Gündem Kuran kursu tartışması

Kuran kursu tartışması

19.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

1- Cumhurbaşkanı Sezer'in kaçak kurslar ile tarikat ve cemaat okullarının engellenmesi yönünde mesaj vermesine Milli Eğitim Bakanı'ndan tepki geldi: Bildiği bir okul varsa bana intikal ettirsin!

Kuran kursu tartışması

2006-2007 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DEVLETİN ZİRVESİNDE TARTIŞMA VE OKULLARDA SORUNLARLA BAŞLADI Antalya'daki 10. Türk Kurultayı'na katılan Çelik, Cumhurbaşkanı Sezer'in mesajına tepkisini belli etti. Çelik, şu ifadeleri kullandı: Yeni eğitim öğretim yılı, kaçak Kuran kursları ile tarikat-cemaat etkisindeki okulların engellenmesini isteyen Cumhurbaşkanı ve hükümet arasında çıkan gerilimle başladı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sezer'e, "Cumhurbaşkanı'nın bildiği okul varsa bana intikal ettirsin" dedi. "Sayın Cumhurbaşkanı'nın tespit ettiği hukuka ve cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı bir hal varsa ve bunu bize intikal ettirirse, biz de en seri şekilde inceleme yaptırırız, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşırız. Cumhurbaşkanı Anayasal olarak icra organının da başıdır. Ayrıca elinde Devlet Denetleme Kurulu var. Ama bize intikal eden bir şey yok."Çelik, CHP'nin imam-hatip okullarıyla ilgili olarak hakkında gensoru vermeye hazırlandığı haberleri için de "İmam hatip, türban ve din üzerinden siyaset yapmayı küçüklük kabul ederiz. Ben soruyorum; başkalarına yapmayıp imam hatiplere yaptığımız ne var?" değerlendirmesini yaptı.Cumhurbaşkanı Sezer, 2006-2007 eğitim-öğretim yılı için pazar günü yayımladığı mesajda, kaçak Kuran kursları ile tarikat-cemaat okullarının kapatılması gerektiği mesajını özetle şu ifadelerle vermişti:"Eğitim kesinlikle devlet denetiminde, Atatürkçü düşünceden ve laiklik temelinden ödün verilmeden yürütülmeli. Dogmalarla ve boş inançlarla çocukları ve gençleri etkileme amacı güden okulların ve kursların varlıklarını sürdürmeleri engellenmeli..." 'Bize intikal eden yok' 'İlk emri oku olan medeniyetteniz' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni eğitim yılının başlaması nedeniyle Antalya Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene katıldı. Konuşmasında, "Diğer bakanlıklar bir tarafa, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bir tarafa. Bu kadar önem veriyoruz bu işe" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:"Ama tabii Milli Eğitim Bakanı hâlâ bu işin kıymetini anlamış değil. O hâlâ, 'Az veriyorsunuz' diyor. Bir defa birincilik kürsüsüne Milli Eğitim Bakanlığı'nı çıkartmışız. Çünkü biz öyle bir medeniyetin mensubuyuz ki, o medeniyette ilk emir 'Oku'. İşte bu medeniyetten geliyoruz. Cehaleti ayaklarımızın altına almak durumundayız."Törene katılan Çelik de, 1992- 2002 yılları arasında Milli Eğitim alanında bellekte kalacak bir icraat olmadığını belirterek, "İlköğretimin 8 yıla çıkması, Milli Eğitim ve bakanların inisiyatifinde de olmadı" dedi. Yurtdışına burs krizi mahkemelik Akademisyen yetiştirmek amacıyla devlet bursuyla yurtdışına gönderilecek 1000 öğrenciyi mülakat yöntemiyle seçerek Yükseköğretim Kurulu'nu (YÖK) devre dışı bırakan Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) uygulaması yargıya taşındı. MEB'in hazırladığı kılavuza "yetki gasbı" diyerek Danıştay'a dava açan YÖK, dayanak gösterilen yasanın da iptal edilmesini