24.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Fisun Yalçınkaya
‘Soluk alır gibi’
Ali Teoman Germaner’in sanatında farklı coğrafyaların mitolojilerinden beslenen ve onların kahramanlarını figür olarak kullanan özgün bir dil yer bulmuştu.
‘Aloşname’, ‘Zümrüd-ü Anka’ serilerindeki eserleri desen ve heykel olarak paralel devam ediyor ve kendi mitolojisini inşa ediyordu. Aloş, masalsı, efsane dolu bir dünyanın içinden aslında, dünya hâlini ve insani manzaralarını sadelikle anlatıyordu. Son sergisi ‘Aloşname’ Bozlu Art Project’te 2016’da açılan sanatçı bu dönem Milliyet Sanat’a verdiği bir röportajda “İnsanların kendilerini değerlendirmeleri çok zor hatta bazen de imkânsız. Kendimi görmüyorum ki başkalarını görüyorum, beni de başkaları hicveder. Ben yaptıklarımı eser olarak algılamıyorum, onlar çalışmalardır. Eser adını eleştirenler, değerlendirenler kullanır. Eser benim için çok büyük bir sözcük. Ben çalışırım. Soluk alır gibi çalışırım. Uyur gibi, uyanır gibi çalışırım. Benim anladığım bu. Değerlendirmek bana da değil başkalarına düşer” demişti.
Heykeltıraşlıktan asla emekli olunamayacağını belirten sanatçı aynı yazıda “Dün, bugün, yarın hepsi bir bütün. Mekân da öyle... Eninde sonunda yeryüzünün bir parçası içindeyiz” diyerek zamana bakışını anlatmıştı.