Gündem Son dakika: Alevlerle mücadele sürüyor! İşte yangınlarda son durum

Son dakika: Alevlerle mücadele sürüyor! İşte yangınlarda son durum

05.08.2021 - 21:17 | Son Güncellenme:

Son dakika haberine göre; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Muğla'nın Marmaris ilçesinde yangınlarla ilgili son durumu açıkladı. Bakan Pakdemirli, "44 ilde 197 orman yangını çıktı, 185'i kontrol altına alındı." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, "Toplam 156 bina acil yıkılacak, yıkık ve ağır hasarlı konumdadır. 77 konut da aynı kapsamdadır" ifadelerini kullandı.

Pakdemirli, Marmaris'teki AFAD Koordinasyon Merkezi'nde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile düzenlediği basın toplantısında, 28 Temmuz-5 Ağustos tarihleri arasında çıkan yangınlarla ilgili değerlendirmede bulundu. "44 ilde 197 orman yangını çıktı. 185'i kontrol altında." diyen Pakdemirli, 5 ilde 12 orman yangınını söndürme çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Haberin Devamı

Pakdemirli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Devam eden Antalya'da Manavgat, Gündoğmuş yangınları var. Muğla'da Marmaris, Köyceğiz, Kavaklıdere, Milas, Yılanlı ve Seydikemer yangınları devam ediyor. Aydın'da Karacasu, Isparta'da Sütçüler, Denizli'de de Güney yangınları sürüyor. Ayrıca yine 126 kırsal alanda yangına müdahale yapıldı. Devam eden yangınlarda 16 su atar uçak, 9 insansız hava aracı, 56 helikopter, 1 insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinesi, 5 bin 250 personelle bu çalışmalar devam ediyor."

Bakan Pakdemirli, sıcaklığın, düşük nemin ve artan rüzgarın, yangının durumunu olumsuz etkilediğini belirterek, "Sürekli olarak paylaşıyoruz. Ortalama 38-40 derece olan sıcaklıklar, 5 günlük ortalamalarda 36-42 derece arasında olması bekleniyor. Muğla genelinde bir hafta yağış beklenmiyor. Cuma günü rüzgar güneybatı ve güney yönlerinden saatte 20 ila 40 kilometre hızla bekleniyor. Cumartesi kuzey yönlerinden 30 ila 50 kilometre, öğleden sonra 40 ila 60 kilometre... Pazar günü rüzgarın etkisini kaybetmesini bekliyoruz. 5 günlük nem gündüz aşağı yukarı yüzde 20, gece de yüzde 40 ila 50 civarında." değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

Hasar tespit çalışmalarına değinen Pakdemirli, "5 il, 18 ilçe, 99 köyde 3 bin 714 çiftçi, 31 bin dekar alan, 668 dekar örtü altı üretim alanı, 397 büyükbaş, 3 bin 961 küçükbaş, 4 bin 856 arılı kovan, 1353 tarımsal yapı, 1137 alet-makine ve 2 bin 88 ton depo ürünü etkilenmiştir. Yine TARSİM kapsamında bugüne kadar 108 milyon lira sigorta bedeli olan 555 ihbarın notunu aldık ve çalışmalara devam ediyoruz. Hasar tespitleri bittikten sonra en kısa sürede bu ödemeler de yapılıyor olacak." diye konuştu.

"Farklı ülkelerden 23 hava aracı yine bu filoya destek veriyor"

Pakdemirli, Kemerköy Termik Santrali ile ilgili ilk tespitlerde önemli bir hasarın olmadığını söyledi.

Yangınlara müdahalede araç sayılarının da hesaba katılması gerektiğini belirten Pakdemirli, şu bilgileri verdi:

"Sadece ve sadece uçak ve helikopter üzerinden konuşmak değil, bununla beraber diğer makine, teçhizat ve tabii ki en önemlisi insan sayıları üzerinden de gitmemiz gerekiyor. Risk yönetimi çerçevesinde artan yangınlara karşı yine hava ve kara müdahale araçlarını hızlıca arttırdık. Örneğin 28 Temmuz’da 49 yangına envanterimizdeki 1 uçak, 21 helikopter ve 206 arazözle müdahale ederken 31 Temmuz’da 107’ye ulaşan yangınlara da 6 uçak, 36 helikopter, 736 arazözle müdahale ettik. 4 Ağustos’tan sonra da 16 uçak, 56 helikopter, 850 arazöz ve su tankeriyle de etkin müdahalemize devam ediyoruz."

