Mona Roza bize emanet

“Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona”

KÜLTÜR SANAT SERVİSİ - Edebiyatımızın en ünlü şiirlerinden “Mona Roza” dün akşamdan itibaren artık bize emanet. Bu unutulmaz dizelerin şairi Sezai Karakoç, 88 yaşında hayatını kaybetti. Kendine has üslubuyla kaleme aldığı şiirler kadar kendine özgü tavrıyla da düşün dünyasında özel bir yeri olan şair, 22 Ocak 1933’te Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul eğitimini 1938-1944 yılları arasında Ergani’de tamamlayan Karakoç, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanarak başladığı yüksek öğrenimini 1955’te fakültenin Maliye Bölümü’nden mezun olarak tamamladı. Şair, müfettiş yardımcılığı, gelirler kontrolörü gibi görevler üstlendi. İlki 1965 ikinci ve sonuncusu 1973’te olmak üzere edebi çalışmalarına daha çok vakit ayırmak gerekçesiyle resmi görevinden istifa etti. Ve bir daha resmi bir görevde bulunmadı.

Kendi dilini buldu

İlk şiirini “Hisar” dergisinde yayımlayan Karakoç, üniversite yıllarında “Şiir Sanatı” dergisini çıkardı. İlk yazıları 1950’li yıllarda Büyük Doğu’da yayımlanan Sezai Karakoç, o yıllarda tanıştığı Necip Fazıl Kısakürek ile yol arkadaşlığı yaptı. Büyük Doğu’nun edebiyat, sanat sayfalarını yönetti. 1963’ten itibaren Yeni İstanbul gazetesinde günlük yazıları yayımlanmaya başlayan şair, 4 Aralık 1967’de Bâbıâli’de Sabah gazetesinde yazmaya başladı. Buradaki yazarlığı on ay süren Sezai Karakoç’un 1 Temmuz 1974’te Millî gazetede “Sûr” başlığı altında devam eden gazete yazarlığı 31 Ağustos 1974’te sonra erdi.

Şair bu tarihten sonra Diriliş dışında herhangi bir yerde yazmadı. Diriliş Yayınları ve Diriliş dergisini kuran Karakoç’un adı adeta Diriliş ile özdeşleşti. Şiire başladığı yıllarda İkinci Yeni Akımı etkisinde şiirler kaleme alsa da zamanla kendi dilini buldu ve özgünlüğünü kazandı. Sezai Karakoç, şiir anlayışıyla ilgili düşüncelerini “Edebiyat Yazıları” adlı üç kitabında kaleme aldı.

Sezai Karakoç’un cenazesi, bugün ikindi namazını müteakip Şehzadebaşı Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından caminin haziresine defnedilecek.

‘Marx da bilir Nietzsche de’

Cemal Süreya’nın “Necip Fazıl ve Mehmet Akif karışımı. Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir, Salvador Dali de sever. Sıkışmış, sıkıştırılmış deha. Alçak gönüllükle katı yüksek uçuyor. Şemsiyesi yok” diye tanımladığı, Necip Fazıl Kısakürek’in “Ruh gibi, Hazreti İsa gibi” dediği Ece Ayhan’ın ise “Sivil şiirin en iyi şairlerinden” sıfatını yakıştırdığı Karakoç; şiir, deneme, tiyatro, inceleme, belgesel, röportaj, hikâye gibi pek çok alanda ürün verdi. Karakoç, aralarında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün de bulunduğu çok sayıda ödüle layık görüldü.

‘Fikirleriyle nesillere yol gösteren mütefekkir’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Fikirleriyle nesillere yol gösteren, edebiyatımızın, düşünce dünyamızın, ülkemizin büyük mütefekkiri, “Diriliş Şairi” Sezai Karakoç Beyefendi’nin vefatını derin bir teessürle öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Şiirimizin zirve ismi ‘İslam Medeniyetinin Dirilişi’ davasının öncüsü Sezai Karakoç’un vefatını üzüntüyle öğrendim. Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Üstad fikir ve eserleriyle gönlümüzde yaşamaya ve yol göstermeye devam edecektir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Şair, yazar ve fikir insanı Sezai Karakoç’un vefatından dolayı derin üzüntü duydum. Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Kelimelere kırbaç vurup cümleleri koşturan, dizeleri gönlünün enginliğiyle inşa edip arkasında gıpta edilecek edebi bir hazine bırakan usta şair, saygın düşünür, değerli siyaset insanı Sayın Sezai Karakoç’un vefatından duyduğum üzüntüyü bilvesile paylaşıyorum. Diriliş şiirini yetim bırakıp, kaderin üstündeki kaderi yüreğinde taşıyarak 88 yaşında ebediyete irtihal eden merhum Sezai Karakoç’a Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun.