Gündem Katil kameralarda!

Katil kameralarda!

29.07.2008 - 03:05 | Son Güncellenme:

İstanbul Güngören’de çifte bombalı hain tuzakta 17 kişi yaşamını yitirdi, 154 kişi de yaralandı. Bombaları yerleştiren kişi ya da kişilerin, biri emniyetin olmak üzere iki farklı kamerayla görüntülendiği öğrenildi

Katil kameralarda

Güngören’de patlayan ‘çifte bomba’ tüm Türkiye’nin yüreğine ateş düşürdü. Yurtdışından da saldırı için tepki yağdı.
Güven Mahallesi’nde araç trafiğine kapalı Kınalı Caddesi, Menderes Çıkmazı’nı kana bulayan ilk patlama önceki akşam saat 21.45 sıralarında, bir telefon kulübesinin yanında gerçekleşti. Patlamanın etkisiyle çok sayıda kişi yaralanırken, sesi duyup olay yerine yardıma koşanlar ve meraklı vatandaşlar, yaklaşık 10 dakika sonra 50 metre mesafede gerçekleşen ikinci bir patlamanın ortasında kaldı. İlkine göre çok daha güçlü olan patlama, sokakta adeta katliama yol açtı. Teröristlerin koyduğu bombalar, 17 kişinin hayatını kaybetmesine, 7’si ağır 154 kişinin de yaralanmasına neden oldu.
Patlamada hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: Fadime Beşkan, Macide Aydın, Hayrettin Güler, Şeyma Özkan, Taha Yıldızlı, Aleyna Çelik, Servet Asan, Alim Mantarcı, Filiz İkiz, Murat Ağca, Halit Öge, Mehmet Fikri Kuş, Sabahat Kuş, Yunus Öztürk, Dursun Ali Aydemir, Furkan Şentürk, Abdullah Güller.

MOBESE kayıtları inceleniyor

İstanbul Valisi Muammer Güler, dün yaptığı açıklamada bombanın türüne ilişkin olarak, canlı bomba emaresi bulunmadığını, patlayıcının zaman ayarlı veya uzaktan kumandalı olabileceğini ifade etti. Güler, patlamanın meydana geldiği yerdeki MOBESE kameralarının görüntüleriyle diğer iş yerlerindeki özel kameraların hepsinin ‘didik didik’ elden geçirildiğini belirtti. Güler, 40’a yakın konut, 32 iş yeri ve 13 araçta hasar tespit edildiğini ve zararların karşılanacağını söyledi.
Bu arada, bombaların çöp bidonuna kutu içinde iki beyaz poşetle konulduğu tespit edildi. Bombaları yerleştiren kişi ya da kişilerin, biri emniyetin olmak üzere iki farklı kamerayla görüntülendiği öğrenildi. Olayda kullanılan patlayıcının türünün ise laboratuvar incelemelerinin ardından ortaya çıkacağı kaydedildi.

