İstanbul’un kentsel dönüşümle imtihanı

MÜJDE IŞIL - Aslında hiç gündemimizden çıkmaması gereken bu önemli konu, depremler oldukça ve maalesef canlarımızı kaybedince hatırlanıyor. 6 Şubat depremleri yeniden gösterdi ki depreme dayanıksız binalar için kentsel dönüşüm gerekli ama bunun, şehrin kimliğini kaybettirmeyecek ve tarihi dokusuna zarar vermeyecek şekilde yapılması, yönetmeliklerin ve denetimlerin buna göre gerçekleşmesi lazım. Dün AKM Yeşilçam Sineması’nda özel gösterimi yapılan, Tankut Kılınç’ın yazıp yönettiği “Dersaadet Apartmanı” filmi bu konuya dikkat çekiyor.

Film, İstanbul’un binlerce yıllık tarihi dokusunu kaybedişini; bunun şehirleşme, büyüme, modernleşme, kentsel dönüşüm gibi çeşitli kalıplara sığdırılmasını; yapılaşmanın ve planlamanın şehrin kültürüyle birlikte ele alınmamasını eleştiriyor. Bunu yaparken gerçek ile umudu, kâbus ile kaosu harmanlayan biraz masalsı bir anlatı kuruyor.

“Usulüne, kuralına ve bilime göre değil de ne kadar rant ve gelir getireceğine göre hesap yapılan kentsel dönüşüm projeleri, her sene daha büyüğü yapılan AVM’ler, mühendislik hesapları yanlış yapılmış otobanlar, talan edilen doğa; sadece Altan’ın değil hepimizin haksız yere mücadele etmek zorunda kaldığımız ve kötü sonuçları ile büyük acılar yaşadığımız noktalar” diyor film üzerine Tankut Kılınç. İstanbul depremi konusunda uzmanlar uyarılarını dile getirirken hem kadim kent İstanbul’un tarihini ve hem de hayatlarımızı muhafaza etmek için böyle seslere daha çok kulak kabartmamız gerekmiyor mu?