Gündem ‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’

‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’

29.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Fransız politikacı Edouard Herriot, Cumhuriyet’in 10. yılında Türkiye’ye gelip Atatürk ile görüştü. Ardından “Orient” adlı kitabında genç Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’e övgüler yağdırdı.

Herriot kitabında “Gazi’nin eseri, yekpareliği ile şayanı hayrettir. Atatürk, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi. Sathi görüşler ve iftiralar O’nun eserinin başarısını asla örtemez” diye yazdı.

‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’

 

Fransız politikacı Edouard Herriot (1872-1957) ülkesinde Başbakanlık, Meclis Başkanlığı, Bakanlık, Senatörlük ve Lyon Belediye Başkanlığı yaptı. Cumhuriyet’in 10. yılında, Türkiye’ye gelip Atatürk ve İnönü ile görüşen Herriot, Fransa’ya döndüğünde tam bir Türkiye ve Atatürk hayranıydı. Fransa’da 1933’te düzenlediği konferanslarda Cumhuriyet mucizesini anlatıyor, 1934’de yayımlanan “Orient” adlı kitabında genç Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ten övgüyle söz ediyordu.

Haberin Devamı

‘Mektepler’ etkiledi

Herriot, 16 Ağustos 1933’te İstanbul’a ayak bastığında, Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarına sayılı günler kalmıştı. Ankara’ya giden Herriot, dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile görüştü. Herriot ardından gazetecilerin “En çok nelerden etkilendiniz?” sorusuna, “Her yerde gördüğüm mekteplerden” cevabını veriyordu. Fransız politikacının ‘mektep’ kelimesini Türkçe söylemesi herkesi şaşırtmıştı. Bunu, “Mustafa Kemal’in genç Cumhuriyeti’nin eğitim atağından çok etkilendim, bu nedenle mektep kelimesini ezberledim” diye açıklıyordu.

‘Tenkitler gülünçtür’

Herriot ile görüşen gazetecilerden biri de Abidin Dino’ydu. Dino, Fransız politikacıya Türkiye’ye ilgisinin ne zaman başladığını sorduğunda, Herriot şu cevabı veriyordu: “Türkiye’ye 25 sene evvel geldim. O zamandan beri Türk - Fransız dostluğuna hizmet etmeğe çalıştım. Bu sefer Türkiye’yi çok değişmiş buldum. İzmir’deki maarif faaliyetleri şayanı hayrettir. İnşa edilen müteaddit mektepler bitmek üzeredir. Bazı seyyahların fesi veya çarşafı bıraktığınızdan dolayı tenkit etmeleri gülünçtür.”

Haberin Devamı

‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’

‘Hayran kaldım’

Türkiye’nin İkinci Meşrutiyet’ten itibaren geçirdiği dönüşümü soran gazetecilere ise hayranlığını şu sözlerle anlatıyordu Herriot: “İhtilâlinizi yakından takip etmiştim. Türkiye’ye nereye geldiğimi bilerek geliyordum. Fakat gözlerimle gördükten sonra hayran oldum. Bir şef, milleti ile mutabık kalarak harikulâde bir eser meydana getirmiştir. Ben laikim, sol cenaha mensubum. Binaenaleyh Türkiye’de bulunduğum günlerde hep genç bir cumhuriyetin ilkbaharını yaşadığımı hissettim. Gazi’nin ve arkadaşlarının kurdukları bina ne tarafından seyredilse güzeldir. Türklüğün geçmişine ait olarak yapılan araştırmalar, milleti büyük mazisine bağlamak bakımından mükemmeldir. 1909 yılında, Mahmut Şevket Paşa zamanındaki Türkiye ile bugünkü Türkiye’nin farkı gece ile gündüzün farkı gibidir. Bugün İstanbul’a gidiyorum, Gazi Hazretleri ile mülakatta bulunacağım. Türk milletine benden selam söyleyin.”

