06.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Abdullah Karakuş / ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin terör örgütlerinin ortak saldırılarıyla diz çöktürülmeye çalışıldığını belirterek, “Adam gibi karşımıza çıkamayanlar terör örgütleri aracılığıyla canımızı yakmanın, bizi arkadan hançerlemenin hesabı içindedir” dedi.
Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, yaklaşık 1 milyar liralık yatırımla hayata geçirilen Keçiören Metrosu’nun açılışını dün yaptı. Erdoğan, törende şöyle konuştu:
FARKLILIKLARA EN GÜZEL CEVAP: Keçiörenli vatandaşlarımızın sergilediği birlik, beraberlik, dayanışma örneği aynı zamanda Türkiye’de son dönemde sürekli tahrik edilmeye çalışılan farklılıklarımızı çatışma unsuru haline dönüştürme çabalarına karşı verilmiş en güzel cevaptır. Nitekim 15 Temmuz Keçiören’in dik duruşunun en güzel örneğidir. Biliyorum ki Keçiören’de kimse kimseye bu Türk mü, Kürt mü, Çerkes mi, Boşnak mı diye bakmaz. Biliyorum ki Keçiören’de kimse kimseye bu Sünni mi, bu Alevi mi, bu başka bir meşrepten mi diye bakmaz. Burada herkes insandır, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, komşudur, dosttur, kardeştir.
TÜRKİYE’Yİ AYAKTA TUTAN RUH: Biz hep her yerde, her zaman tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediğimizde en gür cevabı Keçiören’den aldığımızı biliyoruz. Türkiye’yi ayakta tutan ruh işte budur. Bunun için her fırsatta kimi zaman etnik, kimi zaman meşrep farklılıkları üzerinden milletimiz birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Ama başarılı olamadılar. Allah’ın izniyle olamayacaklar. Milletimiz terör örgütleri ve onların destekçileriyle istismar edilmeye çalışılan vatandaşlarımız arasındaki ayrımı daimi titizlikle yaptı. İşte en son hayat tarzı tartışması üzerinden toplumun bir kesimini diğerine karşı tahrik etmek isteyenler yine ortada kaldı.
HODRİ MEYDAN: Türkiye terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır ve bu örgütler vasıtasıyla diz çöktürülmeye çalışılmaktadır. Bu milleti tanımayanlar açsınlar Çanakkale’ye, İstiklal Harbimize baksınlar. Bu milleti tanımayanlar daha da geriye gidip Malazgirt’ten başlayarak bin yıldır bu toprakları nasıl vatan kıldığımıza baksınlar. Varsa aynı bedeli ödemeyi göze alan, buyursun gelsin, hodri meydan diyorum. Bu millet er meydanından hiçbir zaman kaçmamıştır.
KENDİ GÖBEĞİMİZİ KESTİK: Adam gibi karşımıza çıkamayanlar terör örgütleri aracılığıyla canımız yakmanın, bizi arkadan hançerlemenin hesabı içindedir. Bizi bir dönem DEAŞ ile mücadele etmiyor diye uluslar arası alanda sıkıştıranların, ahlaksızca itham edenlerin bu örgütün tepesine bindiğimizde, bir anda karşımıza çıkıp daha ileri gitmeyin demeleri boşuna değil. 20 kilometreyi geçmeyin demeleri boşuna değil. Onlar ne derse desin. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kestik ve yola devam ediyoruz.
ABD’YE SERT GÖNDERME: DEAŞ’a karşı başka bir terör örgütünü destekleyenlerin oyunları ve bahaneleri Türkiye’nin sahaya inmesiyle bozulmuştur. Görüldü ki bunların derdi bölgeyi DEAŞ’tan ve diğer terör örgütlerinden temizlemek değil. Tam tersine bölgenin bitip tükenmeyen bir kan ve ateş denizine dönüştürülmesidir. Ha DEAŞ, ha PKK, ha PYD, ha YPG, ha DHKP-C, he FETÖ hiç farkları yok.
Güvenliğimiz Halep’ten başlar
Suriye’deki, Irak’taki Arap, Kürt, Türkmen, diğer gruplar onların oyununda kolayca feda edilecek piyonlar olabilir. Bizim için bu insanlar bin yıllık kaderdaşlığımız, akrabalığımız, soydaşlığımız olan, kendimizden ayrı görmediğimiz kardeşlerimizdir. Suriye’de ateş düşen her ev bizim evimizdir. Irak’ta sönen her ocak bizim ocağımızdır. Ülkemizde patlayan bombalarla, yapılan eylemlerle Irak’ta ve Suriye’de oynanan oyun arasındaki ilişkiyi biz gayet iyi biliyoruz. Ama şu gerçeğin de farkındayız. Şayet biz bu tehditleri oralarda karşılamazsak, oralardaki kardeşlerimizin güvenliğini, huzurunu, refahın koruyamazsak kendi evimizde mutlu ve müreffeh yaşama imkanını da bulamayız. Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız. Şunu bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız. Türkiye’nin güvenliği Gaziantep’te değil Halep’te, Hatay’da değil , Mersin’de değil Kıbrıs’ta, Kars’ta değil Nahcıvan’da, Artvin’de değil Batum’da, Trakya’da değil Balkanlar’da başlar, bunu böyle bilin. Hatta Avrupa’da 5-6 milyon vatandaşımız yaşıyor. Orası rahat olmazsa biz de rahat olamayız. Bizi kendi içimizde sıkıştırarak büyük oyunun dışına atma çabalarına rıza göstermeyeceğiz. Hem sahada hem masada olarak kendimizin ve kardeşlerimizin hakkını, hukukunu sonuna kadar aramakta kararlıyız.