Konut Toki'deki Yolsuzluğun Suçlusu Kim?

Toki'deki Yolsuzluğun Suçlusu Kim?

22.11.2012 - 12:09 | Son Güncellenme:

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, TOKİ’den proje alan bir şirketin yolsuzluk yaptığı iddiasına ilişkin konuştu

Tokideki Yolsuzluğun Suçlusu Kim

TOKİ’den proje alan şirketin yolsuzluk yaptığı iddialarına cevap veren Bakan Bayraktar, "Faiziyle 55-60 milyon lira TOKİ’nin zarara uğratılması var. Burada dolandırıcılık, hırsızlık var. Kim suçluysa cezasını çeksin, ben de dahil" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, TOKİ’den proje alan bir şirketin yolsuzluk yaptığı iddiasına ilişkin, "Burada dolandırıcılık, hırsızlık var. Bu benim zaafımdır, bir idareci olarak orada yapılan yanlışlığı görebilmeliydik. Göremedik, bizim gözümüzden kaçtı" dedi.

Bakan Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

TOKİ ile ilgili iddialar üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya ilişkin Bayraktar, ”Dedim ki ’benim hakkımda bırakınız davayı, soruşturma varsa da ben istifaya hazırım’. Daha sonra düzeltmek için söz aldım, ’yanlış anlaşılmış olabilir, TOKİ hakkında açılmış davalar vardır, TOKİ’nin de açtığı çok davalar vardır ama şahıslar hakkında yolsuzluktan veya başka sebeplerden açılan dava yoktur’ dedim” diye konuştu.

Bakan Bayraktar, hasılat paylaşımı konusunda da ”KC grubun, söylediği bir konu. Hesap kitap yaptık, faiziyle birlikte 55-60 milyon lira TOKİ’nin zarara uğratılması var. Burada dolandırıcılık, hırsızlık var. Bu benim zaafımdır. Bir idareci olarak orada yapılan yanlışlığı görebilmeliydik, göremedik, bizim gözümüzden kaçtı” dedi.

"Aykut Bey haklıdır"

Konunun incelendiğini ancak suçlu bulunmadıklarını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: ”Diğer konularda da hakkımızda soruşturma yok, inceleme var. İnceleme hep var. Yine bu hasılat paylaşımıyla ilgili Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde, Devlet Denetleme Kurulu TOKİ’ye geldi, tam 3,5 ay inceleme yaptı. Didik didik bütün işlemleri inceledi. Bize haklı önerileri ve eleştirileri oldu. Ama genel anlamda bize teşekkür ettiler ve tebrik ettiler.

KC olayı, Aykut bey (CHP milletvekili Aykut Erdoğdu) haklıdır. Biz orada TOKİ olarak dolandırıldık ama şu anda onları mahkemeye verdik. Ben bizzat olur aldım, mahkeme açtım. Şimdi, idarede bir başkan olur alıyor, kendini de riske ediyor. ’Benim hakkımda soruşturma açın’ dedim. Biz kendimizi de ihbar ettik. Ama incelediler, baktılar, gerek teftiş kurulları gerekse savcılık, bizi suçlu görmedi. Ama orada bir zaafımız olduğunu itiraf ediyorum. Sonradan Allah yardım etti bize, oradaki TOKİ’nin zararını garanti altına alacak bir mekanizma geliştirdik ve TOKİ’nin 55 milyon lira alacağı kesinleşti. 12 milyon lirasını bugüne kadar TOKİ tahsil etti.” TOKİ’de 35 bin civarında ihale yaptıklarını bildiren Bayraktar, ”Aykut kardeşimiz de bula bula iki konu buldu işte, sizlere yazdığı mektupta. Bir tanesi hasılat paylaşımı bir tanesi KC grubu. KC grubunda, ben katılıyorum onun dediğine. Kim suçluysa cezasını çeksin, ben de dahil” ifadesini kullandı.

"Kıyı kenar çizgilerinin değişeceği iddiası"

Bayraktar, ”1992 öncesinde kıyılara kaçak inşa edilen yapılara af gelecek mi?” sorusu üzerine, böyle bir çalışmalarının kesinlikle olmadığını söyledi.

