Gündem ‘Esir öldürmedik, asıl katliamı Rumlar yaptı’

‘Esir öldürmedik, asıl katliamı Rumlar yaptı’

19.08.2009 - 12:28 | Son Güncellenme:

Emekli Albay Hakgüder, Kıbrıs'taki katliam iddialarını yalanladı

‘Esir öldürmedik, asıl katliamı Rumlar yaptı’

KIBRIS Barış Harekatı öncesi ve sırasında aktif görev üstlenerek kanlı çatışmalarda ön saflarda yer alan Emekli Albay Saldıray Hakgüder, “Harekat boyunca hiçbir esiri öldürmedik. Bir okulda topladığımız 197 Rum vatandaşına kendi yemek ve giyeceklerimizi verdik. Asıl katliamı Rumlar yaptı” dedi.

Tiyatro sanatçısı Atilla Olgaç'ın, bir televizyon programında söylediği “Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Rum esir öldürdüm” sözleri ve Kıbrıs'ta yapılan bir kazıda, öldürülen Rum askerlere ait olduğu iddia edilen kemiklerin bulunması, ‘esir öldürme’ tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Kıbrıs Barış Harekatı'ndan 10 ay önce, Kıbrıslı Türkleri örgütlemek için, yüzbaşı rütbesiyle 38 subay ile birlikte Ada'ya çıkan ve harekat sırasında da komutasındaki 800 asker ile kahramanca savaşan Emekli Albay Saldıray Hakgüder, ‘esir öldürme’ tartışmalarına açıklık getirdi.

‘197 ESİR BM'YE TESLİM EDİLDİ’ 1973 Eylül ayında örgütleme çalışmalarını yürütmek için gizli görevle Kıbrıs'a gittiğini ve Kıbrıslı Türkler'i 10 ay boyunca olası harekata hazırladıklarını belirten Saldıray Hakgüder şunları söyledi: “Harekat sırasında komutamdaki 800 asker ile birlikte çatışmaların en yoğun yaşandığı 6 köyü savundum. Görev süremiz boyunca, esir alınan hiçbir Rum esirini öldürmedik. Ortaya atılan iddialar hayal ürünüdür. Gazi Köyü'nde can güvenlikleri için bir ilkokulda topladığım 197 Rumla giyecek ve yiyeceklerimizi paylaştık. Kimlikleri ile birlikte hepsini Birleşmiş Milletler'e (BM) teslim ettik. Bizler barışı seven bir milletiz. Asıl katliamı Rumlar yaptı. 8 bine yakın Kıbrıs Türkü savaş sırasında katledildi. Onlarca esir askerimiz işkence edilerek öldürüldü. BM'nin fark edemediği bütün Türk esirler öldürüldü. Bunların canlı şahidiyim” dedi.

‘BULUNAN KEMİKLER, MÜNFERİT DAVRANIŞIN SONUCU’ Yapılan kazılarda, Rum askerlere ait olduğu iddia edilen kemiklerin bulunması ile ilgili de konuşan Hakgüder, “Savaş ortamında ölümlerin yaşanması doğal bir sonuçtur. Kemikleri bulunan asker veya siviller, Rumlar tarafından, aileleri zulüm gören Kıbrıs Türkleri'nin münferit davranışları sonucu öldürülmüşlerdir” dedi.

Türk askerinin, tarihin hiçbir döneminde, esir alınan düşman askerlerine zulmetmediğini kaydeden Hakgüder, “Teslim ol çağrısına, ateş açarak cevap veren düşman askerlerinin öldürülmesi de ‘esir’ tartışmalarının dışında tutulmalıdır” diye konuştu.

‘PSİKOLOJİK SAVAŞA KARŞILIK VERMELİYİZ’ Emekli Albay Saldıray Hakgüder, basına da sıkça yansıyan tartışmaların, Yunanistan tarafından başlatılan ‘psikolojik savaş’ kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs Barış Harekatı döneminde de günümüzde de Türkiye'yi yöneten insanların ‘psikolojik savaş’tan bihaber olduğunu iddia eden Emekli Albay Saldıray Hakgüder, şöyle konuştu: “Aleyhimizde onlarca propaganda varken, biz kendi haklılığımızı savunamıyoruz. Haksız yere maruz kaldığımız suçlamalar için ‘Gelin arşivlerimizi açalım, siz Kuzey Kıbrıs'ta kazı yapıyorsunuz, biz de Güney'de kazı yapalım. Zamanında orada yaşayan ve yok olan Türk soydaşlarının kemiklerini de biz araştıralım’ diyemiyoruz. Elimizde bulunan tarihi belgeleri, gerçeklikleri lehimize kullanamıyoruz. Devlet politikaları buna izin vermiyor. Dönemin sıcaklığını yaşamayan Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi de propagandadan uzak duruyor” diye konuştu.

Emekli Albay Hakgüder, yaşanan gelişmelerin dostluk sürecine zarar verdiğini de söyleyerek, “Dostluk tek taraflı istenmez. Eğitim müfredatında ‘Türk düşmanlığını’ işleyen Yunanistan da dostluk için bir adım atmalıdır. 20 yıl sonraki yeni neslin dost olarak yetişmesinin temelleri şimdiden atılmalıdır” dedi.