Kültür Sanat Ne gördük şu fani dünyada?

Ne gördük şu fani dünyada?

14.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

36 yaşında hayata veda eden Orhan Veli’nin ömrü uzun olsaydı neler yapacaktı sorusuna yanıtı yine kendi veriyor: “Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada?”

Ne gördük şu fani dünyada

Seray Şahinler - Türk şiirinde kırılmayı yaratan bir şair Orhan Veli… Yüzyıllardır sanatta devam eden hâkim anlayışı yerle bir ederek, kalıpları kıra kıra yepyeni bir dünya yaratır şiirleriyle…

Haberin Devamı

1914 yılında Türkiye’nin ve dünyanın bütünüyle değiştiği bir ortamda Beykoz’da dünyaya gözlerini açar. Doğduğunda şu not düşülür satırlara: “Orhan’ın Allah ömrünü uzun etsin, hem de onu şereflilerden kılsın.” 

Şiirle henüz okul sıralarında tanışır. 1930’ların sonundan itibaren “yeni dünya” sancılarının şiddetlendiği dönemde ilk örneklerini vermeye başlar. Orhan Veli için hem yeni hem ‘garip’ şeyler söyleme vaktidir artık… İlk şiirleri 1936’da Yaşar Nabi Nayır’ın desteğiyle Varlık’ta yayımlanır. “Yazık oldu Süleyman Efendi’ye” diyeceği Kitabe-i Seng-i Mezar ise adeta patlamaya yol açar. Bir nasırın şiire konu olması Garip’e giden yola hız kazandırır. Kimileri bunu bir devrim olarak nitelendirir kimileri ise onu Türk şiirini öldürmekle suçlar. Hakkında çok ağır yazılar neşredilir, fakat hiçbirine kulak asmaz Orhan Veli. Onu ve şiirlerini hararetle savunan biri vardır zaten: Nurullah Ataç…

Haberin Devamı

Şiir hayatın ta kendisi

1941’de Oktay Rifat ve Melih Cevdet’le birlikte Garip’i yayımlar. Nicedir yaptıkları şeyin manisfestosudur Garip. Ardından “Vazgeçemediğim”, “Destan Gibi”, “Yenisi” kitapları peş peşe gelir. Zaman zaman kendini nadasa çeker gibi görünse de merakla beklenen her yeni şiiri mecmualarda büyük yankı bulur. 

 Orhan Veli’nin şiirde ön ayak olduğu devrim, bugün için “radikal” addebileceğimiz bir tutum. Geleneğe şiddetle bağlı bir topluma, şiirin diliyle yepyeni bir şey söylemek ve söyletmek; bunu o dönemde başarmak hayranlık verici. Şiiri “konudan” ve “söylemden” azade etmek, yepyeni bir alan açarak hayatın her anını şiire dahil etmek tarihe damgasını vuracak bir hamle. Orhan Veli’nin şiiri bu yüzden ölümsüz, bu yüzden hayatın tam ortasında. Ve bu yüzdendir ki onun için dizeleri en çok bilinen Türk şair diyebiliriz. Zira her biri birer deyim olmuştur hepimiz için… “Bir elinde cımbız, bir elinde ayna, umurunda mı dünya”, “Olmaz ki böyle de yatılmaz ki”, “Yüz karası değil kömür karası”, “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı” demedik mi hiç?. Bugün 14 Kasım… 36 yaşında aramızdan ayrılan eşsiz bir şairin vefatının 71. yıl dönümü… Ömrü uzun olsaydı neler yapacaktı sorusunu düşünmeden edemiyoruz… Yanıtı yine Orhan Veli veriyor bize: “Ölürüz diye mi üzülüyoruz? Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada, kötülükten gayri?”