Kariyer Üniversiteler çoğalıyor, eğitim kalitesi tartışılıyor

Üniversiteler çoğalıyor, eğitim kalitesi tartışılıyor

28.04.2008 - 22:09 | Son Güncellenme:

Türkiye’de üniversitelerin yüzde 30’unu vakıf üniversiteleri oluşturuyor. Buna karşın öğrenim görenler yüzde 10’la sınırlı

Üniversiteler çoğalıyor, eğitim kalitesi tartışılıyor

Vakıf üniversitelerinin sayısı artıyor. Son dönemde Acıbadem, Özyeğin, Piri Reis üniversitelerinin kurulmasının ardından Fenerbahçe, Telekom, Bilişim Eğitim Kültür Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı, Bilim ve Sanat Vakfı, Gürbüz Sağlık Eğitim Vakfı da üniversite kurma hazırlığında. Bilim ve Sanat Vakfı’nın ‘İstanbul Şehir Üniversitesi’, Gelişim Eğitim Kültür Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı’nın ‘İstanbul Gelişim Meslek Yüksek Okulu’ adıyla üniversite kurma talebi YÖK Genel Kurulu’nda uygun bulundu. Gürbüz Sağlık Eğitim Vakfı’nın ‘Batı Anadolu Üniversitesi’ kurma talebi ise tekrar değerlendirilmek üzere geri gönderildi.

Haberin Devamı

Acıbadem Üniversitesi’nin hedefi, sağlık alanında yaşanan nitelikli eleman ihtiyacı sorununun çözümüne katkı sunmak.
Acıbadem Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Necmettin Pamir, “Sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası alanda da nitelikli eleman açığını kapatabilecek, çağdaş, bilim üretebilen, yenilikçi, Ar-Ge yapabilen elemanların yetiştirilmesini hedefliyoruz” diyor. Türkiye’de yükseköğretim görmek isteyen öğrencilerin sayısının giderek arttığını söyleyen Prof. Dr. Pamir, ekliyor: “Buna karşılık devletin yükseköğretim görmek isteyen gençlere sunduğu olanaklar kontenjan itibarıyla da oldukça sınırlı ve bu bilinen bir gerçek. Özellikle devlet üniversitelerinin trendler karşısında dinamik olarak karar alıp bunu uygulamaya sokamaması, mezunlarının sektörün ihtiyaçlarını karşılamada yaşadıkları zorluklar gibi pek çok faktör yükseköğretimde daha dinamik bir yapıyı gerektiriyor.”

Haberin Devamı

KALİTELİ EĞİTİM ÖNEMLİ

Fenerbahçe Spor Kulübü, spor akademisi ağırlıklı bir üniversite kuracak. Fenerbahçe Üniversitesi adını taşıyacak yükseköğretim kurumunun kurulması için kanun teklifinin hazırlık aşamasında olduğunu söyleyen Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Turhan Şahin, “Fenerbahçe camiası olarak her şeyin kökeninde eğitim olduğunu düşünüyoruz. Sporcularda eğitim çok önemli. Spor beyin ile adalenin koordine edilmesi. Bunlardan biri eksik olursa dünya çapında bir sporcu olamıyorsunuz” diyor. Proje üzerinde iki senedir çalıştıklarını ve dünyadaki örnekleri incelediklerini söyleyen Şahin, Türkiye’de vakıf üniversitelerinin çoğaldığını da belirterek şöyle devam ediyor:
“Üniversite kurucularının tamamen ekonomik düşüncelerle yola çıkması doğru değil; çünkü bu iş ticari değil. Doğru bir misyon ve vizyonla çıkılan yolu onaylıyorum. En önemli nokta, kaliteli eğitim vermek. Üniversiteler çoğaldıkça öğretim üyesi bulma sıkıntısı da baş gösteriyor. Biz büyük bir camia olduğumuz için içimizde değerli bilim adamları var. Bunların hepsinden faydalanmayı düşünüyoruz.”