Haberin Devamı

Pakdemirli, son 2 yılda 5 büyük yangın yaşadıklarını, ancak son 9 günde 15’i büyük yangın olmak üzere devam eden yangınlar yaşadıklarını söyledi.

Yangınlar nedeniyle mevcut yangın söndürme filosuna da takviyeler yaptıklarını dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:

“Toplam 16 uçak, 56 helikopter, 7 adet jandarma helikopteri filomuza destek veriyor. Farklı ülkelerden 23 hava aracı yine bu filoya destek veriyor. Rusya'dan 5 tanker uçak ve 3 helikopter, Ukrayna'dan 3 tanker uçak, 4 helikopter, İspanya'dan 2 amfibik uçak, Hırvatistan'dan 1 amfibik uçak, İran'dan 1 tanker uçak, 2 helikopter, Azerbaycan'dan da 1 uçak ve 1 helikopterle hava söndürme çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Personel ve araç bazında 53 yangın söndürme aracı ve 500 personel aramıza katıldı. Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakan Yardımcısı da burada bizlerle beraber. Yine Katar’dan 65 arama-kurtarma personeli sahadaki çalışmalarına devam ediyor.”

Haberin Devamı

Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Marmaris'teki AFAD Koordinasyon Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, kamuoyunda yanan yerlerin ne olacağı konusunun speküle edildiğini söyledi.

Yanan yerlerin tekrar ağaçlandırılacağına dikkati çeken Pakdemirli, "Anayasa'nın 169. maddesi uyarınca yanan alanlar tekrar ağaçlandırılır ve başka amaçla kullanılamaz. Yangınlar soğutulduktan sonra en kısa sürede hasar tespiti yapılacak, yanan ağaçlar en kısa zamanda sahadan çıkartılacak ve ilk yağmurdan sonra fidan dikimi başlayacak." diye konuştu.

Yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi veren Pakdemirli, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Yanan alanların rehabilitasyonu yapılacak ve fidan dikimine hazır hale getireceğiz. Yeni ağaçlandırma, yine doğal bitki örtüsüyle de uyumlu olacak. Geleceğe Nefes Kampanyası ile toplam 252 milyon fidan; bunun aslında şöyle bir önemli var, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için üçer fidan, yani 84 milyon çarpı 3, 252 milyon fidanı yıl bitmeden mutlaka dikeceğiz. Buradaki ana amacımız, ana kriterimiz, vatandaşımızla beraber, el ele sahada dikmek ama biz tabii ki orman teşkilatı olarak, burada da mümkün mertebe bu dikimleri, hem hazırlık hem de dikilmesi konusunda yardımcı olacağız."

Pakdemirli, "Yangınlarla Mücadele Eylem Planları ve küresel ısınma, iklim değişikliğine göre birçok sürecin hem kamuda hem de bakanlığımızda revize edileceğini söylemek isterim." ifadesini kullandı.

"Akdeniz Orman Yangınları Mücadele Birliği"

Orman köylülerinin mutlaka daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, "Ormana daha fazla nasıl sahip çıkarız? Orman köylümüzün ormanla birlikte iç içe yaşarken daha fazla gelir, daha fazla ormanı sahiplenme konusunda da bazı adımlar atabileceğimizi söylemek istiyorum." dedi.

Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akdeniz Orman Yangınları Mücadele Birliği; böyle bir birliğin kurulmasının bize göre vakti gelmiştir. Çünkü akut dönemleri, bundan sonra sıcak hava ve küresel ısınmayla beraber yaşayacağımız anlaşılıyor. Akut dönemleri geçebilmek için ülkelerin kendi güçleri, yedek güçleri ve bunların ötesinde de birbirleriyle alışveriş yapabilecekleri, özellikle bu mücadele birliğinde makine, teçhizat, hava aracı paylaşılabileceği ayrıca da tabi ki eğitimlerini paylaşabileceği bir birliğin kurulmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunu, önümüzdeki günlerde de özellikle Akdeniz iklim kuşağındaki ülkelerle de paylaşıyor olacağız."