Erdoğan: Gün birlik günü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da dün patlamanın meydana geldiği yerde incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. Erdoğan’ın gezisi sırasında özel korumaları, uzun namlulu silahlarla geniş güvenlik önlemleri aldı. Başbakan, ilk patlamadan sonra çıktığı balkonda ikinci bombanın patlamasıyla hayatını kaybeden Şeyma Özkan’ınevini de ziyaret etti. Bu sırada mahalle sakinleri sık sık “Kahrolsun PKK” ve “Başbakan Erdoğan” sloganları attı.
İncelemeleri sırasında Erdoğan’a başbakan yardımcıları Cemil Çiçek, Nazım Ekren, Hayati Yazıcı, devlet bakanları Nimet Çubukçu, Murat Başesgioğlu, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay eşlik etti.
İşyerleri zarar gören vatandaşlarla konuşan Erdoğan, ardından kendisini izleyen basın mensuplarına bir açıklama şaptı. Terörle mücadelenin, terörün kökü kazınana kadar devam edeceğini belirten Erdoğan, ölüm ve kan üzerinde siyaset yapılamayacağını söyledi.
Erdoğan, “Gün birlik ve beraberlik günüdür. Teröre karşı milletçe ne kadar birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olursak, o kadar başarılı oluruz. Terörün ve onların temsilcilerinin halktan desteğini kaybetmesi lazım. Eğer teröre ve teröre destek veren siyasi örgütlere halk desteği devam ederse, o zaman terörün gücü zaafa değil, tam aksine kuvvet bulmaya devam eder” diye konuştu.
 Erdoğan,  medyaya da şöyle seslendi:
“Medyamızdan isteğimiz şudur; terör örgütlerinin en büyük amacı propaganda yapmak. Ne yazık ki, görsel ve yazılı medyamız, bunların propaganda yapmaları noktasında hassasiyet göstermiyor. Yani kan revan içindeki vatandaşlarımızı ekrana getirmekle, halkımıza iyilik yapmıyor. Aksine terör örgütünün propagandasını yapıyor. Bunu yapmamamız lazım. Tamamıyla karartmamız lazım. Bunların bize kazandıracağı bir şey yok. Bunlar bizim kayıtlarımıza girsin. Bunları göstermekle halkımızın motivasyonunu bozmayalım. Halkımızı bir daha vurmayalım, yaralamayalım. Lütfen bunu medyamızdan rica ediyorum. Buna kaşı bizim pasif bir uygulama ortaya koymamız lazım.”
Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal’ın yaptığı “Toplumsal tepki koyalım” sözleriyle ilgili olarak da, bunun ayaküstü konuşulmayacağını, kendilerinin de buna benzer şeyleri düşündüklerini belirterek, “Böyle bir birliktelik ortaya koymak tabii ki güzeldir. Bunları kendileriyle de oturup konuşuruz, değerlendiririz” dedi.

‘Onlar intihar komandosu mu?’

Erdoğan, güvenlik sorunu nedeniyle önceki akşam programında bulunan Veliefendi Hipodromu’ndaki Başbakanlık Kupası yarışına katılmadığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de, “Bunu kim söylediyse çok büyük bir edepsizlik ve terbiyesizlik etmiştir. Tayyip Erdoğan böyle bir şeyden kendisi kaçıp başbakan yardımcısını ve bakan arkadaşlarını orada bırakmaz. Önemli bir toplantı sebebiyle Ankara’ya gittim. Ben kaçıp başbakan yardımcımı ve iki bakanımı intihar komandosu olarak mı bıraktım? Böyle çirkin bir şey olur mu?” diye konuştu.

Haberin Devamı

Vatandaş bayrak astı
Olaya ilişkin soruşturma özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatıldı. Bu çerçevede, patlamanın ardından olay yerine giden İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel incelemelerde bulundu.
Başbakan Erdoğan dün Ankara’dan saat 12.30’da geldiği Atatürk Havalimanı VIP salonunda bir süre yanındaki bakanlarla görüştü. Erdoğan, VIP’teki salonda olduğu sırada CHP lideri Deniz Baykal da Ankara’ya dönmek için VIP salonuna geldi. Açıklamalarında birlik çağrısı yapan iki liderin aralarında yaklaşık 10 metre mesafe olmasına rağmen birbirlerinin yanına gitmemesi dikkat çekti.
Olay yerinde bomba uzmanı polis ekipleri ve olay yeri inceleme ekipleri gece boyunca çalışmalarını yürüttü. Daha sonra temizlik işçileri caddedeki cam kırıklarını temizledi. 
Güvenlik çemberi dışında kalan iş yerleri açılırken, çevre sakinleri olaya tepkisini astıkları Türk bayrakları ile gösterdi.
Kendilerini “Biz Kaç Kişiyiz Sivil Toplum Platformu” olarak tanımlayan bir grup da, olayın meydana geldiği caddede yürüyüş düzenlendi.