Gündem İsrail’in bedel ödemesinin vakti geldi

İsrail’in bedel ödemesinin vakti geldi

03.09.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

İsrail’in Mavi Marmara gemisine düzenlediği operasyondan 15 ay sonra Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Netanyahu hükümetinin “bedel ödemesi” gerektiğini söyleyerek ilişkileri ikinci katip seviyesine çekti

İsrail’in bedel ödemesinin vakti geldi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler’in Mavi Marmara raporunun sızmasının ardından dün kameraların karşısına geçerek Türkiye’nin İsrail’e uygulayacağı sert yaptırımları açıkladı. Mavi Marmara olayının ardından, özür dilememekte ısrar eden “İsrail hükümetinin bedel ödemesinin zamanının geldiğini” söyleyen Davutoğlu, bu ülke ile diplomatik ilişkilerin ‘ikinci katip’ düzeyine indirileceğini söyledi. Davutoğlu, şöyle konuştu:

Amacımız yanlışı düzeltmek
Amacımız tarihe mal olmuş Türk-Yahudi dostluğuna halel getirmek değil, bilakis İsrail hükümetinin bu istisnai dostluğa sığmayan bir yanlışını düzeltmektir. İsrail’in bu hukuk dışı eylemine karşı tutumumuz ilk andan itibaren çok net ve ilkeli olmuştur. Taleplerimiz bilinmektedir. Bu koşullar yerine getirilmedikçe İsrail’le ilişkilerimiz normalleşmeyecektir.

Kimse hukukun üzerinde değil
Artık, İsrail hükümetinin, kendini uluslararası hukukun üzerinde gören, insanlık vicdanını hiçe sayan gayrımeşru eylemlerinin sonuçlarına katlanmasının ve bir bedel ödemesinin vakti gelmiştir. Bu bedel, her şeyden önce Türkiye’nin dostluğundan mahrum kalmaktır. Bu noktaya gelinmesinin tek sorumlusu İsrail hükümetinin eylemidir.

Yalnızca bu hükümetle ilgili
Gerçek barışın inşasının yolu, dost ülke vatandaşlarını katletmekten değil, dostlukların güçlendirilmesinden geçmektedir. Ancak mevcut İsrail hükümetinin bu yalın gerçeği görmekten, Ortadoğu coğrafyasındaki devasa değişimlerin sonuçlarını idraktan aciz olduğu açıktır. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerin, sadece mevcut İsrail hükümetinin tutumuyla bağlantılı olduğunu vurgulamak isterim.

İsrail’e beş sert yaptırım
Bu aşamada Türk-İsrail ilişkileri konusunda hükümetimizce alınacak tedbirleri şunlardır:
1 Türk-İsrail diplomatik ilişkileri ‘ikinci katip’ düzeyine indirilecektir. İkinci katip düzeyinin üzerindeki tüm görevliler başta büyükelçi olmak üzere en geç çarşamba günü ülkelerine gönderileceklerdir.
2 Türkiye ile İsrail arasındaki askeri anlaşmaların hepsi askıya alınmıştır.
3 Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunan sahildar devlet olarak Türkiye, Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacaktır.
4 Türkiye, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımamaktadır. İsrail’in 31 Mayıs 2010 tarihi itibariyle Gazze’ye yönelik olarak uyguladığı ablukanın Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmesini sağlayacaktır. Bu doğrultuda BM Genel Kurulu’nu harekete geçirmek için girişimlere başlıyoruz.
5 İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine tarafımızdan gereken her türlü destek verilecektir.


Ban Ki-mun görmeden dünya gördü

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail ile özür konusunda dört tur görüşme düzenlendiğini kaydetti. Davutoğlu görüşmeler neticesinde iki ayrı anlaşma metni üzerinde ad referandum mutabakata varıldığını, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bunları onayladığını fakat hükümeti ikna etmek için süre istediğini söyledi. Davutoğlu Palmer Komisyonu’nun raporunun açıklanmasının 3 kez ertelenmesine de Netanyahu’nun ricası üzerine karar verildiğini aktardı. Davutoğlu raporun, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon bile görmeden önce basına sızdırıldığını söyledi.

