden önce biz haberdar olmuştuk. Başvurular yığılmaya başlayınca Meclis’e taşıma ihtiyacı hissettik. Meclis’te ilk görüşmemiz 20 Eylül 2011’di.

* Beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü?
Evet, şaşırmıştık. Alt komisyon kurulması talep edildi. İkinci Ankara ziyaretimizi “Zorunlu Askerlik Sırasında Yaşanan Hak İhlalleri” raporundan sonra 16 Ekim’de yaptık. Sonrasında 28 Kasım’da geniş katılımlı bir toplantı düzenledik.

* Başvurular arasında en çok etkileyen hangisiydi?
Ayrım yapmak kolay değil ama kendisine ya da bir başkasına zarar vereceğini hissederek firar edenler çok etkiliyor. Sağlam bir şekilde askere göndermiş ancak akıl sağlığını yitirip kendi bakımını yapamayacak şekilde dönmüş oğlu için başvuru yapan anneden çok etkilenmiştik.

* Türkiye’de erkeklerin ‘gerçek’ askerlik anılarını anlatma konusunda eşik atladıklarını düşünüyor musunuz?
Kötü muameleden sadece askerler değil, belki onlardan daha fazla siviller sorumlu. Yeni bir sorun değil. 1946 yılında kötü muameleye maruz kalmış babası için başvuran var. İngilizce’de “Elephant in the room” diye bir söz var. Bu da öyle: Odada kocaman bir fil var, herkes farkında ama görmezden geliniyor. Şimdi artık bu fil hakkında konuşmaya başladık.