"1667 noktada ilk müdahale ekibimiz var"

Orman teşkilatının, dünyanın önde gelen kurumlarından biri olduğuna işaret eden Pakdemirli, şöyle devam etti:

"1667 noktada ilk müdahale ekibimiz var. Kamuoyundaki tartışmaların birçoğunun uçak, helikopter ve diğer konular üzerinden gittiğini görüyorum ama bizim asıl en önemli varlığımız, en önemli mücevherimiz insan kaynağımız. 1667 noktada ilk müdahale ekibimiz var. Binlerce noktada su alma havuzlarımız var. Toplam 21 bin 90 personelimiz var ve farklı tiplerden toplam 4 bin 300'ün üzerinde yer müdahale aracımız var. Hava araçlarının toplam kapasitesi de 2002 ile karşılaştıracak olursak, yüzde 75 artışımız var. 2002'de 68 ton olan su kapasitemiz, 2021'de 119 tona çıkmış ve ilk kez İHA'ları kullanmaya başladık. Bu yine kamuoyunda pek konuşulmayan bir konu ama orman yangınlarıyla mücadelede askeri İHA'ların kullanılması konusu, Türkiye'nin ele aldığı ve dünyada bir görüşe göre birinci, bir görüşe göre ikinci. Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra ikinci olduğumuzu kabul edelim. Hiçbir ülkede kullanılmıyor ve özellikle birçok ülkeden gelenler de, Kanada'dan eğitime gelen bir ekip 'Neler yapıyorsunuz?' diye sordu. Şunlar, şunlar, bir de İHA var dedik. İHA'ları gördükten sonra burada çalıştırdığınız program, modelleme, yangın tahminleme, yangınla alakalı simülasyonları gördükten sonra 'Bizim size söyleyecek ek bir şeyimiz yok.' dediler. Orman teşkilatımıza söylenen bu. İHA'ların kullanılması son derece önemli. Dünkü yangınlar da dahil olmak üzere tüm yangınlarda istediğimiz anda bu bilgilere ulaşmamız söz konusu. Geçen yıl bir yerde denemesini yaptık, bu yıl 9 İHA, 10 drone ve insansız helikopterleri kullanmaya başladık."

Pakdemirli, tüm bunları yapan Orman teşkilatının hem yeşili koruma hem de yeşili artırma görevinin olduğunu dile getirerek, "Son 19 yılda 5,5 milyar fidanı toprakla buluşturan bu teşkilat, 19 yılda da orman varlığımızı 2 milyon hektar artırdı. Orman varlığında da 2015'te 46. sıradayken 2020'de 27. sıradayız. Ağaçlandırmada Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü sıradayız. Yani orman varlığını ve yeşilini arttırma konusunda dünyada dördüncü sıradayız. Bundan sonra da bu konuda iddialı ve dünyanın en iyi ülkeleri arasında olma kararlılığımız var. Yine 2019'da Milli Ağaçlandırma Günü'nde hep birlikte buluşmuştuk. Bu, Cumhuriyet tarihinin en büyük kampanyalarından bir tanesiydi. Şimdi tekrar bu sonbaharda hep birlikte buluşmayı diliyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır istiyoruz"

Türkiye'nin eşi benzeri görülmemiş akut bir olayla mücadele ettiğinin altını çizen Bakan Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır istiyoruz. Orman teşkilatımız, yeşil vatanı korumak için cansiperane mücadele ediyor. Ekibim, teşkilatım şu anda yorgun ama hala motive ve hala çok istekli bir şekilde, bir an evvel bu yangınların söndürülmesi konusunda çalışıyorlar. Günün, tartışma değil alevlerle tek vücut savaşma günü olduğunu düşünüyorum. Polemiklerden ve bilgi kirliliğinden uzak durmayı, vatandaşlarımıza, herkese tavsiye ediyorum. Sadece resmi açıklamalara itibar edilmesinin çok önemli olduğunu söylüyorum. Bugüne kadar olduğu gibi, bu cennet ülkenin her karışını yeşillendirebilecek imkan ve kabiliyete Türkiye sahiptir. Orman teşkilatı muktedirdir bu konuda. Söndürmek kadar yakmama ve kirletmeme konusunda da mutlaka bilinçli olmamız lazım diyorum. Bu yangınlarla alakalı vatandaşlarımızdan biraz daha sabır arz ediyorum."