istedi.YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, 5 yılda 5 bin yüksek lisans öğrencisini bursla yurtdışına göndermeye hazırlanan MEB'e geçen hafta uyarı mektubu göndererek, bu yöntemle seçilenlere üniversitede görev verilmeyeceğini bildirdi. Ancak bakanlığın, 1000 kişilik ilk grubu YÖK uyarısından önce belirlediği ortaya çıktı.Daha önce kontenjanın YÖK'çe belirlendiği ve öğrenci seçiminin LES puanına göre ÖSYM'ce yapıldığı belirtilen dilekçede şöyle dendi: "İleriye dönük 5 bin kişilik bir havuzun oluşturulacağı, eğitimini bitirip dönenlerin yükseköğretim kurumlarına yerleştirme işlemi yapılacağı tesadüfler sonucu öğrenilmiştir. MEB'in işlemi, Anayasa'nın 131. maddesi gereğince YÖK'e verilen bir görevin gasbı niteliğinde olduğundan, Anayasa'ya ve Yükseköğretim Kanunu'na açıkça aykırılık teşkil etmektedir." YÖK, bakanlıklara yurtdışına öğrenci gönderme yetkisi veren Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunu'nun iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini de talep etti. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İsa Eşme, yeni sistemin püf noktasının mülakat olduğunu belirterek, "Amaç, belirli düşünce yapısındaki insanların yetiştirilerek üniversitelere gönderilmesidir. Döndüklerinde üniversitelere yerleştiremezler " diye konuştu. CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı da, konuyla ilgili olarak Bakan Hüseyin Çelik'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kanun iptal edilsin Çelik de, Gözcü gazetesine, mülakatın TÜBİTAK'tan gelen öğretim üyelerince yapıldığını belirterek, "Jüridekiler kabzımal, seyyar satıcı değil. Hepsi alanlarında tanınan profesörlerdir" dedi. Çelik'ten tepki Anadolu liseleri 5 bin açıkla başladı Milli Eğitim Bakanlığı'nın liseye giriş sınavlarını tek çatı altında birleştirip kayıtları ayrı ayrı yapmasından kaynaklanan sorunlar, eğitim sisteminin gözde kurumlarında kaosa neden oldu. Anadolu liseleriyle bazı fen liselerinde ikinci kayıt döneminde dolmayan kontenjanlar "üçüncü kayıt" döneminin açılmaması sonucunda boş kaldı. Üçüncü kayıt döneminin açılmasını savunan eğitimciler, "Bu durumda sadece 5 bin kontenjan açığı dolmakla kalmayacak, öğrenciler daha üst tercihlerindeki Anadolu liselerine ve kolejlere girme şansını elde edebileceklerdi" değerlendirmesini yaptılar.Kontenjan açığına rağmen Anadolu liselerinde kayıt dönemi kapanırken kolejlerde kayıtlara devam edilmesinin haksız rekabete neden olduğu yönünde eleştiriler de gündeme geldi. Muhalefet milletvekilleri, devlet okullarındaki boş kontenjanlara öğrenci yerleştirilmeyince özel okullara yönlendirme yapıldığını, puanı tutan yoksul aile çocuklarının da mağdur edildiğini savunmuşlardı.Bakanlık ise, üçüncü yerleştirilmeye izin verilmemesinin nedenini temelde "okullardaki öğrenci seviyesinin homojenliğinin bozulmaması" olarak açıklamıştı. Bakanlığın açıklamasında, iki yerleştirmede kesin kayıt yaptırarak bazı kontenjanların boş kalmasına neden olan öğrencilerin üçüncü yerleştirmeye de başvuruda bulunmasının engellenemeyeceği, dolayısıyla boş kontenjanların mutlak biçimde dolmasının mümkün olmadığı savunulmuştu. Siyasiler, yeni eğitim öğretim yılının başlamasını değerlendirdi. Siyasilerin açıklamaları şöyle: TBMM Başkanı Bülent Arınç: Eğitimle aydınlanmış bireyler, yarınlarımızın daha mutlu ve aydınlık olmasını sağlayacak. Hepimizin ortak arzusu, gelecekte ülkemize hizmet edecek olan