Gündem Bu fark zor kapanır

Bu fark zor kapanır

29.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

BM'nin İnsani Gelişme Raporu'ndan 'tanıdık gerçekler' çıktı. Gelişmişlik düzeyinde 84. sırada bulunan Türkiye, kadın-erkek eşitsizliği dikkate alındığında 111. sıraya düşüyor. Eğitimde Ermenistan, Kazakistan, Polonya gibi ülkelerin oldukça gerisine düşen Türkiye'de yaşam süresi 15 yılda 7 yıl artsa da hâlâ kendisinden fakir olan bazı ülkelerin gerisinde

Bu fark zor kapanır

İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'nde ve Brezilya'da eş zamanlı olarak açıklanan 2007 İnsani Gelişme Raporu, hem Türkiye hem de gelişmiş ve geri kalmış ülkeler arasındaki çarpıcı çelişkileri ortaya koyuyor.BM raporunda, resmi kaynaklardan elde edilen ortalama yaşam süresi, yetişkinlerde okur yazarlık oranı, ilköğretim, ortaöğretim ve üst öğretime kayıt ve gelir düzeyleri incelenerek hazırlanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı'nın (UNDP) İnsani Gelişme Raporu'na göre, Türkiye 177 ülkenin değerlendirildiği insani gelişme sıralamasında 84. sırada yer alıyor. Sadece toplumsal cinsiyet eşitsizliği dikkate alındığında ise Türkiye bir anda 111.'nci sıraya düşüyor. Bu yıl insani gelişme sıralamasında ilk sırada İzlanda yer alıyor. İzlanda'yı Norveç ve Avustralya izliyor. İlk sırada yer alan İzlanda'da yaşam süresi 81.5 yıl, okuryazarlık oranı yüzde 99, üniversiteye kadar eğitim alanların oranı ise yüzde 95.4. Kişi başına düşen gelir ise 36 bin 510 dolar. 84. sırada yer alan Türkiye'de ise ortalama yaşam süresi 71.4 yıl.Okuryazar oranı yüzde 87.4, üniversiteye kadar eğitime katılanların oranı yüzde 68.7. Kişi başına düşen gelir ise 8 bin 407 dolar.Sıralamada, Ermenistan, Kazakistan, Polonya gibi ülkeler de Türkiye'nin üstünde yer alıyor. Aradaki fark büyük Türkiye 2004 verilerine dayanılarak hazırlanan 2006 değerlendirmesinde ise 92. sırada yer alıyordu. Türkiye'nin geçen yıl güncel veriler kullanılması halinde 83. sırada yer alacağı, bu nedenle gerçekte bu yıl 8 sıra yükselmediği, 1 sıra gerilediği de vurgulanıyor. Buna rağmen Türkiye'nin son yıllardaki genel yükselişinde ise, ekonomik iyileşmenin etkili olduğu belirtiliyor. Türkiye, sadece toplumsal cinsiyet eşitsizliği dikkate alındığında ise kendine ancak 111. sırada yer bulabiliyor. Türkiye'nin 2005 yılındaki 0.775 oranındaki insani gelişim endeksi değeri, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) ülkelerinin 0.916 oranındaki bölgesel ortalamasının altında. Türkiye yükselmedi Bu oran, bütün gelişmekte olan ülkelerdeki orandan ve orta düzeyde insani gelişim endeksi değerine sahip ülkelerin oranından ise yüksek. Rapora göre Türkiye, insani gelişim endeksi değeri oranında OECD üyesi ülkeler içinde son sırada.Rapora göre, Türkiye'nin temel insani kalkınma göstergelerindeki ilerleme son 15 yılda tutarlı kaldı. OECD'de sonuncuyuz Ülke 1990 ve 2005 arasında taban göstergelerin tümünde ilerleme gösterdi ve bu süre içinde ortalama ömür yaklaşık 7 yıl arttı. Türkiye'de 2005 yılı için ortalama yaşam süresi 71.4 oldu. Kişi başına düşen yurt içi hasıla ise üçte biri geçen oranda arttı.Raporda, Türkiye, benzeri coğrafya ve insani gelişim değerlerine sahip Ürdün ve Lübnan'la da kıyaslanıyor. Bu üç ülkedeki değerler 1990 ile 2005 arasında artış gösterirken, Türkiye diğer iki ülkeye göre biraz daha iyi bir performans sağladı.Raporda iklim değişikliği sebep-sonuç ilişkisi değerlendirildiğinde şu çarpıcı örnekler ortaya çıkıyor: Ortalama ömür 7 yıl arttı Sıcaklığın 2.9 derece yükselmesi ve yağışların yüzde 4 azalması durumunda Afrika kıtasının Sahra altı bölümünde kişi başına gelir yüzde 25 azalacak. Bu bölgenin tamamı, tek başına ancak Teksas eyaleti kadar sera etkisine yol açan karbondioksit gazı üretiyor. ABD tek başına Çin ve Hindistan'ın 2004 yılında beraber yaptığı salım kadar çok salım yaptı. İngiltere karbon salımında tek başına, 500 milyon insanın yaşadığı ve aralarında Nijerya ve Pakistan'ın da bulunduğu 5 ülkeden fazla salım gerçekleştiriyor. Zararı Afrikalı görüyor Rapordan ilginç bazı satırbaşları şunlar: 2080 yılına kadar 1.8 milyar insan su sıkıntısı çekecek. 70 milyon Bangladeşli, 22 milyon Vietnamlı ve 6 milyon Mısırlı, küresel ısınmanın sebep olduğu sel baskınlarından etkilenebilir. Ortaya çıkan yeni sağlık risklerinin yanı sıra fazladan 400 milyon kişi sıtma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmanın maliyeti, dünyanın orduya yaptığı mevcut harcamaların üçte ikisinden daha az. Afrika'nın güneyinde yaklaşık 550 milyon kişinin enerjiye erişimi yok. Gezegendeki her yoksul, bir ABD'li ya da bir Kanadalı kadar enerji tüketseydi, ortaya çıkan kirlilikle 9 gezegene ihtiyaç duyulacaktı. 1.8 milyar insan su sıkıntısı çekecek