Bakanlığın torba yasasıyla, kıyı kenar çizgilerinin değişeceğinin öne sürüldüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti: ”Bu torba yasa bir ön çalışmadır. Yaptığımız bir çalışmayla ilgili kurumlardan görüş alıyoruz, henüz bir taslak yok ortada. Kıyı kenar çizgisinde yasa, çok açıktır. 50 metreye kadar en ufak bir şey yapamazsınız. 50 metre ile 100 metre arasında da geçici bina ya da rekreasyon amaçlı bina yapabilirsiniz. Bu yasayı değiştirmek gibi bir niyetimiz yok. Fakat öyle zorluklar var ki Antalya’da, İzmir’de, çeşitli yerlerde olmuş bitmiş işler var. Dik sarp kayalar var, denizden 30-40 metre yüksek yerler var. Buralarda yapılaşmalar var ve buraların bir elden geçmesi lazım. Bunu elden geçirmek için soru sorduk ama bunu da yapacağız diye kesin bir şart yok.”

TSK arazilerinin Hazine’ye devri

TSK arazilerinin Hazine’ye devri konusuyla ilgili de Bayraktar, "Bu, şöyle gündemdedir; Milli Savunma Bakanlığı’na, Genelkurmay’a, hatta Jandarma Genel Komutanlığı’na ait bazı araziler şehrin çok ortasında kalmıştır. Bu arazileri gerek Genelkurmay gerek Jandarma gerekse Milli Savunma Bakanlığımız bir şekilde değerlendirmek istiyor. ’Biz orada askerlik hizmetlerini çok iyi yapamıyoruz hem de bu kıymetli arazilerimizi değerlendirerek şehrin biraz daha dışında günün şartlarına uygun yeni tesisler yapmak istiyoruz’ şeklinde bir çalışma sürüyor" dedi.

Yasaya göre, "Genelkurmay’ın arazileri her ne sebeple olursa olsun değerlendirdiği zaman bunun getirisinin Genelkurmay’a ait olduğunu” vurgulayan Bayraktar, bu yasayı değiştirmeye niyetlerinin olmadığını ifade etti.

Bayraktar, bunları değerlendirme konusunda zaten daha önceden de çalışmaları olduğunu dile getirerek, ”TOKİ’de biz Genelkurmay’dan, Jandarma Genel Komutanlığı’ndan çok arazi aldık. Gerek jandarmanın gerekse Genelkurmay Başkanlığı’nın tapuları Hazine’ye ait ama bunlar kendilerine tahsisli yerler. Genelkurmay’a tahsisli olanların tasarruf yetkisi genelkurmaya ait, jandarmanın öyle değil. Ama görüşme içinde ’nasıl bunları en iyi değerlendiririz’ diye bir çalışmamız var” diye konuştu.

"Meraların konuta açılması diye bir madde yok"

Bakan Bayraktar, ”Meralara konut yapmak için izin verilecek mi?” sorusunu da "Yasa taslağı için yaptığımız çalışmada, meraların konuta açılması diye bir madde yok. Ama şöyle bir şey var, gerekse Afet Kanunu gerekse bizim getirdiğimiz Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu’nda, eğer aciliyet arz ediyorsa, mera vasfı kaldırılmak suretiyle, onlar değerlendirilebilecek” yanıtını verdi.

Yabancılara mülk satışı

Yabancılara mülk satışıyla ilgili soru üzerine ise Bayraktar, ülke için stratejik önemi bulunan, askeri ve tarihi önemi olan bölgelerdeki kısıtlamanın devam ettiğini söyledi.

Bayraktar, satış konusunda bazı şartların hala korunduğuna işaret ederek, yabancılara mülk satışını siyaseten desteklediklerini ve istediklerini ifade etti.

Bakan Bayraktar, Ayvalık’a yapılmak istenen rüzgar santralleri konusunda da henüz bir ÇED raporu bulunmadığına dikkati çekerek, konuyla ilgili gösterdikleri duyarlılığın artarak devam edeceğini belirtti.

Kazdağları’ndaki açık maden ocakları konusunda da çalışma yürüttüklerini ve bugüne kadar buraya ÇED verilmediğini bildiren Bayraktar, maden ocaklarının partikül ve toz üretmemesi için çok ciddi tedbirler aldıklarını, 2013 yılından sonra öğütmelerinin açıkta yapılmaması konusunda da yeni yasal düzenlemeler hazırladıklarını anlattı.