evlatlarımızın, milli ve manevi değerlerimize saygılı, aynı zamanda insan hakları ve demokrasi gibi modern değerlerle de donanımlı bireyler olarak yetişmeleridir. CHP lideri Deniz Baykal: Eğitim sakıncalı bir kadrolaşma altındadır. Devletin eğitim hizmeti hem sayı, hem de nitelik bakımından ciddi zafiyete uğramaya başlamıştır. Özel eğitim kurumları devreye girmeye başladı. Bazı özel eğitim kurumları laik cumhuriyet anlayışı dışında dogmatik bilgiler veriyor. Bir ikilem söz konusudur. Bir kültür çatışması okullarda yaşanmaya başlamıştır.DYP lideri Mehmet Ağar: Hükümetin eğitimde olumlu uygulaması yok. Eğitim sistemi laik anlayışa ve cumhuriyetin değerlerine uygun hale getirilmeli. Öğretmenlerin de özlük hakları düzeltilmeli.MHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Şefkatli: MEB tarafından hazırlanan ve geçen yıl okutulan ders kitaplarında ciddi hatalar yapıldı. AKP eğitim sorunlarını çözmek yerine yeni sorunlar ekledi. Bakanlık, yarı fiyatına alabileceği kitapları, 70 trilyon lira fazladan ödeyerek hazırladı. CHP: Eğitim hizmeti ciddi zaafa uğratıldı İstanbul trafiğinde korkulan olmadı İstanbul'da dün eğitim ve öğretimin başlamasının ardından korkulan trafik yoğunluğu yaşanmadı.Vatandaşların birçoğunun özel otomobilleri yerine toplu taşım araçları ve servisleri kullanması bunda etkili oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'nden (AKOM) yapılan açıklamada, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mesut Pektaş ve Trafik Denetleme Şube Müdür Yardımcısı Turan Odabaş'ın helikopterle havadan denetleme yaptığı, tespit edilen aksaklıkların kara ekiplerine iletilerek sorunların giderildiği kaydedildi. Açıklamada, okul servislerinin yüzde 80'inin öğrencileri evlerinden aldıklarının belirlendiği, İETT'nin koyduğu 800 ek seferin tam kapasiteyle ulaşımı sağladığı vurgulandı. İLK GÜN MANZARALARI 21 yıldır Atatürk büstü yapılmadı Konya Meram'da 1985'te açılan 36 derslikli Abdüssamet-Fazilet Kuzucu İlköğretim Okulu'na 21 yıldır Atatürk büstü yapılmadı. Müdür Yardımcısı Kasım Çelebi, "Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurduk, kendi imkânlarımızla yapmamız istendi. Velilerimizin katkısıyla kaideyi yaptırabildik. 1500 YTL'yi temin edemediğimiz için eğitime Atatürk büstü olmadan başladık" dedi.Konya'da Vakıflar İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törene katılan AKP Milletvekili Remzi Çetin, Papa 16. Benedictus'un açıklamalarına tepki göstererek, "Papa haddini aştı" dedi. Törenin ardından, protokolun oturduğu siyah deri koltuklarla davetlilerin oturduğu plastik sandalyeleri öğrenciler taşıdı.Adana'da, geçen öğretim yılında meydana gelen cinayet ve bıçaklama olayları nedeniyle okul önlerinde asayiş ekiplerince özel önlemler alındı. Öğretmenlerinin değiştirilmesine tepki gösteren Mithatpaşa İlköğretim Okulu 5-C sınıfı öğrencileri, velileriyle birlikte valilik önünde eylem yaptı.Kayseri Habibe Taş İlköğretim Okulu'nda Vali Osman Güneş'in katıldığı törende, öğrencilere okula alışmaları için çiçek verildi. Protokol gölgede otururken, öğrenciler güneş altında bekletildi. Bazı öğrenciler sıcaktan zor anlar yaşadı. Konya'da lise birinci sınıf öğrencisi S.S. (15), arkadaşlarını görmeye gittiği başka bir lisenin önünde, çeşitli suçlardan Çocuk Şube Müdürlüğü'nde kaydı bulunan M.S. (17) tarafından bıçaklandı. S.S. ağır yaralanırken, kaçan M.S.'nin yakalanması için çalışma başlatıldı.