BAKAN SOYLU'NUN AÇIKLAMALARI

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Soylu, Azerbaycan'dan gelen ekibe, kardeşlik gösteren herkese teşekkür etti.

Yangın sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yaralılara acil şifa dileğinde bulunan Soylu, yangınla mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerini kaydetti.

Bakan Soylu, vatandaşın yangından dolayı karşı karşıya kalmış olduğu tüm meseleleri, bir devlet olmanın gerekliliğiyle birlikte karşılamaya çalıştıklarına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Şu ana kadar 54 ayrı birimden, yangın sebebiyle 11 bin 844 haneden 36 bin 365 vatandaşımız tahliye edildi. Bu sadece Muğla ölçeğindeki bir rakamdır. Bunların bir kısmı Kredi Yurtlar Kurumunun misafiri oldular bir kısmı konteyner ve çadırlarla barınıyorlar bir kısmı da kendi aileleri, yakınları, akrabaları veya şehirde evi varsa oraya intikal ettiler, ettirildiler. Bunlar da jandarmamızın koordinasyonunda bir taraftan Karayolları diğer taraftan Sahil Güvenlik, tüm birimlerimizle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri hep beraber bu süreci yönetme konusunda bir irade ortaya konulmuştur."

Binalardaki hasar tespiti

Yangın nedeniyle karşı karşıya kalınan bir diğer konunun da bina sorunu olduğunu aktaran Soylu, "Bu konuda Çevre Şehircilik Bakanlığımız koordinasyonunda Muğla ölçeğinde 971 bina, 1943 bağımsız bölüm tespiti yapılmıştı. Bunların bir bölümü az hasarlıdır, bir bölümü orta, bir bölümü ağır hasarlı, bir bölümü de yıkıktır. Toplam 156 bina acil yıkılacak, yıkık ve ağır hasarlı konumdadır. 77 konut da aynı kapsamdadır. Hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hem de AFAD, buraya toplam 20 milyon liralık bir yardım göndermiştir." diye konuştu.

Eşya ve kira yardımlarının da tespit anından itibaren vatandaşların hesabına yatırıldığını kaydeden Bakan Soylu, Türk Kızılayın da tüm afet bölgelerinde ve afetzede vatandaşların yanında yer aldığını, günlük yemekten suya kadar birçok ihtiyacı karşıladığını aktardı.

Bakan Soylu, yangın süresince sadece Türk Kızılay tarafından 200 bin litre civarında su dağıtımı yapıldığı bilgisini verdi.

Yangına müdahale edenlerle de ilgili bilgi veren Soylu, "Şu ana kadar sadece yangına dışarıdan gelen ve kamu kurum ve kuruluşlarından katılan personel sayısı 2 bin 975'tir, 473 araçtır, bunların şu ana kadar 443'ü itfaiyedir. Yine bütün bunlarla birlikte Azerbaycan'dan Sayın Bakan Yardımcımızın riyasetinde 110 personel, 54 araç Türkiye'ye intikal etmektedir ve sahada birebir çalışmaktadırlar." dedi.

Elektriğin kısmen verilmediği mahallelerin bulunduğu aktaran Soylu, "Tam verilemeyen bir tek mahal var. Yaklaşık 10 kilometrelik bir hat var. Şu anda sıkıntılı olan ve tamiri gereken, 103 elektrik direğinde de hasar var. Elektrik idareleri tarafından yapılmaya çalışılmaktadır." dedi.

