Bakan Gönül, Lozan göçmenlerini üzdü

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün, 1923’te Türkiye ile Yunanistan arasındaki nüfus mübadelesini milli devlet projesine bağlayan sözleri, Lozan mübadillerini üzdü. Gönül ise Avrupa Birliği Savunma Bakanları Troykası için gittiği Brüksel’de yaptığı bir konuşmada sözlerinin yanlış anlaşıldığını savunarak, “Üzülerek gördüm ki, sanki bugünkü azınlıklardan bahsediyormuşum gibi haber yazılmış. Bu 80 yıl öncenin olayları ve kararlarıdır. Benim görüşüm ise bu kararları savunmaktan ibarettir” dedi.
Gönül’ün bu sözlerine siyasetçiler ve akademisyenlerin yanı sıra Lozan mübadillerinden tepki geldi.
Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç, “AB adayı bir ülkede, mübadelenin böyle yorumlanması çok üzücü. Mübadelenin nedeni savaşlardır. Ve savaş sonrasının koşullarında zorunlu olarak ortaya çıkmıştır. Bugün içinde yer almak istediğimiz AB, çokkültürlü bir yapı. Çok kültürlü yapıları savunmak zorundayız” dedi.

Savaş sonrası trajedisi
Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da mübadele ve göçlerin savaşların trajik bir sonucu olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Mübadelede, Yunanistan’dan 375 bin Türk geldi. Bu insanlar orda kalsalar, ne olurdu orda onlar? Batı Trakya’daki 120 bin kişiye tahammül edemeyen Yunanistan ne yapardı? Aynı şekilde Ermeni tehciri de, savaş koşullarında zorunlu olarak yapıldı. Bu göçlere, savaş sonrasının trajedileri olarak bakmak gerekiyor. Bütün dünyada bu böyle olmuş.”
SHP Genel Sekreteri Uğur Cilasun, Gönül’ün sözleri için “Bu, bir bakanın ağzından yapılan, apaçık ırkçı bir görüşün ifadesidir” değerlendirmesinde bulundu.

80 yıl öncesinin olayları
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gönül ise, “Burada milli devlet dediğimiz an bir ırk devletini kastetmiyoruz. Kader birliği yapan insanların bir araya gelerek kurduğu bir devlet olarak biliyoruz. Bu ifadelerim tamamıyla geçmişe dayalı, Atatürk’ün teşhiste ve tedavide nasıl bir yol tuttuğunun ifadesinden ibarettir. Dokümanlar ortadadır. Bu ifade 80 yıl öncesinden bahsediyor. Sanki bugünkü azınlıklardan bahsediyormuşum gibi haber yazılmış. Bu 80 yıl öncenin olayları ve kararlarıdır. Benim görüşüm ise bu kararları savunmaktan ibarettir” dedi.

‘Azınlıklar zenginliğimiz’
Bugün Türkiye’de yaşayan azınlıkların zenginliğimiz olduğunu söyleyen Gönül şöyle devam etti:
“Azınlıklarımız bizim hoşgörümüz sebebiyle Türkiye’de yaşamamaktadırlar. Onlar hakları olduğu için Türkiye’de yaşamaktadırlar. Onlar hukuken Türkiye’de yaşamak hakkına sahiptirler. Belki Belçika’nın şu anda orada bulunan bazı basın mensuplarının belli sempatileri olabilir. Ona göre yansıtmış olabilirler. Şunu açıkça söyleyebilirim. Toplantı yapıldı, konuşmam bitti. Yarım saat kadar orada kaldım, bana kimse şunu mu kastediyorsun, bunu mu kastediyorsun diye sormadı.”