Haberin Devamı


BÜYÜKELÇİYE SAVAŞ ZAMANI?UYGULAMASI

Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları kapsamında Ankara’daki İsrail Büyükelçiliği’nde görevli üst düzey diplomatlar en geç çarşamba günü ülkelerine gönderilecek. Ancak savaş ve olağanüstü hallerde alınan “diplomatik ilişkilerin ikinci katip düzeyinde sürdürülmesine” ilişkin kararın ardından bu ülke ile ilişkiler büyükelçilikte İkinci Katip olarak görev yapan basın sözcüsü Nizar Amer düzeyinde yürütülecek. Önümüzdeki günlerde emekli olması beklenen İsrail Büyükelçisi Gaby Levy İsrail’de tatil yapıyor. Müsteşar ve Birinci Katip ise çarşambaya kadar İsrail’e dönecek.




İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke Türkiye olmuştu



1947 Birleşmiş Milletler 1947 yılında Filistin’in Yahudi ve Araplar arasında bölünmesine karar verdi. Plan Araplar tarafından reddedildi.
1948Yahudiler, İsrail devletininin kuruluşunu ilan ettiler. Komşu Arap ülkeleri İsrail’e saldırdı. 8 ay süren savaşın ardından Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin oluşturulması ile ateşkes ilan edildi.
1949Türkiye, İsrail devletini tanıyan ilk Müslüman ülke oldu. İran, İsrail’i 1950 yılında tanıdı.
1980Türkiye-İsrail ilişkileri 3 Aralık’ta maslahatgüzar seviyesine düşürüldü.
1986Türk Hava Yolları’nın İsrail’e direkt uçuşları başladı.
1988Türkiye, Filistin devletini resmi olarak tanıyan ilk ülkelerden biri oldu.
1990İsrail-Türkiye ilişkileri diplomatik ilişkilerini 1980 öncesindeki şartlarına döndürdü.
1993Kasım ayında Türkiye Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, İsrail’i resmi düzeyde ziyaret eden ilk Türk Dışişleri bakanı oldu.
1994Ocak İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Weizman Türkiye’ye resmi ziyaret düzenleyen ilk İsrail cumhurbaşkanı oldu.
1994 Kasım Türkiye Başbakanı Tansu Çiller, İsrail’e resmi ziyaret düzenleyen ilk lider oldu.
1994 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 300 milyon dolar idi.
1996 İki ülke arasında “Serbest Ticaret Anlaşması” imzalandı.
1998 Türkiye, İsrail’deki askeri ataşe sayısını birden üçe çıkardı.
2003El-Kaide örgütü tarafından İstanbul’da iki sinagoga bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıların ardından İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom İstanbul’a bir ziyaret düzenledi.
2004İsrail’in suikast ile Hamas lideri Şeyh Ahmed Yasin’i öldürmesinin ardından, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olayı “terör eylemi” ve İsrail’in Gazze politikasını da “devlet terörü” olarak niteledi.
2005Türkiye, İsrail’in bölgedeki en büyük ticaret partneri oldu. Türkiye, İsrail’den yıl içerisinde 900 milyon dolarlık mal alırken, ülkeye 1.2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
2007 İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres TBMM’de bir konuşma yaptı. Bu İsrailli bir devlet adamının, çoğunluğu Müslüman olan bir parlamentoda yaptığı ilk konuşma oldu.
2008Türkiye, İsrail, Suriye ve Filistin arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapmaya başladı fakat yıl sonunda Gazze Savaşı başlayınca görüşmeler de sonuçsuz kaldı.
2009OcakDavos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e, “Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum” dedi. Bu sırada oturumun yöneticisi sürenin bittiğini söyleyerek Erdoğan’ın omzunu tuttu. Erdoğan moderatörün elini itip, “Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos’a gelmem” diyerek salonu terk etti.
2009Ekim İsrail 5 yıldır katıldığı Anadolu Kartalı adlı askeri eğitim tatbikatına katılmadı. TRT’de yayınlanan Ayrılık dizisi İsrail’in resmi makamları tarafından eleştirildi.
2010İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayolon, “Kurtlar Vadisi Pusu” dizisinde İsrail ajanlarının bebek hırsızı olarak gösterilmesine tepki için Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ’u parlamentoya çağırdı. Çelikkol’un bu sırada Ayalon’dan daha alçak bir koltukta oturtması kriz çıkardı.