Muğla'da yangından etkilenenler hakkında bilgi veren Soylu, "552 kişi yangından etkilenerek hastanelere müracaat etmiştir. Şu anda 22 kişinin, kimisinin müşahedesi kimisinin ise yatarak tedavisi devam etmektedir. 300 sağlık personeli her gün sahadadır, bütün organizasyonun içerisindedir." diye konuştu.

"Herhangi bir radyoaktif sızıntı tespit edilememiştir"

İldeki devam eden yangınlar hakkında bilgi veren Soylu, "Bugün itibariyle 35 ayrı mahalle, 6 ilçede yangınla mücadele edilmektedir. Marmaris, Köyceğiz, Seydikemer, Kavaklıdere, Menteşe ve Milas. Yine ifade etmem gereken Kemerköy Termik Santrali'nde meydana gelen olaydan hemen sonra ekiplerimiz hemen gerekli ölçümleri gerçekleştirmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın bu konuda açıklaması da mevcuttur. Ekiplerin yapmış olduğu tetkikte de herhangi bir problem ortaya çıkmamıştır. Herhangi bir radyoaktif sızıntı tespit edilememiştir." ifadelerini kullandı.

Tüm ekiplerin, kurum ve kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin sahada çok üst düzey bir çalışma gerçekleştirdiğine değinin Soylu, zaman uzadıkça motivasyonun düşmediğini, yorgun olunmasına rağmen herkesin büyük bir mücadele verdiğini vurguladı.

Yangın esnasında şahit oldukları olayların çok etkileyici olduğunu aktaran Soylu, bu mücadelenin sonucunu yakın bir zamanda almak istediklerini belirtti.

Hem havadan hem de karadan büyük bir mücadele verildiğine işaret eden Soylu, "Vatandaşlarımızın mağduriyetleri giderilebilir ölçüde bir sonuca ulaşabileceğimiz kanaatindeyiz. Bunun için mücadele ediyoruz, bunun için çalışıyoruz. En ufak bir eksik ve aksaklık yapmamak için gayret ediyoruz. İnşallah hep beraber sonucunu alacağız." diye konuştu.

"Şu ana kadar 3 bin 246 içerik tespit ettik"

Provokasyon yapmak isteyenlerin olduğunu aktaran Soylu, "Provokatif davrananlar var. Sahada bu konuda motivasyon düşürmeye çalışanlar var. Sahanın dışında motivasyon düşürmeye çalışanlar var ama buna aldırmadan yola devam edildiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz." dedi.

Soylu, sosyal medyadaki bazı paylaşımlarla ilgili de "Sosyal medya üzerinden boş durmayanlar var tabii. Şu ana kadar 3 bin 246 içerik tespit ettik. Bunların da 172'sine işlem gerçekleştirildi. Bu arada tespit edilen işlemler de ihbarlar. Bu konu da halen devam etmektedir." dedi.

Deprem, sel gibi afetlerde olay anından sonra yaraları sarmaya çalıştıklarını belirten Soylu, şunları kaydetti:

"Burada bir taraftan yaraları sarıyorsunuz diğer taraftan da afet devam ediyor. Burada farklı bir afet türüyle karşı karşıya kaldığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Onun için el birliği içerisinde, hep birlikte bu afeti aşacağımızı ve önümüzdeki günlerde bu afetin hem vatandaşlarımız açısından hem doğamız açısından hem belki de her biri yandığında içimizin acıdığı, ciğerimizin yandığı, bir parçamızın eksik olduğu, eksildiği, doğada kaybettiklerimiz adına da telafi edecek ve bu telafi sınavını da başarıyla geçebilecek, yarına ulaştırabileceğimiz bir dönemi ümit ediyoruz. Bu millet büyük sınavları başarıyla geçti. Bu bir imtihandır, bir sınavdır. Bunu da hep birlikte aşacağımızı sabırla, teenniyle, el birliğiyle ve karşı karşıya kaldığımız bu afetten sonra gelecek nesillere bırakabileceğimiz hem afet içinde gösterdiğimiz davranış hem afetten sonra göstereceğimiz davranışlarla ve ortaya koyacaklarımızla olabileceğini düşünüyoruz."