Haberin Devamı

Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) tarafından kurulan Piri Reis Üniversitesi ise gemi adamları yetiştirecek. TÜDEV Yönetim Kurulu Başkanı Alp Özalp, “Türk deniz ticaret filosunun gereksinimi olan gemi adamlarını yetiştirmek ve bir denizcilik eğitim kurumu kurmak amacıyla üniversite yoluna baş koyduk. Üniversitenin kurulması için 2004’te YÖK’e bir başvuru dosyası verdik” diyor. Cumhurbaşkanının onayıyla bu yıl kurulan üniversite bünyesinde fen edebiyat, iktisadi ve idari bilimler, mühendislik fakülteleri ile 4 yıllık denizcilik yüksekokulu, sosyal bilimler ve fen bilimleri enstitüleri de yer alacak.

Hüsnü Özyeğin Vakfı tarafından geçen yıl, yaşamla iç içe, yaratıcı, yenilikçi ve girişimci bir öğrenme merkezi olarak topluma hizmet etme hedefiyle kurulan Özyeğin Üniversitesi’nin bu yıl öğrenci alması bekleniyor.

Olmalı mı, olmamalı mı?

Türkiye’de üniversitelerin yüzde 30’unu vakıf üniversiteleri oluşturuyor. Buna karşın öğrenim görenler yüzde 10’la sınırlı. Vakıf üniversitelerinin sayısının artması bir yandan ‘ticari’, diğer yandan da Türk yükseköğretiminde önemli bir alternatif olarak değerlendiriliyor.

Haberin Devamı

Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Ali Doğan Ünlü, eğitimde yaşanan sıkıntılara, açıkta kalan öğrencilere işaret ederek hızla çoğalan vakıf üniversitelerinin büyük yararlar sağlayacağını savunuyor:
“Son iki yılda çok sayıda üniversite açıldı. Bazı holdinglerin üniversite kurma nedeni, öğretime önem vermeleri. Bu holdinglerin düşünceleri ve çalışmaları beni de son derece mutlu ediyor. Ama bazı holdinglerin ideali de eleman yetiştirmek. Mevcut üniversitelerin büyük bölümü eleman yetiştirme anlamında zayıf, çünkü o potansiyele erişmediler. Ancak vakıf üniversitelerinin Türkiye’de eğitim için iyi bir alternatif olduğunu düşünüyorum.”

‘PLANLAMA YAPILMALI’

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise vakıf üniversitelerinin çok önemli sorunları olduğuna işaret ediyor:
“Öncelikle nitelikli, kaliteli, akredite olabilecek duruma gelmiş üniversiteler var. Ancak esas sorun şu; devlet üniversitelerinde bugüne kadar yetişmiş nitelikli insan gücünü transfer ediyorlar. Böylece devlet üniversitelerinin içi boşalıyor. Ayrıca transfer edilen araştırıcı, devlet üniversitesindeki imkânları bulamıyor. Türkiye’nin araştırmasına da bu şekilde darbe vurulmuş oluyor.”
Yeşildere’ye göre vakıf üniversitelerinin bilim üretimine katkısı olmuyor. Yeşildere, “Öğrencileri çekmek için burs vermesi gerekiyor. Bunu da karşılayabilmek için eğitim ücretini artırıyor. Bu noktada özel üniversite statüsüne girmiş oluyor. Bu da vakıf üniversitelerini esas amacından saptırıyor. Bu ileride büyük bir sorun olacak” diyor.
Öğretim üyesi açığına dikkat edilmesi gerektiğini de belirten Prof. Dr. Yeşildere “Vakıf üniversiteleri öğretim üyesi açığının olduğu bir ülkede nasıl eğitimci bulacak? Planlama yapılmadan yeni vakıf üniversitelerinin açılmasına geçit verilmesi hoş değil. Böyle olursa öğrenciler eğitim-öğretiminden istenilen düzeyde yararlanmaz. Bu da ileride büyük bir sorun yaratır” diye konuşuyor.