Haberin Devamı

‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’

‘Zekâsıyla büyük iz bıraktı’

Ankara’nın ardından trenle İstanbul’a gelen Herriot, 21 Ağustos 1933’te, Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk tarafından kabul edildi. Görüşme yaklaşık üç saat sürdü. Bu görüşmede Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras da hazır bulunuyordu. Atatürk, Herriot’ya imzalı bir “Nutuk” hediye ederken, Fransız politikacı görüşmeden sonra gazetecilere şu açıklamalarda bulunacaktı: “Gazi hazretleri ile üç saat görüştük, doğru ve uzak gören gözler gördüm. Ankara’yı gördükten ve Gazi hazretleri ile görüştükten sonra size intibalarımı şu surette hülâsa edebilirim: Türkiye’de Cumhuriyet kendisine has olan yolunu tutmuştur. Hükümet adamları Cumhuriyet prensiplerini milletin seciyesine uydurmaya muvaffak olmuştur. Her şey tam vaktinde yapılmış ve muvaffakiyetle tatbik edilmiştir. Bu sebeple Cumhuriyet prensibini milletin seciye ve ihtiyacına tamamen muvafık buluyorum. Ankara’da beni en ziyade mütehassis eden nokta, her şeyin bana askerce ve açıkça söylenmiş olmasıdır, ben de aynı sadelik ve samimiyetle cevap verdim. Yapacak tenkitlerim olsaydı, onu belki üstü kapalı şekilde yapardım, fakat tenkit edecek bir nokta göremediğimi söyleyebilirim. Ankara’yı ziyaretimden çok memnunum. Maarife çok ehemmiyet verilmiştir. Bilhassa maarif sisteminizi şayanı dikkat buldum. Ankara’da gördüğüm İsmet Paşa Kız Enstitüsü, Fransa’da bile eşi bulunmayan bir mekteptir; bu müessesenin muallimlerini Lyon’a davet ettim. Ankara Müzesi’ni ve Ankara Kalesi’ni ziyaretim de çok işime yaradı, faydalı birçok notlar aldım. Cumhurbaşkanı olarak Gazi Mustafa Kemal ile mülakatların en faydalısını ve en dikkate değer olanını yapmakla övünüyorum. Ciddiyeti ve zekâsının genişliği bende derin bir izlenim bıraktı. Asker, kelimenin bütün kuvvetli manasıyla bir hükümet adamı olmuştur. Gazi’nin eseri, çeşitleri içindeki yekpareliği ile şayanı hayrettir. O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi. Sathi görüşler ve iftiralar O’nun eserinin başarısını örtemez!”

Haberin Devamı

‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’

‘Alev gibi parlayan vatanseverlik’

Atatürk’ün Cumhuriyet mucizesine en yakından şahit olan isimlerden Fransız politikacı Herriot’nun yıllarca bir köşede kalan anıları, 9 Eylül Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Hakkı Uyar’ın titiz çalışmaları sonucu bir araya getirildi. Prof. Uyar, “Edouard Herriot’nun Atatürk’le Görüşmesi (1933) ve Türk Devrimi Hakkındaki Görüşleri” başlıklı kaynak çalışma için şunları söyledi: “Herriot, 29 Kasım ve 6 Aralık 1933 tarihlerinde Paris’te eski ve yeni Türkiye hakkında iki konferans verdi. Konferanslarda, 1924 Anayasası’nın önemi ve Atatürk’e duyduğu hayranlıktan söz ederken, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nde Fransız etkisinin izlerini göreceksiniz. Bir diktatörlükten söz etmek ise tam anlamıyla gülünçtür. Eğer bu bir diktatörlük ise bunun yasal, hatta arzu edilebilir olduğunu itiraf edelim, Bir insan hepsini tasarladı ve hepsini gerçekleştirdi. Tanıyanlardan hiç kimse kendisine, büyük devlet adamı sıfatını yadsıyamaz. Ben kendisini Cromwell ile karşılaştırdım; fakat bazı yönleri Bonaparte’ı anımsatır. Ben kendisinin ik i olağanüstü özelliğine hayranlık duyarım: Tıpkı bir alev gibi parlayan bir vatanseverlik; bütün eserine kusursuz bir mantık yapısı ve birliği kazandıran öz hakimiyeti. Kendisine hayranlık duyan sadece ben değilim’ ifadelerini kullandı.”

Haberin Devamı

‘O, Türkiye’ye gerçek bir Cumhuriyet verdi’